AKIP GİDEN ZAMAN, MERAM BELEDİYESİ VE HAVVA ANA

Zaman su gibi akıp gidiyor. On bir ayın Sultanı, kutlu misafir Ramazan ayı, Kur'an'ın doğduğu ay da, bir göz açıp yummuş gibi geldi geçti. Bayram günleri de öyle. Ramazan'ın ve Bayram günlerinin güzelliklerinden sonra yeniden normal hayata döndük.

Bu arada sağ olsunlar onlarca dost ve arkadaştan bayramla ilgili pek çok mesaj, telefon, bildirim ve e-mail aldım. Hepsi de bayramımızı tebrik ediyor, güzel temennilerde bulunuyorlardı. Ama Isparta'da öğretmenlik yapan arkadaşım Tahir Ceylan'ın Messenger üzerinden attığı kısa ve öz mektup hariç. O, ailesinin oturduğu Gemalmaz mahallesinin sorunlarını yazmış, “Bunlara köşende yer verir misin?” diye sormuş.

Ben de elçiye zeval olmaz diyerek burada O'nun Meram Belediyesi ile ilgili mektubuna yer veriyorum.

Amacımız, Meram Belediyesi'ni eleştirmek değil, vatandaşın dertlerini ilgili birimlere en kısa yoldan ulaştırmaktır.

Sanırım Meram Belediyesi diğer Belediyelere göre daha kıt imkânlarla hizmet veriyor. Biz de buradan gördüğümüz eksiklikleri dile getiriyoruz. Aydoğdu'ya yapılan alt geçit faciasını saymazsanız güzel hizmetler sunuyor.

Akkabak Mehmet Ağa Camii çevre düzenlemesini yazdık. Saadet Mahallesi'nin delik deşik yollarını yazdık, Taş Camii Uzunharmanlar Caddesinin asfalt çalışmalarını, Hacıfettah Mezarlığı'nın duvar ve çevre düzenlemesini yazdık. Bunların çoğu yapıldı. Ama Hacıfettah Mezarlığı'nda köpekler cirit atıyor, her gün eylem yapıyor, oradan geçenleri korkutuyor.

Akkabak Mehmet Ağa Cami Çevre düzenlemesi bir otoparka benzese de, mezbelelik görüntüsü veren pislikler temizlendi, ağaçlar ve güller dikildi. Şimdi halk oturacak bank bekliyor ve Belediye'ye teşekkür ediyor. Fatma Toru'yu ziyarete ve çaya bekliyor.

Gerçekten hem Gemalmaz, hem Aksinne, hem Mehmet Vehbî, hem de Kurtuluş Mahallesi sakinleri, yapılacak hizmet ve çalışmalar hakkında bilgi istiyor. Yapılacakları merak ediyor.

İşte o mektup:

                                             TAHİR CEYLAN'IN MEKTUBU

“Üstadım Allah'ın selamı üzerine olsun, nasılsın?

Gemalmaz mahallesi, Vakıf Hastanesi ve civarında Meram Belediyesi yeni bir imar değişikliği yapacak diye duyduk. Fakat çok dedikodu var. Babamgilde Vakıf Hastanesi'nin karşısında oturuyor. Binalar yeni yapıldı. Bu civarda oturanlar buraların yıkılacağını, buraya yeni bir yapılaşma yapılacağını duymuş. Yol genişletilmesi dahil.

Fakat kimse tarafından bir açıklama yapılmıyor. Bu civarda yaprak kıpırdamıyor. Millet diken üstünde. Belediye açıklama da yapmıyor.  Siz biliyor  musunuz ? Ne olacak buraların durumu? Babamgil ve mahalle sakinleri çok mağdur.

Vakıf Hastanesi taşınacak, oralar hep yıkılacakmış. Orası ata toprağımız. Hep sıkıntı içinde olana validegil şimdi tipirdide. “Azcık bir rahat gördük şimdi nereye gideriz” diyorlar? Hatta “birilerine yeni rant kapısı açıyor Meram Belediyesi” diye konuşuyorlar.

Buralar yıkılıp 8-10 katlı binalar yapılacakmış dedikodusu yayılıyor.  Doğru mudur bunlar?

