Evet, bugün Anneler Günü. Her yerde bir hareketlilik var. Kimileri annesine hediye almış, onu ulaştırma telaşında. Kimi telefonla, kimileri ziyaret etme plânı yapmakta. Kimileri mezarlıkta, elleri duada. Kiminin hiçbir şeyden haberi yok.
Kimi gönülden, isteyerek, kimi ister gibi yaparak, kimi yaparmış gibi gözükerek.
Bu konuda da ne kadar samimiyiz ne kadar samimi değiliz çok önemli. Bütün bu çabalar bir sevgi, bir saygı neticesi mi yoksa zoraki bir dayatmanın sonucu mu? Bir günlük sevgi mi, ömür boyu bir sevgi midir önemli olan?
Çarşı, pazar, alışveriş merkezleri, plazalar, vitrinler anneler gününü fırsata çevirme yarışında. Reklâmlar, reklâmlar, reklâmlar, Meğer annelerimizi ne kadar da düşünen varmış. Annelerimizi ne kadar da seven ve yücelten varmış.
Her şey anneler için. Yılda bir gün de olsa anne sevgisin birden bu şekilde ortaya çıkması biraz şaşırtsa da güzel.
Birileri bu tür özel günleri ticari amaçlar için kullansa da annelerimizi, babalarımızı, yaşlılarımızı, sevdiklerimizi, engellilerimizi hatırlamak ve onların gönlünü almak yılda bir kere de olsa anlamlı ve ilginç.
Asıl ilginç olan, bu günlerin sevgiye bağlı ya da ekonomik çıkarlara bağlı olup olmadığı. Para kazanmaya, para harcatmaya ya da önce Allah rızasını sonra da annelerin rızasını kazanıp kazanmamaya bağlı olup olmadığı.
Bizler anne ve babalarımızı birbirinden ayırmadan yılın her günü sevmek ve onlara öf bile dememekle, onlara iyi davranmak ve tatlı dil, güler yüz göstermekle sorumlu tutulmuşuz. Cennet'e gitmenin biricik yolunun onların gönlünü kazanmaktan geçtiğinin bilinciyle yetişmişiz.
Bütün dünyada ve ülkemizde Anneler Günü'nü kutlayanlar, kutlamaya özen gösterenler, öncülük yapanlar, aynı zamanda ağlayan, ağlatılan, evladına yanıp ağıt yakan analar için de bir şey yapıyorlar mı acaba?
Açlıktan, yokluktan dilenen analara kim dur diyecek? Çöplerden kâğıt toplayan, hurda toplayan analara, yiyecek ve giyecek toplayan analara kim el uzatacak?
Kadın olmanın, ana olmanın onurunu ayaklar altına alan davranışlara, kadını ticarî bir meta' haline getiren uygulamalara kim engel olacak?
Bağda, bahçede, tarlada çalışmak zorunda kalan, kocası kahvehanede tavla, okey oynarken, sabahtan akşama ev işi, bahçe işi, ahır ve mandıra işi, temizlik, yemek, bulaşık her işi yapmaya çalışan anneler var.
Ömür boyu hayatın zorluklarını sırtlayıp taşımaya çalışan anneler var.
Askerde oğlunun, gurbette okuyan kızının yolunu bekleyen anneler var. Yüreği korku ve heyecanla ürpererek sabahlara kadar kocasının yolunu gözleyen anneler var.
Bir de dövülen, kovulan, horlanan, aşağılanan, dışlanan anneler var, iyilik görmeye hasret anneler var. Hediyeye değil, sevgiye, saygıya ve ilgiye muhtaç anneler var.
 Huzur evine bırakılan değil, gönül evine konuk edilmeyi bekleyen anneler var. Dünyasını değiştirdiği için evlâdından Fatihalar, Yâsinler bekleyen, dualar bekleyen anneler var.
Savaşlarda, işgaâller altında açlık ve yokluktan evlâdını, iffet ve namusunu, evini, yurdunu kaybeden, vatansız yaşamak zorunda bırakılan anaların gözyaşını kim silecek?
Kimyasal silahlarla, varil bombalarıyla çocukları öldürülen, ya da zindanlarda işkenceler gören analara yardım elini kim uzatacak?
Anneler Günü'nü kutlamak, bu annelerin hakkı değil mi? Yoksa bunlar anne değil mi?
Hani ana başta tâç idi, her derde ilâç idi?  Hani bir evlat pir olsa da anaya muhtaç idi?
Hani en çok iyilik etmeye layık olan varlık, annelerdi.
Hani Cennet, annelerin ayakları altında idi?
                                                   ANA HER YERDE
Analarla başlayan o kadar çok isim ve kelime var ki. İşte onlardan bazıları:
Anadolu var, Baba dolu yok,
Anamur var. Baba mur yok,              
Anatomi var, Baba tomi yok,
Anakara var, baba kara yok,
Ananas var, Baba nas yok,
Anaç var, Babaç yok,
Anadil var, Baba dil yok,
Anadan doğma var, babadan doğma yok,
Anafor var, Baba for yok,
Anahtar var, Babahtar yok,
Anakök var, Baba kök yok
Anal var, Babal yok
Analitik var, Babalitik yok,
Analiz var, Babaliz yok,
Anarşi var, Babarşi yok,
Anâsır var, Baba sır yok
Anason var, Baba son yok,
Anayurt var, Baba yurt yok,
Anayasa var, Baba yasa yok


                                                          GÜNÜN SÖZÜ
GÖZDEN HER ZAMAN GÖZYAŞI DÜŞMEZ, KİMİ ZAMAN DA İNSAN DÜŞER

KAMİL BİRCAN                         12.05.2015