Yaklaşık 5-6 aylık yoğun tarımın, emeğin ve yüksek maliyetli masrafların yapıldığı üretim sürecinin sonuna gelindi. Bu noktada şeker pancarı ile ilgili açıklamalarda bulunan Ziraat Yüksek Mühendisi Celil Çalış, “Sonuçta her işte olduğu gibi kazananlar olacak, biz kazananın üretici ve şeker sanayisi olması tarafındayız. Çoğu zaman olduğu gibi aldım, sattım, şunu kazandım, yerine emek ve yatırımın kazanmasını istiyoruz” dedi. Celil Çalış ayrıca şeker pancarının ülkeye olan katkılarından da bahsetti.
ŞEKER PANCARI SADECE ŞEKER DEĞİL
Şeker pancarının, üreticilerin hem gelirini artıran hem de istihdam sağlayan bir bitki olduğunu aktaran Celil Çalış, şeker pancarının; tarıma sağladığı yüksek katma değer, yan ürünlerinin hayvan yemi olma ve tarımda sağladığı istihdam özelliğiyle üretim bölgesinden kente göçün hızını kesen, üreticiye ve ülkeye en faydalı bir bitki olduğuna dikkat çekti. Celil Çalış, şeker pancarının sadece şeker olmadığının da altını çizdi. Ege – Batı Karadeniz – Doğu Karadeniz – Akdeniz ve Güneydoğu bölgeleri haricinde kalan bütün sulanır alanlarında tarımı yapılan şeker pancarının, Anadolu’nun vazgeçilmez en önemli bitkisi olduğunu dile getiren Celil Çalış, gece gündüz sıcaklık farkının şeker kalitesine (polar) direk etkisi ile Orta Anadolu’nun alternatifsiz bir üretim bölgesi olduğunu aktardı. Şeker pancarının, iyi bakımlı bir tarla bıraktığından kendisinden sonra yetiştirilecek ürünlerde verim artışı sağladığına da işaret eden Celil Çalış, “Nitekim bu verim artışı buğdayda yüzde 20’ye kadar yükseldiği görülüyor. Bir dekarının fotosentez yoluyla havaya verdiği oksijen, 6 kişinin bir yılda tükettiği oksijene eşdeğer olup, aynı orman alanından 3 kat fazla oksijen üretmesi ile çevre dostu endüstri bitkisidir. Sağladığı katma değerle, gayri safi milli hâsılaya 3 milyar dolar şeker değeri, 200 milyon dolar melas değeri, 200 milyon dolar küspe değeri olmak üzere yaklaşık 3,5 milyar dolar sanayi değeri katkı sağlar. 1 dekarında yaklaşık 10 işgücü istihdam sağlar. Toplam şeker pancarı için fabrikalar tarafından çiftçiye ödenen para yaklaşık 1,5 milyar dolar, çiftçinin şeker pancarı için giderler toplamı 1 milyar dolardır” diye konuştu.
YETERİ KADAR ÜRETİM YAPILMAMASI TEHDİT İÇEREBİLİR
Şeker pancarı üretiminde 1998 yılından sonra kota sisteminin uygulanmaya başlandığını anımsatan Celil Çalış, şeker pancarı ve şeker politikasının 2001 yılında yürürlüğe giren 4634 sayılı Şeker Kanunu ile düzenlendiğini kaydetti. Çalış, “Üretimde kota uygulaması bu kanunla da sürdürülüyor ve üretim yazılı sözleşme hükümlerine göre yapılıyor. Şeker Kanunu`nun 3. maddesine göre; “Şeker üretimi ve arzında istikrarı sağlamak amacıyla pazarlanacak şeker miktarı, sakaroz kökenli ve diğer şekerler için ayrı ayrı olmak üzere şeker türlerine göre, gerektiğinde dönemsel olarak kotalar ile belirlenir. Nişasta kökenli şekerler için belirlenecek toplam A kotası, ülke toplam A kotasının yüzde 10`unu geçemez. Bakanlar Kurulu bu oranı, Kurumun görüşünü alarak yüzde 50`sine kadar artırmaya, yüzde 50`sine kadar eksiltmeye yetkilidir”. Mevcut Kanun kapsamında faaliyet gösteren tüm şeker şirketleri, Şeker Kurulunca kendilerine tahsis edilen kotalara göre üretim programı yapıyor. Son 10 yıllık dönemde Bakanlar Kurulu NBŞ kotasını yüzde 25-50 oranında artırmıştı. Mevcut kanunda bile AB ortalamalarının çok üzerinde üretim kotası verilen NBŞ`lerin kotasının daha da artırılmasının pancar şekeri sanayi ve pancar üreticilerini olumsuz yönde etkilemektedir. NBŞ kotası 2019-2020 üretim sezonunda yüzde 50 azaltıldı. Buna göre ülke toplam A kotasının yüzde 5’inden, yüzde 2,5’ine düşürülerek 67.500 ton olarak belirlendi. Şeker pancarında yeterli üretim imkânı ve ortada net kaliteli üretim vardır. NBŞ kotalarının 2023 yılında olduğu gibi 2024 yılında da 2020 yılında belirlenen oranda devam edecek olup, şeker pancarı üretimi ve şeker sanayii açısından doğru bir karardır. Ancak 2 milyon 632 bin ton şeker üretimi yapamazsak NBŞ kotası ve ithalat sopası tehdit olarak bekliyor. 2023 yılında rekor şeker pancarı üretimi ve elde edilen rekor şeker üretimi kadar olmasa da 2024 yılında da yeterli şeker pancarı üretimi sonrası şeker üretilecektir” şeklinde konuştu.
