ELİMİZDEKİ MEVCUTLARLA BÜTÜN DERTLERDEN KURTULACAĞIZ

Ulu ülkemiz Türkiye'de yayımlanan milli çizgideki gazeteleri dikkatle okursak, milletçe ne büyük zorluklarla karşı karşıya olduğumuzu kolayca anlarız. Haberleri, fikir ve düşünce yazılarını okumak bize yarar sağlar. Kolay mıdır sanıyorsunuz gazetecilik!.. Kolay mıdır bilmek, gönüller kazandıracak yazılar yazmak!.. Okuyalım da, bizlere, yazı ve haber çilekeşlerinin de emekleri daha çok çare olsun.

Elimizdeki mevcutlar sanıldığı kadar fazla değil ve gittikçe azalıyor. Bir tek Yeniçağ Gazetesi her nüshasında spot olarak yayımlıyordu: ”Vatan namustur satılmaz!”. Şimdi onda da yok!.. Elimizdeki mevcut vatan toprağının daha fazla elden çıkmasına fırsat verilmemelidir, bu yasa hemen değiştirilmelidir. Esfender Korkmaz aylar önce yazdı: “Avrupa ülkeleri gizli ambargo uyguluyor” dedi. Remzi Özdemir, kriz var ama bankacılıkla ilgili olarak yapılan düzenlemeler nedeniyle bir şok halinde hissedilmiyor; mealen böyle yazdı. Yabancılara satılan bankalardan elimizde kalanlar; satılan un ve gıda ile gıda hammaddesi üreten fabrikalardan elimizde kalanlar; turizm işletme ve konaklamaları ile yabancıların el atmadıkları kurum ve kuruluşlar elimizde kalan mevcutlardır. “Dünya Devletleri” diye tabir edilen devletler, güçlerini ekonomilerinden alıyorlar. Bizim de, elimizde kalanlarla hızlı bir kalkınma dönemine girmemiz gerekmektedir. Böyle bir yeni ve hızlı kalkınma seferberliği, milli birlik ve beraberliğimizi de muhafaza eder ve güçlendirir. Türk Milleti'nin çok güçlü bir heyecana ihtiyacı vardır.

Elimizdeki mevcutlar derken, küçük bir mahalle bakkalından tutun da köydeki küçük bir tarla, bağ, bahçeden; küçük ve orta boy işletmelerden, büyük işletmelere kadar her ekmek ve iş imkânı veren değerlerimizi ifade ediyorum. “Anadolu Kaplanları” diye ünlenen ve şükrederek gurur duyduğumuz sanayi firmaları da elimizdeki mevcutların ta kendisidir. Bir örnek:

“1969 yılında Konya'da faaliyete başlayan ve Türkiye'de motor yenileştirme makinelerini üreten Poleks Makine, bugün sektörün devi konumunda. İbrahim Polat tarafından kurulan ve çeşitli sektörlerde de genişleyen Poleks Makine, Polmot markası ile Konya'da motor üretimi de gerçekleştiriyor. 3 fabrikası bulunan Poleks Makine, sektörde de söz sahibi olmayı başarmış durumda.  Motor alanında da iddialı olan Polmot, İtalyan devi ile güçlerini birleştirerek bugün dünyaya ürün gönderiyor.

Babam İbrahim Polat, tam anlamıyla mucit diyebileceğimiz bir insandır. Birçok ürünü kendi geliştirmiştir. İlk işi eksantrik mili üretmek olmuş. Uzun süre de üretmiş. Bugün yine motor yenileştirme makinelerinin üreticisi odur. Sonrasında birçok ismin de sektöre girmesine vesile olmuştur. Bugün 10 farklı makine çeşidi ile dünyanın 4 bir tarafına ihracat yapıyor olmamızda en büyük etken babamızdır" dedi.

Tek silindir dizel motor üretimi de yaptıklarını ifade eden Polat, "Bugün birçok alanda kullanılabilen tek silindir dizel motor üretebiliyoruz. Şimdilerde çok fazla üretmesek de biz bunu yaptık. Eğer yatırımcı olursa yine üretebiliriz. Zor bir şey değil. Ürettik, denedik, kullandık ve gördük" dedi. (13 Ocak 2016 Çarşamba. “Konya'da üretip dünyaya satıyor” başlıklı haberden, Konya Yenigün Gazetesi)

Şu cümleyi hafızama, kalbime, ruhuma nakşettim: ”Babam İbrahim Polat, tam anlamıyla mucit diyebileceğimiz bir insandır.” Her Türk, mucittir; o gücü harekete geçirecek bir yanı kahraman bir yanı evliya mertebesinde olabilen insanlarımıza ihtiyaç vardır.

