Çocukluğundan buyana el becerisi bulunan ve bu beceriyi o yıllarda kullanarak oynayabileceği oyuncaklar yapan Ağaç İşleme Sanatçısı, Mimar Ertuğrul Bozkurt, mesleki deneyimin de verdiği ilhamla bugünlerde ağaç işleme sanatıyla uğraşıyor. Hobi olarak başladığı bu işi oldukça seven ve eline geçen çeşitli malzemeleri işleyerek figürler ortaya koyan Bozkurt, uğraşıyla ilgili detayları paylaştı.

Ertuğrul Bozkurt, sizi kısaca tanıyabilir miyiz?

İki tepenin arasına kaşarlı tost gibi sıkışmış, ortasında iğde kokulu deresi akan, kuşganalı ve cumbalı evleri olan, camileri, arastası, türbeleri ve yatırlarıyla herkese tanıdık gelen bir Anadolu kasabası olan Anlara-Beypazarı’nda 1952 yılında doğdum. Yokluklar içinde mutlu çocuklardık. Mahalle kavgaları yapar, takım tutar, yaramazlıklar da yapardık. Sapanla kuş avlar, bahçelerden hırsızlık yapar, İnözü Çayı’na bentler yapar yüzerdik. Arkadaşlıklar önemli, dostluklar kalıcı, insanlar birbirlerine karşı daha saygılıydı. Hemşeriydi, komşuydu herkes birbirine. Yokluklar vererek azaltılır; acılar, sevinçler, gönülden paylaşılırdı. İlkokulu ve ortaokulu Beypazarı’nda, lise ve üniversiteyi Ankara’da okudum. Mimar olarak, özelde ve kamuda otuz beş yıl çalıştıktan sonra, 2010 yılında emekli oldum. Şimdi günlerimi okuyarak, yazarak, gezerek ve elime geçen çeşitli malzemelerle bir şeyler yaparak geçiriyorum.

Ağaç işleme işlerine olan ilginiz nasıl başladı?

Benim çocukluğumda, ne televizyon, ne bilgisayar, ne de cep telefonları vardı. Oyuncaklarımızı kendimiz yapardık: Elden kumandalı tel arabalar, çaput bezinden yapılmış toplar, dut ağacından çakılmış kızaklar, demir çemberler, Uzun kuyruklu, pırpırlı, çıtalı uçurtmalar… Bu günlerden kalan bir alışkanlık olsa gerek.

Ağaç işleme işleri yapımıyla ilgili profesyonel birinden yardım aldınız mı?

Mimar olduğum için, tasarlamaya ve yaratmaya yatkınlığım, malzeme bilgim vardı. Ayrıca bir hobi olarak yaptığım için, herhangi bir yardıma ihtiyaç duymadım.

Ağaç işleme işlerinin yapımından bahsedebilir misiniz?

Çalışmalarınızı yapacağınız bir mekâna ve bazı alet ve araçlara ihtiyaç var. Benim yaptıklarım, oyalanmak maksadıyla amatörce yapılmış basit çalışmalar. Bu işin ideali, imkânlar ölçüsünde bir atölye kurmak, gerekli malzeme ve alet edevata sahip olmak. Ayrıca araştırmak ve sabırlı ve titiz çalışmak gerek.

 İlk yaptığınız ağaç işleme işleri neydi?

Torunum Aral’ın ilgisini çekmek, el becerisini arttırmak amacıyla yaptığımız şeylerdi. Nesnelere dokunmak, hissetmek, özelliklerini kavramak ve onlardan ne yapılabileceğini tasarlamak önemlidir.

 Ağaç işleme işleri belli bir kavram üzerinden mi gidiyor?

Kavramı ve anlamı algılarınızla kendiniz yaratırsınız. Sanal ortamlarda ve çevrenizde bulabileceğiz çok örnek var. Yerde bulduğunuz bir ahşap parçası, bir çivi, bir gazoz kapağı, renkli bir taş size ilham verebilir… Yeter ki bir şeyler yapmak isteyin.

Hangi tarz ağaç işleme işleri yapıyorsunuz?

Belli bir tarzım yok. İçimden ne gelirse, elimdeki malzeme ile ne yapabilirsem onu yapıyorum. Her insan yaşamda kalıcı bir şeyler yapmak ister; bu yaptıklarım ileride belki birilerinin eline geçer rahmetle anar, belki de çöp diye atar kim bilir?

ALAADDİN ALADAĞ

Editör: TE Bilişim