Milli ve manevi yayınlarıyla dikkat çeken Ahmet Efe, şiir, hikaye, roman gibi çalışmalara da imza attı. Uzun süre Konya’da hizmet veren Efe, şehrin kültürel hayatına katkı sağlayan isimler arasındaki yerini aldı. Efe’yi anlatan Araştırmacı-Yazar Salih Sedat Ersöz, “Ürettiği eserlerin yanında Ahmet Efe; ahlakı, duruşu, samimiyeti, nezaketi, mütevazılığı, insana değer veren yapısı kısaca her hali ile topluma örnek olmakta ve yeni nesillerimizin milli manevi değerlerle mücehhez olarak yetiştirilme gayretini sürdürmektedir. Ahmet Efe’nin Konya’dan ayrılması Konya’mız için çok büyük bir kayıp olmuştur. Kendisi şu anda İstanbul’dadır ve kültür sanatın her alanında faaliyetlerini, üretimini devam ettirmektedir” diyor.

AHMET EFE

Şair, yazar Ahmet Efe 1 Eylül 1955 tarihinde Kayseri'de doğdu. Babası, uzun yıllar Türkiye'nin değişik ilçelerinde imam-hatip, vaiz ve müftü olarak görev yapan son dönem İslâm âlimlerinden Mustafa Efe'dir. Türkçe'ye 16 cilt halinde tercüme edilen büyük Hanefi fıkıh kitabı "Fetevayı Hindiyye"nin de mütercimi olan ve çevresi tarafından "Alasakal Müftü" olarak tanınan Mustafa Efe'nin İslâmî konularla ilgili başka eserleri de vardır. (2011 yılında, 93 yaşında vefat eden Mustafa Efe hakkında Boğaziçi Yayınları'nca "Bir Müftünün Hatıraları" isimli biyografik bir eser neşredilmiştir.)

Ahmet Efe, aynı anne ve babanın on bir çocuğundan biri olarak geniş ve mutlu bir aile ortamında büyümüş, ilköğrenimini babasının memuriyeti sebebiyle değişik ilçelerde sürdürdükten sonra Keskin Cumhuriyet İlkokulu’ndan mezun olmuştur. Girdiği parasız yatılı imtihanını kazanarak, 1967 yılı içinde Ankara İmam Hatip Okuluna kaydını yaptırmıştır. Buradan, 1973 - 74 öğretim yılında mezun olmuştur. O yıllarda imam hatip okulu mezunları üniversitelere alınmadığı için fark derslerini vererek Ankara Keçiören Lisesi'nden de mezun olmuştur. Aynı yıl girdiği imtihanla Erzurum İslâmi İlimler Fakültesine kayıt yaptırmış, burada ikinci sınıfa geçmişken annesinin vefatı üzerine yeniden imtihana girip Ankara İktisadi Ticari İlimler Akademisi'ne devam etmiş, buradan 1979 yılında ön lisans diploması alarak yüksek öğrenimini noktalamıştır. Bu yıllar içinde Diyanet İşleri Başkanlığı ve TRT Genel Müdürlüklerinde memur olarak çalışan Efe, 1982 yılında askere gitmiş ve Menemen'de kısa dönem olarak dört ay süren askerlik görevini tamamlamıştır.

Küçük yaşlardan itibaren sanat ve edebiyata ilgi duyan Ahmet Efe'nin ilk kitapları henüz İmam hatip okulunda öğrenci olduğu yıllarda yayınlanmıştır. Bunlar "Akyazı" ve "Fındık Osman" isimli iki küçük hikâye kitabı olup bir yarışma sonucu belirlenmiş ve pek güzel resimlenerek Diyanet Yayınları arasında neşredilmiştir. Efe'nin ilk şiiri “İstanbul” 1973’te Pınar dergisinde çıkmıştı. Şiir ve hikâyeleri dönemin edebiyat ve sanat dergileri arasında öne çıkan "Pınar"da ve daha sonra "Gerçek" dergisinde yayınlanmıştır.

