Konya Tabip Odası tarafından 14 Mart Tıp Bayramı sebebiyle bir otelde resepsiyon düzenlendi. Düzenlenen programa Selçuk Üniversitesi (SÜ) Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yavuz Selvi, Necmettin Erbakan Üniversitesi (NEÜ) Meram Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Hasan Küçükkendirci, Konya Tabip Odası Eski Başkanları Dr. Seyit Karaca, Uzman Doktor Halil Öztürk, Tıp Fakülteleri öğrencileri ile çok sayıda oda üyesi ve aileleri katıldı.

‘ZOR BİR DÖNEM ATLATTIK’

Konya Tabip Odası Başkanı Dr. Eyüp Çetin, aileleri ile birlikte zor bir dönem atlattıklarına dikkat çekerek, “İnsanlık tarihinde yüzyılda bir ortaya çıkan pandemiden yüz akı ile çıkmış mesleğin çok kıymetli üyeleri hepinizi bir kez daha saygı ile selamlıyorum. Bu savaşta hayatını kaybeden meslektaşlarıma Allah’tan rahmet, geride kalan sevenleri ve yakınlarına sabırlar diliyorum. Onları hiçbir zaman unutmayacağız, mesleğimiz şehitleri olarak kalbimize gömdüğümüzü bilinmesini isterim. Hepimiz ailelerimizle birlikte zor bir dönem atlattık. Bendeniz 33 yıldır mesleğin içindeyim. Her kademede çalışmış, daha önce 3 dönem tabip odası yönetim kurulu üyeliğinde bulunmuş birisi olarak görev aldığım bu dönemde Konya Tabip Odası olarak da çok zorlandığımızı bilmenizi isteriz. Pandemiyi hekimler olarak çok daha kolay atlatabileceğimiz halde yönlendirme ve yol gösterme makamında olanların planlama eksiklikleri, normal süreç gibi algıladıkları için yükü fazlası ile omuzlamak yine biz hekimlere kaldı. Çok şükür omicron başka bir varyanta evrilmezse, atlatıldı gibi duruyor. Konya Tabip Odası olarak gerek kamuoyunu bilgilendirmek gerekse sağlık müdürlüğüne yol göstermek noktasında pandemi döneminde aktif rol aldık” ifadelerini kullandı.

‘ÖZLÜK HAKLARIMIZ KONUSUNDA YOĞUN BİR ÇALIŞMA İÇİNE GİRDİK’

Konya Tabip Odası olarak Omicron varyantının verdiği rahatlamadan sonra özlük hakları konusunda yoğun bir çalışma içine girdiklerine dikkat çeken Çetin, “Her disiplindeki meslektaşlarımızın sorunları kısa ve öz bir şekilde bir kitapçıkta toparladık. Sizlere ulaştırdığımız ayrıca Cumhurbaşkanımızdan başlayarak, ilçe belediye başkanımıza varıncaya kadar her kademedeki idari pozisyonda olan her merciye sorunlarımızı kitapçık halinde ulaştırdık.  Meclisten geri çekilen bizler ile ilgili torba kanunun yeniden düzenleneceğini tahmin ettiğimiz için yeni düzenlemenin komisyondan geçer düşüncesi ile yönetim olarak eski Sağlık Bakanı ve şimdiki TBMM Sağlık Komisyon Başkanı Recep Akdağ’ı ziyaret ederek sorunlarımızı ilettik. Sorunlarımızın başında her zaman sağlıkta şiddet olmuştur. Bakanlık döneminde çıkarılan yasasının sağlıkta şiddet ile ilgili maddelerinin Türk Ceza Kanunu içinde değil de 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunun içine konulduğunu odamızdan öğrenmiş oldular. Bu konu ile ilgili Cumhuriyet Başsavcılığımız ziyaret edildi. Odamız üyesi Cumhurbaşkanlığı Sağlık ve Gıda Politikaları Kurul üyesi meslektaşımız odamızda misafir edilerek, bu konudaki sorunlarımız ve isteklerimizin yeni adalet bakanına iletilmesi sağlandı. Övünerek söyleyebilirim ki son üç ayda iki kez gerçekleştirdiğimiz meclis ziyaretlerimiz ve birçok makamlarla yaptığımız görüşmeler neticesinde konunun ciddiyeti anlaşıldı. Üzerinde ısrarla durduğumuz ikinci konu malpraktis her mercide ücretler ile cezanın uyumlu olmadığını, hatta hekimin bu kıskaçtan kurtarılması gerektiğini, defansif hekimliğin geliştiğini, bu yasa yüzünden bazı branşların hiç tercih edilmediğini, genç meslektaşlarımızın hasta ile yüz yüze gelmeyecek branşlara yöneldiklerini, gelecekte hekim bulamayacaksınız diyerek malpraktis yasasının doğurduğu problemlere ışık tutmaya çalıştık. Ücret politikası biz hekimler için en son beklentimiz oldu. Bizlerin çok başka problemleri var. Ama her nedense bugüne kadar medyada herkes hekimlerin maaşlarına gelen, ama bir türlü hekimin eline geçmeyen zammı konuştu. Başka hiçbir meslek grubunda bunu göremezsiniz. Bundan son derece rahatsızız. Şiddet, malpraktis sıkıntılarımızdan sonra en büyük problemimiz hekimlerin itibarını sarsan kamuoyu önünde rızkımızın tartışılmasıdır. Buna müsaade etmeyeceğiz. Evet, hekimlik mesleği kutsaldır. Hekim hikmet sahibi insandır” şeklinde konuştu. Konuşmanın ardından doktorluk mesleğinde 30,40 ve 50. Yılını dolduran doktorlara plaket takdim edildi.

MUHAMMED ESAD ÇAĞLA

Editör: TE Bilişim