ŞEKER PANCARI KONYA OVASI’NIN ENDEMİK BİR BİTKİSİ
Türkiye’de 2000 yılında 18 milyon 759 bin ton olan şeker pancarı üretiminin 2016 yılında 14 milyon tona gerilediğini açıklayan Çalış, 2019 yılında 16 milyon tona yükseltildiğini kaydetti. 2020 yılında 23 milyon ton ile Cumhuriyet tarihinin üretim rekoruna ulaşıldığını anlatan Çalış, 2023 yılında Cumhuriyetin 100. yılında rekorun yenilendiğini, 25 milyon 200 ton şeker pancarı üretildiğini söyledi. Çalış, “Buna karşılık aynı dönemde hektar başına verim 45,9 tondan 68,5 tona yükseldi. Ülkemizde Şeker Pancarı üreticisi çiftçi aile sayısı 450 binden 130 binlere düştü. Bunun sebebi sadece göç veya başka istihdam alanlarının oluşturulması değil, üretim ve karlılık anlamında Pankobirlik’in yoğun çabasına rağmen, şeker pancarı üreticisinin rekabet şartlarının zorlaştırılmasıdır. Ayrıca günümüz koşullarında teknoloji üretimde önemli yer almış, makinalı tarım yaygınlaşmış, insan iş gücü azaldı. Türkiye`de şeker pancarı üretimi 2023 yılında 380 bin hektar alanda yaklaşık 25,2 milyon ton şeker pancarı üretimi gerçekleşmiş olup hedeflenen 2,7 milyon ton şeker üretimi hedeflenirken 600-650 bin ton şeker fazla üretildi. 380 bin hektar Şeker pancarı üretim alanından 50 bin hektar Konya Şeker, 35 bin hektar Ilgın+Ereğli hinterlandında olup, Ayrıca Konya üretim alanlarında diğer özel şeker fabrikalarına 15 bin hektar şeker pancarı ekimi gerçekleştiriyor. Türkiye ekiliş alanının bölge şeker fabrikaları yüzde 25, başka şeker fabrikalarına yüzde 5 olmak üzere yüzde 30 ’unu oluşturuyor. Buna karşılık Şeker pancarı üretiminin yüzde 35‘ini, şeker üretiminin yüzde 40’ını Konya bölgesinden karşılanıyor. Şeker pancarı verimi Türkiye ortalaması dekara 5,4 ton iken Konya bölgesinde 7 tondur. Kalite olarak Türkiye ortalaması 15.5 polar iken, Konya bölgesi 17 polardır. Bu değerlendirmeler gösteriyor ki; Şeker pancarı, Konya Ovası’nın endemik bir bitkisidir” diye kaydetti.
