Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından seçim öncesinde açıklanan AK Parti'nin "Türkiye Yüzyılı İçin Doğru Adımlar" başlıklı beyannamesi ile 2023-2025 yıllarına ilişkin Orta Vadeli Program'da gelecek döneme ilişkin izlenecek politikalar ve Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı'nın devir teslim töreninde verdiği mesajlar kapsamında tarım sektöründe başlatılmış projelerin tamamlanması ve yenilerinin eklenmesi bekleniyor. Yumaklı, bakanlık görevini devraldığı törende, Türkiye Yüzyılı ile tarımda üretimin ve üreticinin yüzyılının başladığının altını çizdi, gıda arz güvenliğinin sağlanmasına vurgu yaptı. Tüketicinin güvenilir gıdaya makul fiyatlarla erişebilmesi konusuna yoğunlaşacaklarını bildiren Yumaklı, üreticilerin güçlendirilmesi ve tüketicilerin korunması prensibini benimsediklerini kaydetti. Yeni dönemde, tarımda bitkisel üretimin artırılması ve tarım bilgi sistemlerinin iyileştirilmesi öncelikler arasında yer alırken tarımsal girdi tedarikinde özellikle dışa bağımlı olunan alanlarda çalışmalar yapılacak, yerlileştirme ve millileştirmeye öncelik verilecek ve hızlandırılacak. Orman ve su varlığının korunmasıyla ilgili farklı ve yeni çalışmaların yapılması planlanırken üretimden tüketime her aşama için yapısal reformlar hayata geçirilecek. Tarladan sofraya tüm süreçlerin odak noktası olacağı yeni dönemde verimlilik ve kaliteden vazgeçilmeyecek. Tarım milli güvenliğin bir parçası olarak değerlendirilerek bu süreçte vizyon ve politikalar da bu bilinçle oluşturulacak. Kırsal alanda yaşayanların refahı yükseltilecek, tarımsal üretimde verim ve kaliteyi artırarak istikrarlı gıda arzı sağlanacak. Bitkisel ve hayvansal ürünlerde yeni çeşit, yeni ırk, metot ve teknoloji geliştirilecek. Balıkçılık ve su ürünleri kaynakları korunacak, sürdürülebilir işletimi sağlanacak. Toprak ve su kaynakları ile biyolojik çeşitliliğinin sürdürülebilir yönetimi geliştirilecek. Bölgesel anlamda rekabet potansiyeli arz eden alanlarda yeni bir teşvik düzenlemesi yapılarak hızlı ve etkili bir yatırım hamlesi başlatılacak. Her kente göre öncelikli sektörler belirlenecek, uygun bir planlamayla katma değeri yüksek ürün üretimi ve üretimde çeşitliliği sağlanacak.

TARIM GİRİŞİMCİLİK BÖLGELERİ KURULACAK

Çizmek onun için yaşam biçimi! Çizmek onun için yaşam biçimi!

Genç girişimciler için Tarım Girişimcilik Bölgeleri (TARGİB) kurulacak. Ziraat mühendisleri öncelikli olmak üzere, genç girişimcilere herhangi bir bedel almaksızın arazi tahsisi yapılacak. Kurulacak Aile ve Gençlik Bankası tarafından ilk iki yıl ödemesiz ve beş yıl vadeli faizsiz kredi desteği ve belirli bir süreyle ürün alım garantisi veya sözleşmeli üretim modelinin uygulanmasını sağlanacak.