1979 yılında TRT Genel Müdürlüğünden yatay geçişle tekrar Diyanet İşleri Başkanlığı Derleme ve Yayın Müdürlüğüne dönen Ahmet Efe, aynı yılın, UNESCO tarafından çocuk yılı ilan edilmesi sebebiyle Diyanet Çocuk Dergisi'nin neşri için çalışmalara başlamış ve ilk sayısından 40. sayısına kadar bu yayın faaliyetinin içinde bulunmuştur.

1983 yılında yine çocuk yayıncılığı yapmak ve daha çok hizmet etmek amacıyla memuriyetten istifa eden Ahmet Efe, Kandil Yayınevi'nin kuruluşuna katılmış, Kandil Çocuk isimli derginin neşrine başlamış ve bu dönemde irili ufaklı 100'den fazla kitap neşrederek çocuk edebiyatında milli ve manevi değerlerin öncelendiği bir yayın çizgisinin gelişmesine katkı sağlamıştır.

1985 yılında Türkiye Yazarlar Birliği Çocuk Edebiyatı Ödülünü kazandı. Millî Eğitim Bakanlığınca düzenlenen Çocuk Şiirleri Yarışmasında ve çeşitli kurum ve kuruluşların açtığı yarışmalarda ödüller aldı.

1986 yılında yine milli ve manevi değerlere öncelik veren bir günlük gazetenin neşri sürecinde faal olarak görev yapan ve bir kaç müstear isimle bu gazetede yazılar neşreden Ahmet Efe, gazetenin umulmadık biçimde el değiştirmesinden sonra buradan ayrılmış, 1993 yılına kadar Milli Gençlik Vakfı bünyesinde neşredilen Gençlik Dergisinin yayın yönetmenliğini yapmıştır.

1993 yılında bir özel kuruluşun basın-yayın işlerini organize etmek üzere Konya'ya davet edilen şair ve yazar, bu şehirde 16 yıl kadar kalmış ve hem Konya belediyeleri, hem de Konya İl Kültür Müdürlüğü'nce neşredilen eserlerde çeşitli hizmetler üstlenmiştir.

Konya'ya geldiği ilk yıllar içinde çeşitli radyo ve televizyon programları yanında, çocuklara yönelik kısa ve uzun metrajlı sinema filmleri çeken Efe'nin, " Işık Kapısı", "Yürek Dede", "Kuş Eller", "Aybüke/Düş Tuzağı", "Son Türbedar" gibi sinema filmlerinde imzası bulunmaktadır. Bu çalışmalar o dönemde Kombassan'a bağlı Esra Film Şirketi tarafından yürütülmüştür.

Konya'da resmi kurumlarla ilgili yayın faaliyetleri yanında şehir tarihi ile ilgili özel araştırmalar yapan Ahmet Efe, "Tarih-i Âl-i Selçuk", "Osmanlı Payitahtı Konya'da 40 Büyük Eser", "Minyatürlerle Anadolu Selçuklu Sultanları", "Büyük Selçuklu Veziri Sahip Ata Fahreddin Ali ve Eserleri", "Celaleddin Karatay Hayatı ve Eserleri" gibi kitaplar neşretmiştir. Bu arada çeşitli kurum ve kuruluşlardan ödüller alan ve ilk dönem Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şube Başkanlığı da yapan Ahmet Efe, 2008 yılında, çocuklarının eğitimi için İstanbul'a taşınmıştır. Halen burada ikamet etmekte dinî, tarihî ve edebî çalışmalarını sürdürmektedir.

Sanatın hemen her dalı ile ilgilenen Ahmet Efe'nin yayınlanmış 200'den fazla kitabı yanında, çeşitli hat, minyatür, ebru ve ahşap işçiliği ile üretilmiş pek çok eseri değişik müze ve koleksiyonlarda yerini almıştır.

