Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kazakistan ziyareti sırasında çekilen bu fotoğraf çok anlamlıydı. MHP Genel Başkan yardımcısı Semih Yalçın ve MHP Aydın milletvekili Deniz Depboylu’nun heyette yer alması milli birlik ve beraberlik ve FETÖ ile mücadelede ki ortak hareket noktasında yerinde bir duruş oldu. Olması gereken de bu değilmi zaten?

Konu milli meseleler olduğunda ülkesinin yanında yer alan, doğru görmediği adımları ise yapıcı bir şekilde dışarıya yansıtmadan kendi içimizde çözüme kavuşturacak olgunlukta bir ana muhalefete ihtiyacımız var bizim.

 CHP 94.kuruluş yıl dönümünü kutlarken;

      CHP 9 Eylül 1923'te Halk Fıkrası adıyla kuruldu. 1924'te de adını Cumhuriyet Halk Fıkrası olarak değiştirdi.

      CHP İstanbul Milletvekili Gülay Yedekçi’ nin sosyal medya hesabındaki şu paylaşımı dikkatimi çekti doğrusu.

“CHP, temelleri halkçılık, Cumhuriyetçilik, milliyetçilik ve ulusal egemenlik temelleri üzerine kurulmuştur ’’

Halktan tamamen bağını koparmış ama halkçılıktan bahseden, PKK ve FETÖ terör örgütleriyle beraber hareket edip milliyetçilikten bahseden, kendi ülkesini Amerika’ya şikayet etmekten hiç çekinmezkenulusal egemenlikten bahseden bir CHP var karşımızda adeta.

Öyle ki MİT tırları bilgi ve belgelerini yabancılara servis eden milletvekili Enis Berberoğlu'nu Türk yargısı tutuklayınca adalet yürüyüşü yaparak ülkesini dışa karşı kötülemekten çekinmedi.Diğer taraftan eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan ile ilgili Amerikan yargısı tutuklama kararı alırken Kılıçdaroğlu şu açıklamayı yaptı;

 “ Milletvekillerimiz 17-25 Aralık’ta adı geçen bakanların bir daha Amerika’ya gidemeyeceklerini söyledi. Artık ABD'ye gidemeyecekleri ortada. Ama bana göre Çağlayan'la ilgili bu gelişmelerden sonra bırakın Amerika'yı yurt dışına bile gidemezler ’’ 

Her defasında “gazeteciler ve milletvekilleri tutuklanıyor “diyerek veryansın ederek ülkemizi sürekli dışarıya şikayet eden bir tutumla ,kendi ülkesinde bakanlık yapan birinin ABD tarafından tutuklama kararına karşı nerdeyse zil takıp oynayacak bir ana muhalefet liderinden söz ediyoruz.

    Benim buradaki maksadım AK PARTİ saflarında görev almış bir bakanı aklamak asla değildir. Daha önce bildiğimiz gibi bir çok tuzlukçu milletvekilli çıktı aynı kadrolardan .Sadece AK PARTİ’den mi çıktı bu kadrolar? Tabiki değil. Bu FETÖ ihanet şebekesinin devletin tüm kurum ve kadrolarına sızdığına 15 Temmuz'da hepimiz şahit olmadık mı? Bu terör örgütleriyle mücadele yolu böyle olursa ülkemizin geleceği ne olur sizce hiç düşündünüz mü?

Başkan yardımcısı kim olur tartışmaları 

Bir haftadır gazete köşelerine veya haber başlıklarına bakıyorum.2019’dabaşkan  (Tayyip Erdoğan) yardımcısı Bahçeli olur veya Çiller olur gibi ortaya atılan iddialar var. Biri de çıkıp ;“2019’da Erdoğan’ın seçileceği kesin mi ki yardımcısını şimdiden tartışıyoruz? Başka adaylar kazanamaz mı yani? ’’demiyor. 

AK Parti İl Başkanları Toplantısında Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye'nin en büyük şanssızlığı, çapsız, ruhsuz, plansız, projesiz ama bir o kadar da muhteris bir ana muhalefet partisine sahip olmasıdır. Ana muhalefet partisi, programı ve gayretiyle milletimizin gönlünü kazanarak iktidara gelmek yerine, AK Parti ve şahsımızla birlikte Türkiye'nin de kaybetmesi pahasına yönetimi ele geçirme anlayışıyla hareket ediyor. Dil, normal bir muhalefet dili değil adeta bir terör örgütü dili." dedi.

    Ne dersiniz Sayın Erdoğan haklı mı sizce?

Selâm ve dua ile