TEHDİT OLUŞMAMASI VERİMİ ARTTIRIR
Konya’nın, şeker pancarı üretim alanları özelleşen şeker fabrikalarının sözleşmeli üretim kıskacına girdiğini belirten Çalış, bölgesinde bulunan 4 şeker fabrikasının yanında üretimin diğer fabrikalara kaymaya devam ettiğini ifade etti. 2023 yılında Konya bölgesinde üretilen şeker pancarlarından yaklaşık 1milyon 500 bin tonun diğer fabrikalarda işlem gördüğünü açıklayan Çalış, “2024 yılında alınan önlemlerle Konya bölgesinde üretilen şeker pancarlarının diğer bölgelerdeki şeker fabrikalarına taşınarak işlenmesi bir miktar azalma beklense de yine de azımsanmayacak bir miktar şeker pancarı Konya ovasında üretilip, diğer bölgelerdeki şeker fabrikalarında işlenecek. Bu miktar şeker pancarının taşıma maliyetini düşünürsek maliyete etkisi görülecek. Ayrıca bölgemizde yaşanan su sıkıntısı göze alındığında başka bölgelerin şeker fabrikalarına üretilen şeker pancarının bölgemizin gayri safi hasılasına ve sanayisine verdiği zararın telafisini bölgemizi yönetenlerin ve temsil edenlerin düşünmesi gereken bir konu ve sonuç olduğunu düşünüyorum. Diğer şeker fabrikalarına şeker pancarı üretimi bölgemizde yapılmaması gerektiği halde yapılacaksa, bölge şeker fabrikaları ve Pankobirlik denetiminde yapılması gerekiyor. Ortada gezen fahiş fiyat ve birçok müdahil firma ve şahısların yanlış veya art niyetli tutumu ile üreticilerimizin bir yıllık emeği, göz nuru ortada telef olmakta ve canı yanıyor. 2020 yılında rekor şeker pancarı üretimi sonrası elde edilen karlılığın alternatif ürünlere göre azalması, özellikle özel şeker fabrikaları başta olmak üzere nakliye, fire gibi üreticiyi zorda bırakan yaklaşımlar üreticinin şeker pancarından uzaklaşmasına neden oldu. 2021 yılında ekiliş alanında yüzde 15’lik bir azalış oldu. 2021 yılında 300 bin hektar ekiliş alanından 17 milyon ton şeker pancarı üretimi, 2,5 milyon ton şeker üretimi gerçekleşti 2022 yılında 298 bin hektar alanda 18 milyon ton şeker pancarı üretimi, 2.5 milyon ton şeker üretimi gerçekleşti. 2023 yılında 380 bin hektar alanda 25.2 milyon tok şeker pancarı, 3.33 milyon ton şeker üretimi gerçekleşti. 2024 yılında ekiliş alanı 2023 yılına göre azalarak 340 bin hektarda üretim gerçekleşti ve 22.5 milyon ton şeker pancarı 3.2 milyon ton şeker üretimi tahmin edilmektedir. 2024 yılında ekiliş alanı düşmesine rağmen iklim koşulları, hastalık zararlıların popülasyon üzeri tehdit oluşturmaması verim artışını sağlayacaktır” ifadelerine yer verdi.
ÇİFTÇİNİN ALIN TERİNİN KARŞILIK BULMASI GEREKİYOR
Şeker pancarının kolay yetiştirilen bir ürün olmadığına dikkat çeken Çalış, “Çiftçi pancarı bin bir meşakkatle yetiştiriyor. Şeker pancarı sökümü sonrası tarla seçimiyle başlayan hazırlık çalışmaları sonucunda nisan döneminde ekimi yapılıyor. Sonra da 6 ay boyunca yoğun tarım ve ilgiyle yetiştiriliyor. Çiftçinin bu emeği ve alın terinin doğru değerlendirilmesi ve karşılık bulması gerekir. 2022 yılında Şeker pancarı fiyatı 16 polar şeker pancarı 1450 TL/Ton dan işlem görmüş, her polar artışı ton başına 87.5 TL artış uygulandı. Açıklanan fiyatlar ve üretime olumlu etki yapan iklim koşulları şeker pancarı üreticisinin motivasyonu arttırıldı. Yansıması 2023 yılında Cumhuriyet tarihinin rekor ekiliş alanı, şeker pancarı ve şeker üretimi gerçekleşerek, 2023 yılında 380 bin hektar alanda yaklaşık 25,2 milyon ton şeker pancarı üretimi gerçekleşmiş olup hedeflenen 2,7 milyon ton şeker üretimi hedeflenirken 600-650 bin ton şeker fazla üretildi. 2023 yılında 16 polar şeker pancarı 1750 TL/Ton + 105 TL kota tamamlama bedeli ile 1850 TL/Ton dan işlem görmüş, her polar artışına ton başına 105 TL artış uygulandı” diye konuştu.
KOOPERATİFLERİN ZARARLARINI KİM KARŞILAYACAK?