Ahmet Efe'nin şiir, hikâye, roman, biyoğrafi, ansiklopedi ve antoloji olarak neşredilmiş bazı kitapları için çeşitli lisans çalışmaları yapılmıştır. Bunlar arasında Zeliha Yücel tarafından hazırlanan " Ahmet Efe'nin Çocuk Öykülerinde Değer Eğitimi ve Öykülerin Türkçe Eğitimine Katkısı" isimli yüksek lisans tezi, İpek Sözer tarafından hazırlanan "Ahmet Efe'nin Şiirlerinde Çocuk" isimli tezsiz yüksek lisans, Tansel Tekdemir tarafından hazırlanan "Ahmet Efe ve Çocuk Edebiyatımızdaki Yeri" isimli lisans tezleri vardır.

BAZI ESERLERİ:

Roman: Kor (1981), Yunus (1981), Üç Kandil (1984), N’oldu Bu Gönlüm (1987), Yasemin’in Dünyası (1989), Acı (1996), Bilal'in Çiçeği, Bozkır Yılanı, Son Av, Köse Mihal, Kutlu ile Melinda, Buz Kırığı, Zenadika.

Hikâye: Akyazı, Fındık Osman, Tabya (1983), Hançer (1983), Uçurtmam Kuşlardan Güzel (1991), Yakın Arkadaş (1995), Ganj (1996), Yakın Arkadaş (1997), Mevlâna’dan Hikâyeler (2004), Bilgin ile Kayıkçı Bir Savaş Oyunu, Dağdaki Oyuncak, Define, Dünyaya Gülmek/Minyatürlerle Nasreddin Hoca Fıkraları, Sönmeyen Yıldızlar, Uçurtmam Kuşlardan Güzel, Sis.

Şiir: Sevgi Çiçeği (Çocuk Şiirleri, 1981), Vedâ (1981), Ellerin Üşümesin (Çocuk Şiirleri, 1983), Işığın Yüreği (Çocuk Şiirleri, 1991), Can Gazeli (1994), Ey Yâr (1995), Işığın Yüreği (1999), Zümrüdü Anka’yı Arayan Çocuk, Hüma, Bir Yalnız Ağaç, Hasretin Yedi Rengi, Bütün Şiirleri.

Deneme: Kılavuz Yazılar (1986), Son Cümle (1998), Ah Mine’l-Aşk (2004).

Araştırma-İnceleme: Çocuklara İslâm Akaidi (1985), Sîret-i Resûl (Biyografi, 1993), Anadolu Selçuklu Sultanları (1993), Gençler ve Çocuklar İçin İbadet Bilgeleri (1994), Onlar Yıldızlar Gibi (1994), Çocuklar ve Gençler İçin Ahlâk Bilgileri (1994), Konya’da 40 Büyük Eser (1998), Târih-i Âli Selçûk (1998), Minyatürlerle Mevlâna ve Ailesi (2004).

Antoloji: Çocuklar Güle Benzer (1980), Çocuklara Tarih ve Kahramanlık Hikâyeleri (1986), Çiçek Yağmuru (1991), Kafdağı Uzak Değil (1995).

Ansiklopedi: Çocuklara İslâm Ansiklopedisi (1984), Çocuklara İslâm Büyükleri Ansiklopedisi (1985), Osmanlı Tarihi Ansiklopedisi (1990).

Masal: Keloğlan, Keleşoğlan (1984), Ağacın Rüyası, Anadolu Masalları, Gökkuşağındaki Salıncak, Kafdağındaki Adam, Masal Rüzgarı, Minyatürlerle Dünya Masalları, Tuzaktaki Kaplan/Beydeba Masalları.

Piyes: Cepheye Koşmak (1981), Atlar Nerede Kışlayacak? (1996).

