Peygamberimiz (s.a.v.) hafızalarımıza kazınan hadislerinden birinde sağ elin verdiğini sol el bilmesin diyerek biz Müslümanlara aramızda yardımlaşırken gizliliği ve samimiyeti tembihliyor. Ramazan ayı yaklaşırken bu hadisi örnek almalıyız. Özellikle bu günlerde daha fazla yardımlaşmaya önem vermeliyiz. Pandemi, savaş, yoğun kış şartları gibi etkenlerle ekonomik unsurların hayatımızda yeterince yer etmesinden dolayı etrafımızdaki ihtiyaç sahiplerini daha fazla gözetmeliyiz. Ama bunu yaparken de bazı şeyleri göz önünde bulundurmalıyız. Maddi tutarlarına göre sıralanan yardım kolileri üç beş çeşit gıda maddesi ile doldurulup satışa sunulurken maalesef serbest piyasa kuralları gereği satıcılar bunu yardım amacıyla dağıtacaklara göre şekillendiriyorlar. Bu ramazan kolileri konusunu okuduğunuz zaman herkes gibi sizin de gözünüzün önüne salça, nohut, makarna, ayçiçeği yağı ve paket zeytin gelmiştir. Üç aşağı beş yukarı aynı çeşitte hazırlanan koliler üzerinde markaların, aracı hayır kurumlarının reklamları ve kocaman puntolarla ramazan yardım kolisi çerçevesiyle satışa sunuluyor.

Bir haber çalışması için gittiğim market içerisinde dolaşırken ramazan kolileri aklıma geliyor. Her ramazan bu olayların gerçekleştiği ve Ramazan kolisi dediğimizde örnek verdiğim gıda maddelerini o kolinin içine koymak içimden geçmiyor. Acaba dünya nimetlerine ulaşmakta maddi sıkıntı çekmeyen Müslümanlar olarak ramazan ayında sadece nohut, makarna, bulgur, salça, ayçiçeği yağı mı tüketiyoruz ki, yardım kolilerinin içine bunlardan başkasını koyamıyoruz. Bir özeleştiri yapmak gerekirse sanırım kolilerimize sığdırdığımız üç beş çeşit gıda maddesi ile ramazanı geçirmediğimiz malum. Gelin, bu ramazan serbest piyasa kurallarına göre şekillenen yardım kolilerimizi, zihinlerde yer etmiş ve kendisinden başkasına yer vermeyen gıdalardan ziyade her insanın genel veya özel tüm ihtiyaçların giderileceği bir hale sokmaya çalışalım. Tabi ki bir insan nohut ile iftar edebileceği gibi başka gıda maddeleriyle de iftar edebilir. Komşumuz açken biz tok yatmıyorsak, komşumuzun her gün salçalı suda haşlanmış nohut ve bakliyat türüyle iftar etmesini de istemeyiz herhalde...

Hiç bir Müslümana zorla sen şu kişiye şöyle yardım yap gibi şart koşmak doğru olmasa da yardımlarımızı çevremizdeki insanların her türlü ihtiyaçlarına göre şekillendirmek sanırım yapılan hayırların en güzeli olacaktır. Bir evladımızın canı elma istediğinde yaptığımız yardım ile o masum evlatların gönlünü yapmak, sanırım Peygamberimizin (s.a.v.) etrafına örnek olduğu çocuk sevgisine benzer bir davranış olacaktır. Marketlerdeki satışa sunulan hediye kartları veya onun kıymetindeki nakdi yardımlar, bu özel ihtiyaçların giderilmesinde ihtiyaç sahibi insanların yuvalarında ihtiyaç duydukları malzemeyi almalarına çok kolaylık sağlayacaktır. Hem alan el veren eli görmeyecek hem de insanlar gerçek ihtiyaçlarına ulaşabilecek. Bir yerden toptan alınan ve dağıtıma çıkan koliler birkaç kişinin maddi kazanç sağlamasına sebep olurken, bu şekilde yaptığımız yardımlar ile hem ihtiyaç sahipleri gerçek ihtiyaçlarını alabilecek hem de süper marketlerden dolayı ekonomik sıkıntıya düşmüş bakkal Mustafa amca, manav Ayhan abi, kasap Mehmet ali abiye gelir sağlanmış olacaktır. Sonuç olarak rahmet elçisi Peygamberimizin (s.a.v.) bu mübarek ayda, bir örnek davranışıyla hem ihtiyaç sahipleri daha geniş ölçüde faydalanmış olacak, hem de parası olmadığında borç olarak bir şeyler isteyebildiği bakkal Mustafa amcalar ekonomik sıkıntılardan bir nebze kurtulacaktır.

EN İYİ YATIRIM KARDEŞE YATIRIMDIR!

Kurulduğu günden bu yana bölge, din, dil, ırk ve mezhep ayrımı yapmaksızın dünyanın herhangi bir yerinde sıkıntıya düşmüş, felakete uğramış, zulüm görmüş, aç ve açıkta kalmış; savaş, tabii afet gibi sebeplerle mağdur olmuş, yaralanmış, sakat kalmış; evsiz, yurtsuz, tüm insanlara insani yardım ulaştırmak ve bu insanların temel hak ve hürriyetlerinin ihlal edilmesini önlemek üzere 1992 yılından bu yana çalışmalarını sürdüren İnsan Hak ve Hürriyetleri Yardım Vakfı (İHH) çalışmaları ile adından söz ettiriyor. Bu kapsamda İHH Konya Şubesi anlamlı bir çalışmaya imza attı. “En İyi Yatırım Kardeşe Yatırımdır!” Sloganı ile çalışmalarını başlatan İHH Konya Şubesi belirledikleri 12 ülkede ihtiyaç sahiplerine ulaşarak çeşitli yardımlar gerçekleştirecek. İHH bu tür yardımların yanı sıra ihtiyaç sahiplerine kalıcı yardımlar da gerçekleştiriliyor. Yapılan bu çalışma ile ihtiyaç sahiplerinin kendilerini bundan sonra idame edilmesi sağlanıyor. Ticaretin canlanması ile ihtiyaç sahipleri ihtiyaç sahibi konumundan çıkarak diğer ihtiyaç sahibi yakınlarına yardım edebilecek.