İktidar ve milli partiler de elimizdeki mevcutlarımızdır. Mevcut iktidar olan, AK Parti bütünlüğünü korumalıdır. Milletimiz, Milliyetçi-Muhafazakâr partileri seviyor, destekliyor, güvenip, inanıyor. Milletimizin bu güveni, hayal kırıklığına dönüşmemelidir. Uzun yıllardır iktidar olan AK Parti, sık sık, “Acaba hata yapıyor muyuz, yapıyorsak hangi konularda yapıyoruz; bizim ve milletimizin mevcut durumu nasıl?!..” diyerek, her gün olmasa da, sıkça yeni başlangıçlar yapmalıdır. Derin muhakeme ve istişare içinde bulunmalıdır. Basını en iyi AK Parti izlemelidir. Bir örnek:

“AK Parti içindeki kraldan fazla kralcılar, uçkur sevdalıları, para babaları ve izolatörler yapıyı içeriden çökertmezlerse, muhalefetin bu hali AK Parti'yi ve Erdoğan'ı daha uzun yıllar iktidarda tutmak için yeter de artar bile. AK Parti'nin en büyük talihsizliği ciddi bir muhalefete sahip olmaması. Bu rakipsizlik, AK Parti içindeki yanlış adamların daha rahat hareket etmesini sağlıyor. Muhalefet iktidardan daha akıllı da değil, daha dürüst de. Daha çalışkan da değil.”(Abdurrahman Dilipak. Yeni Akit Gazetesi.18.01.2016)

Tarım alanlarımızın, bağ ve bahçelerimizin, sularımızın, denizlerimizin, bankalarımızın, fabrikalarımızın, okullarımızın, okuyanlarımızın, köylerimizin, şehirlerimizin, mevcut nüfusumuzun ve hele de iki kıymetlimiz olan asker ve polislerimizin kıymetini çok iyi bilmeliyiz. Ne bir fert, ne bir karış toprak, ne de işletmelerimiz kurda kuşa yem edilmemelidir.

“Dünya 5'ten büyüktür.” başlığını altında Abdurrahman Dilipak; egemenlerin insanlığa, havaya, suya ve toprağa zarar verdiğini yazdı. Yazması ondan, ders çıkarması da bizden:

“Terör, darbeler ve savaşların tek bir sebebi var, o da egemenlerin kurulu düzenini koruması ya da o düzeni değiştirmek, ele geçirmek isteyenlerin direnişi. Bu uğurda dört ırktan biri, dünyanın karasal büyüklüğünün üçte biri büyüklüğündeki bir kıtada yaşayan Kızılderililer yok edildi. Kara derililer köleleştirildi ve sarı ırk sömürüldü. Bu sömürge mirası uğruna 1., 2. ve soğuk savaşta yaklaşık 60 milyon insan öldürüldü. Hava, su, toprak kirletildi. (22 Ocak 2016. Abdurrahman Dilipak. Yeni Akit Gazetesi)

Allah, Türk Milleti'ne dünyanın en güzel coğrafyasında yaşamayı nasip etti. Bu ulu coğrafyada yaşayan bizler, bu vatana layık olacak vasıfta olmalıyız. Okumak bir iş olmalıdır bizler için. Öyle çalışkan, öyle zengin ve öyle adaletli bir devlet ve millet olalım ki, insanlığın aç kalanlarını doyuran ve mazlum olanları korumak bize nasip olsun.

Bir milletin hükmü, devleti ayakta kalıncaya kadardır. Başımızdaki bunca bela, terör, gece-gündüz yakılan kundaklanan arabalar, okullar, işyerleri; hepsi devletimizi güçten düşürmek içindir. Bizim birlik ve beraberliğimiz, planlı, akıllı, topyekûn karşı koyma gücümüz şer güçlere fırsat vermeyecektir.

Allah; ülkemizi, devletimizi, milletimizi korusun! Amin...

Selam, sevgi ve hürmetlerimle efendim!