“Bismillah, her hayrın başıdır.” der Üstâd Said Nursî Hazretleri. Biz de bismillah deyip hayra başlayalım dedik. Umarım Üstâd'ın tebliğ ettiği davayı “te1if” alıp sunanlar, bizden herhangi bir hak talep etmezler.
Malumunuz üzere gündemimiz fazlasıyla yoğun bu günlerde. Vefat etmiş 15'lik delikanlının öldükten sonra bekletildiği ve “ölü üzerinden siyaset yapmak” dediğimiz aşağılık eylemlerin dahi planlandığı günlerden geçiyoruz ülke olarak. Bir yanda devlet, diğer yanda ona “paralel” bir oluşum iddiası! Hiç kimsenin yalan söylediğini de ispatlayamazsınız bu dönemde. Açıkçası herkes doğruyu söylüyor; ancak “Dürüstlükten de maraz doğarmış” diyesi geliyor insanın. Maraz ne mi? Evde karı koca birbirine ters düşer oldu, oğul babaya dikleşir oldu. Bu ülkenin daha önce yaşadığı ayrım ve kavgalarda aile içi zıt düşüncelere çok fazla rastlanılmazdı. Bu kez içinde bulunduğumuz durum ise çok başka! Birbiri ile kavgaya düşen baba ile oğul, Ezan-ı Muhammedî okunduğu an abdestlerini alıp cemaat yapıp namaza duruyor. Hangisini eleştireceksiniz? Daha da doğrusu hangisini dışlayacaksınız? İkisi de alnı secdeli birer Müslüman. “Aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık” örneklemi! Düşmanın taşından ziyade dostun fırlattığı gül, hakikaten acıtırmış insanın canını. Kimse birilerine “Siz yalan söylüyorsunuz!” demedi. O birilerine sürekli,  ya “Her doğru her zaman her yerde söylenmez.” ya da “Dinime küfreden Müslüman olsa(!)” dendi. Ki iyi ki de dendi. Allah vekil, doğru da dendi. Eleştirdiğiniz konulardan tek birinde temiz olaydınız da samimiyetinize inanaydık. Kimseyi savunduğumdan değil, yanlışa susamamamdandır sitemim!
Her neyse! Sözüm ona siz değerli okurumuzla tanışmak adına bir yazı ile başlayacaktım bu hafta köşeye; ancak fark ettim ki çenemin düşüklüğü kadar varmış parmağımın kontrol dışılığı! “Kelâmım beğenilir mi bilmem” derdim; ancak kalem ile yazılmamış metine kelâm mı denirmiş hiç? Bu köşede bir kıtmire de yer ayırdıkları için, değerli Yenigün Gazetesi yöneticilerine teşekkürü bir borç bilirim. Laf mı ettik yoksa söz mü dedik, size kalmış! Sürç-i lisân etiysek af ola. Dua edin, dua edelim, dua etmeli, vesselam!Hû ile!