2-2-24

TOPRAK VERİ TABANI OLUŞTURACAK

Kamu-özel işbirliği modeliyle yürütülenler dahil, sektörde beşeri ve fiziki altyapıyı güçlendirecek AR-GE, dijitalleşme, insan kaynakları, lojistik, enerji ve eğitim gibi yatay alanlar ile tarım, turizm ve savunma sanayisine öncelik verilecek. Diğer yandan tarım topraklarının sürdürülebilir kullanımı için Toprak Veri Tabanı oluşturacak. Toprakların sürdürülebilir kullanımı açısından karbon, besin maddesi ve toksik element kapsamları belirlenip, verimlilik durumları ortaya konulacak. "Tarımsal Arazi Kullanım Planlaması Model Araştırmaları" ile toprak haritaları, tarımsal kullanıma uygunluk sınıfları, iklim özellikleri, üreticilerin sosyoekonomik koşulları ile mevcut ürün deseni ve alternatif ürünler belirlenerek veri tabanı oluşturularak, parsel düzeyinde ürün deseni planlamasına uygun bir model önerisi geliştirilecek. Gıda ve Tarımsal Ürün Piyasaları İzleme ve Değerlendirme Komitesinin spekülatif fiyat artışlarının engellenmesine yönelik çalışmaları arttırılacak. Tarım Kredi Kooperatiflerinin yem ve gübre sektöründe piyasada daha aktif rol almasına yönelik adımlar atılacak. Gıda arz güvenliğinin sürdürülebilir olmasını sağlamak için fiyat istikrarını gözeterek ilgili kurumlarla güçlü bir işbirliğinin tesisine devam edilecek. Tarımda sulama sahası 1000 hektardan büyük tüm tesisler bağımsız olarak değerlendirilmek üzere müstakil proje olarak yatırım programına teklif edilecek. Ayrıca, bitkisel üretimin artırılmasına ve tarım bilgi sistemlerinin iyileştirilmesine hizmet edecek altyapı ve araştırma projelerine öncelik verilecek.

2-1-22

IPARD DESTEKLERİ YAYGINLAŞTIRILACAK

Tarım ve Orman Bakanlığı Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) tarafından yürütülen Avrupa Birliği (AB) Katkılı Kırsal Kalkınma Destekleri (IPARD III) Programı'nın katkısıyla kırsalda üretimi artırmak amacıyla yeni yatırımların desteklenmesine ve istihdam sağlanmasına devam edilecek. Halen 42 ilde uygulanan IPARD Programı'nın 81 kente yaygınlaştırılması planlanıyor. Tarım sektöründe yeni dönemde gıda arz güvenliği çerçevesinde yerlileşme ve millileştirme adımlarına öncelik ve hız verilecek adımları Konya Yenigün Gazetesine değerlendiren Ziraat Yüksek Mühendisi Celil Çalış, üreticileri üretim bölgelerinde tutacak formüller geliştirilmesi gerektiğine dikkat çekti.

2-3-23

‘İNSANLARIMIZI ÜRETİM BÖLGELERİNDE TUTABİLECEK SEBEPLER OLUŞTURMAMIZ GEREKİYOR’

Ziraat Yüksek Mühendisi Celil Çalış, üretim yapılan bölgelerde vatandaşları o bölgelerde tutabilecek sebepler oluşturulması gerektiğine dikkat çekerek, “Tarımda gıda güvenliği arz olayı uzun zamandır dile getirilen ancak 2020 yılındaki dünyanın yaşamış olduğu pandemi ve 2022’de Rusya Ukranya savaşı ile birlikte tarımın önemi arttı sözüne bizler hep şiddetle karşı çıkmıştık.  Tarım zaten önemli.  Bizler tarımın öneminin anlaşıldığına dikkat çekmiştik. Önce beslenme ihtiyacını tedarik edemeyen ve gıda konusunda kendisine yetemeyen ülkelerin diğer alanlarda yatırım yapma hikayesi sadece hikâyeden ibarettir. Önce beslenme ihtiyacını gidermemiz gerekiyor.  Sadece gıdada yeterlik değil, gıda güvenliği de en az gıdanın varlığı kadar önemli bir olaydır. Bunu sağlamak için de dışa bağımlılık değil, yerli ve milli üretimimizin bir slogan ve şaka olmadığını bunun gereklilik olduğunu gördük. Özellikle pandemi sonrasında oluşan olaylar 2019 yılında yapılan 3. Tarım Orman Şurası yaklaşık bir yıl sürdü ve 3. Tarım Orman Şurası sonuç bildirgesinde Cumhurbaşkanımızın şöyle bir ifadesi vardı; Gıda güvenliği en az savunma sanayi gibi önemli bir olaydır. Bu konuda gerekli adımlar atılacak diye. Gıdada güvenilirliği ve tarımda da sürekliliği sağlayabilmek adına bu söze inanmak lazım.  İnanmak için de iş yükünü kendi insanımızdan oluşturmak lazım. Bizim şu anda tarımda en önemli açmazımız iş gücü.  Türkiye 86 Milyon nüfusu ve 32 yaş ortalaması ile dünyada en geç 5 ülke konumunda iken   tarımsal üretim bölgelerinde yaş ortalamamız maalesef 54’de çıkmış.  İnsanımız hızlı bir şekilde tarımdan uzaklaşma yoluna gitmekte. Bunun içerisinde sosyal sorunlar da var. Üretim bölgelerinde yaşayan insanların sağlık ve sosyal güvence sorunlarını ortaya koyuyorlar. Bunu gidermek lazım.  İnsanlarımızı üretim bölgelerinde tutabilecek sebepler oluşturmamız gerekiyor. Bunun için yapılacak en önemli adımların bir tanesi üretim bölgesinde yaşayan vatandaşların sağlık ve sosyal güvencelerin tamamını olmuyorsa yarsının devlet tarafından karşılanarak bu talebin giderilmesi gerekiyor. Kendi vatandaşımız dışında insanlara bu işleri yaptırarak bir yerlere varamayız.  Var olan insan gücümüzü üretim bölgelerine yönlendirerek insanlarımızın üretim bölgelerinde sosyal refahı artırarak o bölgelerde karlı üretim yaparak tarıma yönlendirmemiz gerekiyor” ifadelerini kullandı.