Evimizin altında küçük 2 tane dükkân var, yıkılacak diye 1 yıldır dükkânlar boş duruyor, yazıktır. Mağdur olduk. Buralarda işlerde durdu. Esnaf bu civardan kaçıyor. Mahallemiz büyük hizmetlerden mahrum oluyor. Her şey elinin altındayken, katma değer oluşturuyorken yazık değil mi? Zaten mahallemiz Meram Belediyesi'nden gereken hizmeti tam manasıyla alamıyor. Sokaklarımız pislikten geçilmiyor.

Bunları gazetenizdeki köşe yazınızda ele almanız mümkün mü?”

Tahir kardeşim, işte istediğini yaptım, İnşallah Belediye yetkilileri bu mektubunu görürler, okurlar da konuyla ilgili bir açıklama gönderirler.

 

                                               HAVVA ANA'NIN DERDİ

Bu arada geçtiğimiz günlerde Rize'nin Çamlıhemşin ilçesinde, KODEP adı altında gerçekleştirilmeye çalışılan, 8 ilin yaylalarını birleştirmeye yönelik 2600 km'lik yol çalışmalarını engellemeye çalışan yöre halkının başında yer alan Rabia Havva Bekar'la ilgili bir yazı yazıp, gaza gelme, provokasyona gelme Havva Ana demiştim. Yol önemlidir, yol medeniyettir demiştim.

“Devlet kim, ben halkım halk” diye bağıran Havva Bekar ana meğer boşuna bağırmıyormuş. İnternet ve Sosyal Medya'ya düşen haberlere göre Havva Ana gerçekten yaman kadınmış.

”Rizedeyiz.com”da yer alan şu haber gerçekten ilginç ve düşündürücü değil midir? Buyurun beraber okuyalım.

 HAVVA ANA'NIN ÇİFTLİĞİ

“Kimdir devlet diyerek yapılmak istenen yeşil yola tepki gösteren çoğu il dışından gelmiş gurubun önünde yer alan Rabiye Özcan, kaçak ve ruhsatsız yapılaşmayla Ayder Yaylasının doğal yapısını resmen hiçe saymış.

DOKA tarafından Samsun'dan Artvin'e kadar 2600 kilometrelik mesafede yapılmakta olan Yeşil Yol Projesigeçtiğimiz günlerde başlayan eylemlerle durdurulmak isteniyor. Bu eylemlerde sembol haline getirilen Rabiye Özcan boşanmadan önceki ismiyle Rabiye Bekar'ın eşiyle beraber 2003 yılında  Dünyaca ünlü Ayder Yaylasında kaçak yollarla alabalık çiftliği yapmak için yasaları hiçe sayarak doğayı tahrip ettiği ortaya çıktı.  

GERÇEKTEN DEVLETMİŞ
“Kimdir devlet ben devletim ben halkım” diyerek yeşil yola tepki gösteren Havva ana 2003'te devleti ve kanunları hiçe sayarak yapımına başladığı inşaatta devlete ve kanunlara gerçektende ben devletim duruşu sergiledi.  

Edinilen bilgiyle göre; Ayder Yaylası Anbarlık mevkiinde kamuya ait, sit alanı, dere yatağı ve çığ alanı olan alanda kaçak yapı yaptığı tespit edilen Ayder Nazlı Çiçek Alabalık Tesisi, yetkililer tarafından tutulan tutanakla durduruldu. Belediye encümenin durdurma kararına rağmen inşaatı devam ettirerek betonarma tesisin inşaatını ve çatı pencere işlerini bitiren Mustafa Bekar ve eşi Rabiye Bekar; borçları nedeniyle diğer işlerini bitiremediği için tesisi işletemediler. Şu an Ayder Yaylasında ki bu tesis atıl bir vaziyette görüntü kirliliğine sebebiyet vermektedir. “

Ah Havva Ana ah!  Sen neymişsin be!  Görünen o ki ya Havva Ana'yı birileri siyasî emelleri için kullanmış, ya da Havva Ana maddî çıkarları için yöre halkının önüne geçip naralar atıp, beylik laflar etmiş.

Bilmem başka bir yoruma gerek var mı?

 

                                         GÜNÜN SÖZÜ

YER HALKI GÖKTEKİ YILDIZLARI PARLAK OLARAK GÖRDÜKLERİ GİBİ, GÖK HALKI DA YERYÜZÜNDE ZİKRULLAH OLAN EVLERİ BÖYLE PARLAK GÖRÜRLER.

