İyi insanların anıldığı yere rahmet iner, sevgi ve muhabbet iner. Çünkü bu insanlar genellikle rehber insanlardır. Model insanlardır. İnsanlığa doğru yolu gösteren pusula gibi örnek insanlardır.

Bu insanlar sığınılacak liman gibidirler. Bu insanlarla birlikte olunca huzur ve mutluluk bulursunuz. Bu insanlarla beraber olursanız, şarz olursunuz. Bu insanlarla birlikte hareket ederseniz kendinizi sürekli yeniler, kötülük yapmaya, kötü şeyler düşünmeye fırsat bile bulamazsınız.

Bu insanlar, bir ışık gibi önünüzü aydınlatır, ufkunuzu açar.   Bu insanlar hesabî değil hasbîdirler.

Bu insanlar fedakârdır. Dünyevî dertleri olmadığı için, dünyalar kadar derdi de yoktur. Ama bunların derdi dindir, bunların derdi vatandır, bunların derdi yeni nesillerdir.

 Bunların derdi insanlığı islâh etmektir. Bunların derdi makam, mevki, para değil, ülkenin sahil-i selâmete ulaşmasıdır.

Onlar şan, şöhret, tanınma derdin de de değillerdir. Onların tanınma derssssdi de yoktur. Onlar tanınmaya ihtiyaç duymazlar. Onları tanımaya bizim ihtiyacımız vardır.

Onlar bir insanın doğru yolu bulması, bir talebenin yetişmesi için, binlerce münafık insanın eziyetine, kınamasına katlanırlar güler geçerler. Ve şair gibi,

Yâr için ağyara minnet ettiğim ayb eyleme,

Bağban bir gül için, bin hare hizmetkâr olur”  derler.

Onlar atanmış değil, adanmış yüreklerdir. Onlar, derya gönüllü insanlardır. Onlar, Allah'a kul olmayı, kulluk görevini, Allah ve Resulünün gösterdiği üzere, gösterirler ve yerine getirirler.

Onlar uçmazlar, kaçmazlar, Onlar deniz derya üstünde yürümezler. Onlar da normal bir insandırlar. İnsan-ı Kamil olmuş, çok çile ve yokluk çekmiş, kimseye yük olmamış, yük almış, aldığı maaşını evine varıncaya kadar, fakire, yoksula, muhtaçlara, isteyenlere dağıtmışlardır.

Onlar,“İş dervişlikte değil, Allah'ın rızasını kazanmaktadır” demişler,çalışmayı, üretmeyi teşvik etmişler, israf ve savurganlığı menetmişler “Çok uyuyanın ömrü kısa olur” diyerek, uyanmayı, uyanık olmayı tavsiye etmişlerdir.

Onlar kapılarını sokağa açmışlar, sokağın ihya ve islâhına büyük önem vermişler, sokakta gördükleri herkese selâm vererek, onlara Allah'ın dinini, İslâm'ın güzel ahlâkını, önce kendi üzerlerinde göstererek yorulmadan, bıkmadan ve usanmadan anlatmışlardır.

Onlar sözlerine her zaman ”Galellahu” ya da “Gale Rasulullah” diye başlamışlar, boş ve çirkin sözlerden, malayâni ifadelerden uzak durmuşlar, insanımıza her an umut aşılamışlardır.

Bütün bu güzel bilgileri, olayları, düşünce ve yorumları, Cumartesi akşamı Zindankale Katlı Otoparkta bulunan Süleyman Şah Konferans Salonunda düzenlenen “Eğitime Adanmış Hayatlar” panelinde dinledim ve not almaya çalıştım.

Moderatörlüğünü değerli arkadaşım, Prof. Dr. Ramazan Altıntaş'ın yaptığı panelde, “Bir okulu ihya eden öğretmen” İsmail Kaya'yı, öğrencisiAhmet Poçanoğlu hocamız anlattılar.

Kıymetli kardeşim Mustafa Koruyucu da dilinden muhabbet akan üslubu ile “Bir şehri ihya eden öğretmen” Hacıveyiszade'den harika örnekler sundular.

Kendisini Altınoluk Dergisinden okuyup tanıdığım Ali Rıza Temel hocamız da “Bir ülkeyi ihya eden öğretmen” Mehmet Zahid Kotku'nun hayatından kesitler takdim ettiler.

Konya İnsan ve Medeniyet Hareketi ve Konya Enderun Özgün Eğitimciler Derneği tarafından gerçekleştirilen program, son günlerde izlediğim en feyizli, en bereketli programlarından biri oldu.

“Görüldüğü zaman Allah'ı hatırlatan” bu insanları, bütün konuşmacılar, zamanın yetersizliğine rağmen çok güzel anlattılar. Yürekleri coşturdular. İki saate yaklaşan konuşmaları gelenler, soluksuz dinlediler. Allah hepsinden razı olsun.

Bu programı, bu paneli hazırlayan Konya İnsan ve Medeniyet Hareketi ile Konya  Enderun Özgün Eğitimciler Derneğini can ü gönülden tebrik ediyorum.

                                                          GÜNÜN SÖZÜ

SÜREKLİ CEMAATLE RUHEN VE AMELEN BAĞLANTILI OLUN VE KENDİNİZİ DAİMA KIŞLASINDA EMİR BEKLEYEN BİR ASKER GİBİ KABUL EDİN.

                                                                                                         Hasan el Benna

                                                    TEBRİK VE KUTLAMA

Kıymetli kardeşim Mustafa Erkuş'un kızı Hediyenur Erkuş ile Mehmet Tat'ın oğlu Bektaş Tat, dün yapmış oldukları düğünle Dünya Evi'ne girmişlerdir.

Düğünün her iki aileye de hayırlar ve mutluluklar getirmesini Rabbimden niyaz eder, evlenen gençleri tebrik ederim.