‘LAFTA KALMAMALI UYGULAMAYA GEÇİRİLMELİ’

Türkiye Yüzyılında tarım için atılacak adımlar oldukça önemli olduğunu ancak lafta değil icrada dönüşmesi gerektiğini ifade eden Çalış, “1 Ocak 2018 yılında yürürlüğe giren Milli Tarım Projemiz var. Milli Tarım Projesi üzerine 2019 yılında başlayan ve 2020 bitirilen 3. Tarım Orman Şurası var. Geriye dönüp baktığımız zaman 1927 yılında yapılan İzmir İktisat Kongresi’nin sonuç bildirgesi.  1991 yılında yapılan birinci tarım şurası. 2001 yılında yapılan ikinci tarım şurası ve 2020 yılında yapılan Tarım şuarasında tarımın sorunları ve çözüm önerileri hemen hemen aynı başlıklar.  Bir yol kat edememişiz.  2018 yılında yürürlüğe giren Milli Tarım Projesinde iki tane ana başlık var. Birincisi üretim planlaması. İkincisi Havza Bazlı ürün desteklemesi.  Eğer Türkiye’de üretim planlaması ve havza bazlı destekleme yapılacak olursa çiftçi kendiliğinden ne ekeceğini planlayarak üretim bölgelerine göre destekleyebiliriz.  2018 yılında var olan ve uygulanmayan Havza Bazlı Üretim Desteklemesi ve Türkiye üretim planlamasını yaptığımız zaman bahsettiğimiz konulara ışık tutabiliriz. Öncelikle insan kaynağımızı üretim bölgelerinde tutmak için sebep oluşturmamız lazım. Yine üretim planlımızı yapıp Türkiye’nin hangi üründe ne kadar ihtiyacı var? Ne kadar hayvana ihtiyacı var? Bu hayvanların beslenmesi için ne kadar yem bitkisine ihtiyaç var bunları ortaya koymamız lazım. Bunları ortaya koymamız lazım. Bunları ortaya koyup, planlama yaptığımız zaman tarımda problemlere çözüm üretecek yapıyı oluşturabiliriz. Tarım ve hayvancılıkta başarı için planlama, destekleme ve insan kaynağını bu alana yönlendirilmesi önemli.  Üreticilerin ürettikleri ürünlerde kullanacakları ürünlerin ucuz bir şekilde elde etmesi devlet eli ile yapılacak destekleme ile sağlanır.  Tüketicinin korunması üreticinin korunmasından geçer. Eğer üretici bu işi kolay üretebiliyorsa tüketici bunu ucuza mal edebilir.  Türkiye Yüzyılında tarım için atılacak adımlar oldukça önemli.  Bu adımlar geçmişte de konuşuldu. Ama adımlar konuşulduğu ile kaldı. Atılacak adımları gerçekten çok önemsiyoruz ve hepimizin hasretle özlemle beklediği adımlar. Adımlar lafta değil uygulamaya da geçmesi lazım” dedi.

MUHAMMED ESAD ÇAĞLA

Editör: Birkan Bakay