Görüldüğü gibi şiirden romana, hikâyeden çocuk kitabına, resimden minyatüre, birçok alanda eser üreten Ahmet Efe, şiirin kendisi için özel bir yeri olduğunun altını çizerek, sanat ve kültür faaliyetleri ile ilgili şu bilgileri verdi:

"Edebi çalışmalar arasında şiir yazdım, romanlar, hikâye kitapları yayınladım. Resim dersen zaten o ayrı bir dünya yani günlerce, saatlerce, bıkmadan, usanmadan minyatürler çizdiğimi biliyorum. Ama tabii şiire biraz daha düşkünlüğüm var. Hem klasik divan edebiyatımıza hem halk ozanlarımızın şiirlerine aşina olmaya çalıştım. Onlarla çok geceler geçirdim. Dolayısıyla şiirde bir şeyler yapmaya çalıştım ama belki biraz istikbale ait şeyler. Gelecek kuşaklar ne söyleyecek bilmiyorum kitaplarımız ve çalışmalarımız hakkında…

İnancım, kültürel yapım, bize ait öz medeniyetimiz benim için her şeyden önemli. Belki ilahi bir hoşnutluğu kazanma uğruna bir mücadele verdiğimizi söyleyebilirim. Benim çocuk edebiyatıyla ilgili çalışmalarımda da asıl amaç budur. Bütün gayemiz kendi inancımıza bir şekilde hizmet etmekti. Başka bir gaye inşallah olmamıştır. Yani olduysa da Allah'ın affını talep ederim.

O dönem, çocuklara yönelik 6 uzun metraj sinema filmi çektik. Bunlardan bir tanesini Yücel Çakmaklı yönetmişti, ben yönetmen yardımcısı idim. Daha sonra bana 'Sen bundan sonra yönetebilirsin.' dedi ve yönetmenlik tecrübem de oldu. 2 sinema filmi çektim, çocuklara yönelik. Dolayısıyla hem Yeşilçam dünyasını hem sinemayla ilgili çalışmaları da yakından takip etme imkânım oldu. Biz hem kısa metraj 10'a yakın çocuk filmi, hem 6 uzun metraj sinema filmi çektik. Onlar da aslında televizyonlarda filan oynadı.

Kitaplarımızın yabancı dillere çevrilmesi konusunda da gayret gösteriliyor. Arapçaya çevriliyor, Kırgızca oluyor, bazıları İngilizceye çevriliyor. Bir de çocuk kitapları için çizim yapan ressamların da çok kaliteli, çok ileriye doğru gittiğini görüyor ve seviniyorum doğrusu.”

Ahmet Efe gibi mümtaz bir ağabeyimi yakından tanımanın kendisiyle bir dostluk kurmanın büyük mutluluğu içindeyim. Büyükşehir Belediyesi görevimde iken kendisine yaptığım beraber çalışma davetime olumlu cevap verince kültür sanat alanında uzun yıllar çok verimli, çok faydalı çalışmalar yaptık. Belediye olarak sadece biz değil bütün Konya olarak Ahmet Efe ağabeyin ürettiği bizim de destek verdiğimiz eserlerden çok istifade edildi.

Ürettiği eserlerin yanında Ahmet Efe; ahlakı, duruşu, samimiyeti, nezaketi, mütevazılığı, insana değer veren yapısı kısaca her hali ile topluma örnek olmakta ve yeni nesillerimizin milli manevi değerlerle mücehhez olarak yetiştirilme gayretini sürdürmektedir. Ahmet Efe’nin Konya’dan ayrılması Konya’mız için çok büyük bir kayıp olmuştur. Kendisi şu anda İstanbul’dadır ve kültür sanatın her alanında faaliyetlerini, üretimini devam ettirmektedir.

Ahmet Efe’nin son mesajı da şu oldu: “Biz neticede belli bir istikamete doğru gidiyoruz. Yani kıyamete doğru gidiyoruz. Ben de hem bizi okuyan kardeşlerimize hem de kendi nefsime derim ki, 'Sen ne yapabiliyorsan, onunla meşgul ol' başka şeyler seni çok ilgilendirmez."

Şu anda ülkemizin büyük şairleri arasında bulunan Ahmet Efe ağabeyime bundan sonra da hayırlı faaliyetlerini sürdürmesini diler, Cenab-ı Hakk’tan sağlık, huzur ve mutlulukla dolu yıllar niyaz ederim.     

SALİH SEDAT ERSÖZ 

Editör: TE Bilişim