Her zaman zordur Gençlerbirliği deplasmanı. Hele hele bu ekip ikinci yarının en iyi çıkışını yapan takımlarındansa çok daha zordur. Bu zorluğun farkında olarak gittik Gençler deplasmanına.
Her ne kadar rakip güçlü olsa da biz de neticede Konyasporuz. Ligin saygı duyulan ve korkulan ekiplerinden birisiyiz. Oynanan her maçta yüreğini ortaya koyan ve üst düzey mücadele eden bir futbolcu topluluğumuz var. Oyuncularımızın bu mücadelesi ve hırsı bizi ligde üçüncü sıraya kadar taşıdı.
Her maçta olduğu gibi Gençler karşılaşmasında da çok iyi mücadele ettik. Ofans gücü yüksek olan bir takımı neredeyse maçın tamamında kilitledik. Boş alan bırakmadık. Ne yerden ne de havadan kalemizde gelmelerine izin vermedik. Mücadeleci yapımızın ödülünü 90. dakikada da olsa aldık. Aldığımız bu haklı galibiyetle Avrupa'nın kapısına dayandık.
Artık geri sayım başladı. 7 hafta sonra tribünlerde söylediğimiz Avrupa Avrupa duy sesimizi tezahüratları gerçeğe dönüşecek. Burada amaç direkt olarak Avrupa kupalarına katılmak. Elemelere kalmamız demek ligi erken açmak demek. Bu da ligde ilerleyen haftalara olumsuz olarak yansıyabilir. Hepimizin isteği ve beklentisi direkt olarak Avrupa ligine katılmak.
MAÇTAN NOTLAR
Ben maçlarımızı taraflı olarak seyrediyorum. Taraflı olduğum ve takımımın üst düzey bir hedefi olduğu için Konyasporumuzun maçlarından çok büyük zevk alıyorum. İlk kez ligin son haftalarına başka hedeflerle giren bir takımın taraftarı olarak maçlarımızdan zevk almamamız mümkün değil.
Bu karşılaşmayı tarafsız olarak seyredenler tatsız tuzsuz bir maçtı diyecekler. Pozisyonu çok az olan bir orta alan mücadelesi seyrettiğimiz gerçek. Bu zaten bizim takımımızın klasik oyun tarzı. Rakibe boş alan bırakma, gol yeme, bulduğunu kaçırma taktiği bizi zirveye taşıyan oyun tarzı.
Gençler maçında eyvah eyvah dediğimiz iki pozisyon var. İlk yarıda Stancu'nun Kalecimiz Serkan ile karşı karşıya kaldığı pozisyon rakibin en tehlikeli pozisyonuydu. Serkan bu pozisyonda Stancu'ya geçit vermedi. Stancu eğer topa vurmak yerine çalımı deneseydi Serkanı çok zor durumda bırakabilirdi. Gençlerin ikinci pozisyonu ise attığımız golden sonra yaşandı. Selçuğun kafasını Serkan son anda kornere çeldi. Bu iki pozisyonun haricinde rakibe tehlikeli olma imkanı vermedik.
Bizim 3 tehlikeli atağımızı var. Holmen'in kalecide kalan şutu, Rangelov'un attığı mükemmel gol ve Traore'nin değerlendiremediği akıl almaz pozisyon.Oyuna sonradan giren Traore'nin ciddiyetsiz tavrı bizi ikinci golden etti. Futbol şakaya gelmez. Ciddiyeti asla bırakmamak gerek.
Neticede çok zor bir deplasmandan 3 puanla dönmenin sevincini yaşıyoruz. 50 puanla ligin üçüncü sırasındayız.Yerimizi korumak bizim için çok önemli. Geriye kalan maçlarda çok daha fazla mücadele etmemiz gerek. Çünkü rakipler çok daha zorlu. Bu haftadan başlayarak birbirinden zorlu mücadeleler bizi bekliyor. Taraftar tribünde, futbolcular sahada üstlerine düşen görevi yerine getirecektir.
Bu hafta sonu şampiyonluk mücadelesi veren Fenerbahçe'yi konuk ediyoruz. Rakip iç sahada puan kaybetti. Bizimle oynayacakları karşılaşmaya olmak yada olmamak mücadelesi olarak bakıyorlar. Bu maçın anlamı onlar için ne ise bizim içinde aynı. Çünkü bizi alttan tehdit eden Başakşehir gibi çok kaliteli bir takım var. Rakip kim olursa olsun kazanmak için mücadele etmemiz şart.
Cumartesi akşamı Konyasporumuza Fenerbahçe karşısında sonsuz başarılar diyorum. Her zaman ve daima KONYASPOR.
