Başakşehir karşısında oynadığımız oyunun özeti tek kelime ile rezalet. Üst üste 3 pas yapamayan bırakın atak yapmayı rakip yarı sahaya bile geçmekten aciz bir takım izledik. Son beş haftada toplanan 13 puanın rehaveti ve şımarıklığı bize pahalıya mal oldu. Bu maça zerre kadar hazırlanılmadığını daha karşılaşmanın başında gördük. Seyrettiğimiz oyuncular bizi ligin başına götürdü. Sahada ne yaptığını bilmeyen bir oyuncu topluluğu vardı. Ve sonuç olarak kalemizde gördüğümüz 4 gol. Hayal kırıklığı  ve hezimet.

***

Beş haftalık seride çokta iyi oynamadan ama rakibe pozisyon da vermeden puanları toplamıştık. Bulduğumuz az sayıdaki pozisyonları değerlendirerek hızlı bir şekilde üst sıralara tırmandık. İç sahada oynadığımız Mersin ve Antep maçlarındaki olumlu sinyaller, eze eze olmasa da rakibe imkan  vermeden  alınan galibiyetler bizi umutlandırmıştı. Yakaladığımız bu seride ofans gücümüzün yeterli olmadığı gerçeğini görmedik. Ya da görmezden geldik. Ama takke düştü kel göründü. Ve çekirge fazla zıplayamadı. Oyuncularımızın yetersizliği gün gibi ortaya çıktı. Dişli bir rakip karşısında eldeki kadronun nasıl ezildiğini içimiz acıyarak seyrettik. Bu ezik oyunu yaptığı değişikliklerle iyice kabusa çeviren Aykut Hoca acaba Uğur İnceman'dan ne bekliyor? Hakikaten merak ediyorum. Ptt 1. lig kalitesinde olduğu bile şüpheli olan bir futbolcu bu takıma ne katabilir? Hiçbir şey katamaz. Hatta çok şey kaybettirir.Başakşehir karşılaşmasının elle tutulur hiç bir yanı yok. Tuttuğunuz yer elinizde kalır. Kaleden forvet hattına kadar hatta kulübeye kadar berbat bir takım. Yenilebilirsin eyvallah. Ama bu kadar da korkak, aciz ve berbat oynayamazsın. Buna hakkın yok.

Her iki takımı da ayrı kefelere koyduğumuzda kadro kalitesinin bariz bir şekilde rakipten yana olduğunu görmek için futboldan anlamaya gerek yok. Mevkilere göre rakibi ve bizi ölçüp tartarsak bizden en az 2 gömlek üstün oldukları gerçeğini görmezden gelemeyiz. Aradaki bu kalite farkını kapatabilmenin tek yolu mücadele etmek ve biz bunu yapamadık. Ligin 4. sırasında haftaya başlayan bir takım böyle oynuyor ve kaybediyorsa bulunduğu yere tesadüfen gelmiştir. Kötü oynanır ama mücadele etmeme gibi bir lüksünüz olamaz. Yüzlerce kilometre yol teperek tribünleri dolduran taraftardan utanmanız lazım. Sezon başından beri söylediğimi tekrar ediyorum. Rangelov ve Bajıc asla bu takımın ofans yükünü kaldıramaz. Zaman zaman maç kazandırabilirler ama hava toplarını alamayan, ayağında top tutamayan, bir tane bile adam geçemeyen, attığı on pasın dokuzunda isabet sağlayamayan bir forvet hattından ne bekleyebilirsiniz?

***

Son haftalarda gösterilen mücadelenin yarısını sahaya yansıtmış olsaydık rakibimize iç sahadaki ilk galibiyetin sevincini yaşatamayabilirdik. Mücadele yok, hırs yok, teknik yok, o yok bu yok. Bu kadar yoklar içinde maç kazanmamız zaten mümkün değil.Bir takım her hafta duran toptan gol yiyorsa sıkıntı büyük demektir. Bir insan aynı kazığı iki kere yemez. Antep maçında yediğimiz golün neredeyse kopyasını yedik. Biri ayak diğeri kafa ile. Tek fark bu.Süperlig'de hakikaten çok kalitesiz takım var. Bu kadar kalitesiz takımın olduğu bir yerde üst sıralara oynamak çok zor değil. Bunun için planlamanın lig başında yapılıp kadro tercihini bu planlama ile yapılması yeter. Bu konuda yöneticilerimizin başarılı olduklarını söylemek çok zor.Avrupa hayalim falan yok benim. Ligi rahat bir konumda bitirelim yeter. İlk 10 bile bizim için bu kadro için başarı. Hem de büyük başarı.Şimdi kızanlar çıkacak benim bu isteğime. Bir yenilgi ile bu kadar karamsar olunmaz diyecekler. Olunur kardeşim. Kazandığımız maçların çoğunda  kabuslar görüyorsak Mersin maçı hariç doğru dürüst futbol oynamadan ve rakibe hakimiyet kurmadan galip geliyorsak ve birazcık dişli bir rakip karşımıza çıktığında bu derece berbat bir oyun oynayıp hezimet denecek bir skorla başımız önde sahadan ayrılıyorsak bırakında karamsar olalım.Orta sahan pas yapamıyorsa, kanatların adam geçemiyor ve orta bile yapamıyorsa, forvetlerin sahada geziniyorsa biz karamsar olmayalım da kim olsun. Yahu taç atışlarımız bile isabetsiz.Şimdi takım kalitemizin ortaya çıkacağı daha doğrusu takkenin düşeceği haftalara giriyoruz. İlk maçımız içeride Gençlerbirliği ile. Kalite olarak bizden daha alt seviyedeler. Mutlak kazanmamız gereken bir maç. Sonraki haftalar ise tam kabus. Mücadele etmeden ve iyi savunma yapmadan maç kazanmamız mümkün değil. 2  yesekte 3 atarız diyebileceğimiz bir takımımız yok maalesef. Alınan bu hezimet futbolculara  ve de özellikle Aykut'a çok şey öğretmeli. Saplantılarından bir an önce vazgeçmeli. Vedat gibi bir değeri elinin tersiyle itmemeli.

***

Sahada oynayanları görünce Vedat'a çok büyük haksızlık yapıldığını söylemek mümkün. Yazık oluyor Vedat'a hem de çok yazık.Ve yönetim. Alınan 15 puanın rehavetine kapılmadan, eksikler konusunda şimdiden çalışmaya başlayıp en az 3-4 ilk 11 oyuncusunu takıma kazandırmak için varını yoğunu ortaya koyması lazım. Yoksa bu erken gelen bahar havası zemheriye döner.Gençler birliği maçında oyuncularımızın gerekli hırs ve mücadeleyi sahaya yansıtıp 3 puan alacaklarından eminim. Her zaman ve daima KONYASPOR.

İmam Şamil Özay