“2024 yılı için 24 Eylül 2024 günü Türk Şeker tarafından açıklanan 16 polar şeker pancarı 2262 TL/Ton +113 TL kota tamamlama bedeli ile 2375 TL/ Ton işlem değeri, her polara 141 TL/Ton artış uygulanacaktır” diyen Çalış, açıklanan fiyatların beklenen düzeyde olup sürdürülebilir üretim ve şeker pancarı üreticisi için memnuniyet verici olduğunu söyledi. Diğer tarla bitkilerinde istenilen karlılık elde edilemediğinden 2025 yılında şeker pancarı ekimi için ciddi talep ve artış olacağının öngörüldüğünü belirten Çalış, “Aynı dönemde gübre, tohum, mazot, zirai ilaç ve elektrik fiyatlarına gelen artışlar üreticinin maliyet yükünü arttı. Yaptığımız hesaplamalara göre önceki yıllarda şeker pancarı üretimindeki toplam masrafların yarısı enerji giderlerini oluşturmaktayken mazot, gübre tohum, ilaç enerjiyle yarışır hale geldi. Enerjimi ucuzladı, diğer giderler mi çok arttı başka bir başlık açılarak tartışılması gereken konu ancak kısacası enerji ucuzlamadı diğer girdilerde maliyet çok yükseldi bunu hep birlikte yaşıyoruz. Çiftçinin pancar bedellerini karşılayacak olan şeker fabrikalarıdır. Şeker fabrikaları ürettikleri şekerden kazanmaları gerekir ki çiftçinin ihtiyacını yeterli ve zamanında karşılayabilsin. Hem şeker pancarı üretiminde hem de şeker fiyatlarında istikrar ve sürdürülebilirliğin sağlanması gerekir. Üretici merkezli tüketici korumalı yaklaşımımızda elbette sanayicinin de karlılığı ve sürdürülebilir bir üretim yapmasını sağlayacak gelir gider dengesinin ve dahi karlılığının sağlanması gerekir. Şeker fabrikaları karlılığı sağlayamazsa ne olur? Türk Şeker görev zararı yazabilir. Özel sektör ben oynamıyorum diyebilir. Kooperatiflerin zararını kim karşılayacak? Onlar bu işi nasıl devam ettirecek? Tabi ki üretici zarar edecek, üreticinin geleceğine yazılacak” dedi.
TÜKETİCİYİ KORUMAK ÜRETİCİYİ KORUMAKTAN GEÇER
Tüketiciyi korumanın, üreticiyi korumaktan geçtiğinin daima göz önünde bulundurulması gerektiğini vurgulayan Çalış, son olarak şunları kaydetti: “Arz güvenliğinin olmadığı bir ortamda tüketicinin korunmasından ve gıda güvenliğinden bahsedilmesi işin edebi yanıdır. Şeker üzerinden işlem yapan imalat sanayisi 2021-2022 yılında tedarikte çok ciddi sıkıntı yaşamıştır. Bu sıkıntının sebebi sadece 20221 yılında 100 bin ton eksik üretilen şeker değil elbet. Yüksek enflasyon ve dalgalı fiyat politikasında ortaya çıkan fahiş fiyatların zorladığı imalat sektörünü fiyatlardan çok tedarik zorluğu canından bezdirdi desek abartmış olmayız. İmalat sektörünün en önemli sıkıntısı Türk Şekerin açıkladığı fiyatlardan şeker alabilmek. Maliyet yüksekse de isyan yok, Türk Şeker ticarete konu fiyat ile imalat sektörü ve tüketicinin karşısına çıkmalı. TMO’nun un ve yem sektöründeki uyguladığı sübvanse benzeri bir destekleme uygulanabilir, uygulanamıyorsa da Türk Şeker piyasada alım satım yapılacak fiyatları açıklamalıdır. Hem Türk Şeker, hem Kooperatif Fabrikaları, hemde özel şeker fabrikalarını açıklanan fiyatlar bağlamalıdır. Ancak 2023 yılında üretim yapıldıktan sonra Türk şekerin yaptığı fiyat indirimi özellikle kooperatif fabrikaları olmak üzere özel şeker fabrikalarını da zorda bırakmış karlılığını ve gelecek planlarını olumsuz etkilemiştir. Tüm bu sebeplerle tüketiciyi ve üreticiyi koruma rolünün dengelenmesi ve psikolojik sınırların ötesinde gerçekçi yaklaşımlar ortaya koymamız gerekir. Şeker pancarı, Tarım Orman Bakanlığı’nda tarımsal üretim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nda sanayi ürünü, Ticaret Bakanlığı’nda ticaret ve iktisat, Sağlık Bakanlığı’nda da halk sağlığı açısından ciddiyet ve hassasiyetle ele alınmalıdır. Gelecek nesillere kullanılabilir toprak ve su kaynağı bırakmanın yanında sağlıklı besin tüketimi alışkanlıkları bırakılmalıdır. Çevre ile birlikte ‘Gıda Güvenliği’nin Milli Eğitim Bakanlığı’nca da tüm eğitim kurumlarında temel ders olarak müfredata alınmasında geç bile kaldık.”