                                                                                   Ebu Hureyre (r.a)

 

KAMİL BİRCAN 22.07.2015

AKIP GİDEN ZAMAN, MERAM BELEDİYESİ VE HAVVA ANA

Zaman su gibi akıp gidiyor. On bir ayın Sultanı, kutlu misafir Ramazan ayı, Kur'an'ın doğduğu ay da, bir göz açıp yummuş gibi geldi geçti. Bayram günleri de öyle. Ramazan'ın ve Bayram günlerinin güzelliklerinden sonra yeniden normal hayata döndük.

Bu arada sağ olsunlar onlarca dost ve arkadaştan bayramla ilgili pek çok mesaj, telefon, bildirim ve e-mail aldım. Hepsi de bayramımızı tebrik ediyor, güzel temennilerde bulunuyorlardı. Ama Isparta'da öğretmenlik yapan arkadaşım Tahir Ceylan'ın Messenger üzerinden attığı kısa ve öz mektup hariç. O, ailesinin oturduğu Gemalmaz mahallesinin sorunlarını yazmış, “Bunlara köşende yer verir misin?” diye sormuş.

Ben de elçiye zeval olmaz diyerek burada O'nun Meram Belediyesi ile ilgili mektubuna yer veriyorum.

Amacımız, Meram Belediyesi'ni eleştirmek değil, vatandaşın dertlerini ilgili birimlere en kısa yoldan ulaştırmaktır.

Sanırım Meram Belediyesi diğer Belediyelere göre daha kıt imkânlarla hizmet veriyor. Biz de buradan gördüğümüz eksiklikleri dile getiriyoruz. Aydoğdu'ya yapılan alt geçit faciasını saymazsanız güzel hizmetler sunuyor.

Akkabak Mehmet Ağa Camii çevre düzenlemesini yazdık. Saadet Mahallesi'nin delik deşik yollarını yazdık, Taş Camii Uzunharmanlar Caddesinin asfalt çalışmalarını, Hacıfettah Mezarlığı'nın duvar ve çevre düzenlemesini yazdık. Bunların çoğu yapıldı. Ama Hacıfettah Mezarlığı'nda köpekler cirit atıyor, her gün eylem yapıyor, oradan geçenleri korkutuyor.

Akkabak Mehmet Ağa Cami Çevre düzenlemesi bir otoparka benzese de, mezbelelik görüntüsü veren pislikler temizlendi, ağaçlar ve güller dikildi. Şimdi halk oturacak bank bekliyor ve Belediye'ye teşekkür ediyor. Fatma Toru'yu ziyarete ve çaya bekliyor.

Gerçekten hem Gemalmaz, hem Aksinne, hem Mehmet Vehbî, hem de Kurtuluş Mahallesi sakinleri, yapılacak hizmet ve çalışmalar hakkında bilgi istiyor. Yapılacakları merak ediyor.

İşte o mektup:

                                             TAHİR CEYLAN'IN MEKTUBU

“Üstadım Allah'ın selamı üzerine olsun, nasılsın?

Gemalmaz mahallesi, Vakıf Hastanesi ve civarında Meram Belediyesi yeni bir imar değişikliği yapacak diye duyduk. Fakat çok dedikodu var. Babamgilde Vakıf Hastanesi'nin karşısında oturuyor. Binalar yeni yapıldı. Bu civarda oturanlar buraların yıkılacağını, buraya yeni bir yapılaşma yapılacağını duymuş. Yol genişletilmesi dahil.

Fakat kimse tarafından bir açıklama yapılmıyor. Bu civarda yaprak kıpırdamıyor. Millet diken üstünde. Belediye açıklama da yapmıyor.  Siz biliyor  musunuz ? Ne olacak buraların durumu? Babamgil ve mahalle sakinleri çok mağdur.

Vakıf Hastanesi taşınacak, oralar hep yıkılacakmış. Orası ata toprağımız. Hep sıkıntı içinde olana validegil şimdi tipirdide. “Azcık bir rahat gördük şimdi nereye gideriz” diyorlar? Hatta “birilerine yeni rant kapısı açıyor Meram Belediyesi” diye konuşuyorlar.

Buralar yıkılıp 8-10 katlı binalar yapılacakmış dedikodusu yayılıyor.  Doğru mudur bunlar?

Evimizin altında küçük 2 tane dükkân var, yıkılacak diye 1 yıldır dükkânlar boş duruyor, yazıktır. Mağdur olduk. Buralarda işlerde durdu. Esnaf bu civardan kaçıyor. Mahallemiz büyük hizmetlerden mahrum oluyor. Her şey elinin altındayken, katma değer oluşturuyorken yazık değil mi? Zaten mahallemiz Meram Belediyesi'nden gereken hizmeti tam manasıyla alamıyor. Sokaklarımız pislikten geçilmiyor.

Bunları gazetenizdeki köşe yazınızda ele almanız mümkün mü?”

Tahir kardeşim, işte istediğini yaptım, İnşallah Belediye yetkilileri bu mektubunu görürler, okurlar da konuyla ilgili bir açıklama gönderirler.

 

                                               HAVVA ANA'NIN DERDİ

Bu arada geçtiğimiz günlerde Rize'nin Çamlıhemşin ilçesinde, KODEP adı altında gerçekleştirilmeye çalışılan, 8 ilin yaylalarını birleştirmeye yönelik 2600 km'lik yol çalışmalarını engellemeye çalışan yöre halkının başında yer alan Rabia Havva Bekar'la ilgili bir yazı yazıp, gaza gelme, provokasyona gelme Havva Ana demiştim. Yol önemlidir, yol medeniyettir demiştim.

“Devlet kim, ben halkım halk” diye bağıran Havva Bekar ana meğer boşuna bağırmıyormuş. İnternet ve Sosyal Medya'ya düşen haberlere göre Havva Ana gerçekten yaman kadınmış.

”Rizedeyiz.com”da yer alan şu haber gerçekten ilginç ve düşündürücü değil midir? Buyurun beraber okuyalım.

 HAVVA ANA'NIN ÇİFTLİĞİ

“Kimdir devlet diyerek yapılmak istenen yeşil yola tepki gösteren çoğu il dışından gelmiş gurubun önünde yer alan Rabiye Özcan, kaçak ve ruhsatsız yapılaşmayla Ayder Yaylasının doğal yapısını resmen hiçe saymış.

DOKA tarafından Samsun'dan Artvin'e kadar 2600 kilometrelik mesafede yapılmakta olan Yeşil Yol Projesigeçtiğimiz günlerde başlayan eylemlerle durdurulmak isteniyor. Bu eylemlerde sembol haline getirilen Rabiye Özcan boşanmadan önceki ismiyle Rabiye Bekar'ın eşiyle beraber 2003 yılında  Dünyaca ünlü Ayder Yaylasında kaçak yollarla alabalık çiftliği yapmak için yasaları hiçe sayarak doğayı tahrip ettiği ortaya çıktı.  

GERÇEKTEN DEVLETMİŞ
“Kimdir devlet ben devletim ben halkım” diyerek yeşil yola tepki gösteren Havva ana 2003'te devleti ve kanunları hiçe sayarak yapımına başladığı inşaatta devlete ve kanunlara gerçektende ben devletim duruşu sergiledi.  

Edinilen bilgiyle göre; Ayder Yaylası Anbarlık mevkiinde kamuya ait, sit alanı, dere yatağı ve çığ alanı olan alanda kaçak yapı yaptığı tespit edilen Ayder Nazlı Çiçek Alabalık Tesisi, yetkililer tarafından tutulan tutanakla durduruldu. Belediye encümenin durdurma kararına rağmen inşaatı devam ettirerek betonarma tesisin inşaatını ve çatı pencere işlerini bitiren Mustafa Bekar ve eşi Rabiye Bekar; borçları nedeniyle diğer işlerini bitiremediği için tesisi işletemediler. Şu an Ayder Yaylasında ki bu tesis atıl bir vaziyette görüntü kirliliğine sebebiyet vermektedir. “

Ah Havva Ana ah!  Sen neymişsin be!  Görünen o ki ya Havva Ana'yı birileri siyasî emelleri için kullanmış, ya da Havva Ana maddî çıkarları için yöre halkının önüne geçip naralar atıp, beylik laflar etmiş.

Bilmem başka bir yoruma gerek var mı?

 

                                         GÜNÜN SÖZÜ

YER HALKI GÖKTEKİ YILDIZLARI PARLAK OLARAK GÖRDÜKLERİ GİBİ, GÖK HALKI DA YERYÜZÜNDE ZİKRULLAH OLAN EVLERİ BÖYLE PARLAK GÖRÜRLER.

                                                                                   Ebu Hureyre (r.a)

 

KAMİL BİRCAN 22.07.2015