Konya Bozkırlılar Kültür Folklor ve Dayanışma Derneği’de bu minvalde çalışıp Türkiye’deki bütün Bozkırlıları birlik haline getirmeyi amaçlıyor. Başkan Burhan Yılmaz ile Bozkır’ı, sivil toplum faaliyetlerini, yaptıklarını ve yapmak istedikleriyle ilgili yaptığı açıklamaların ikinci bölümü şöyle;

Bozkır’ın turistik değerini artırmak için ne gibi önerileriniz var?

Bozkır Zengibar Kalesinin sınırlarının yeniden belirlenmesi ve Kültür ve Tabiat Varlıklarının Korunmasına dair müracaatımızı yapıp takipçisi olduk. Ve nihayet alan belirlemesinin yapılmasını sağladık. Kültür Bakanlığınca görevlendirilen kişilerin Bozkır beldelerinde yürüttüğü somut olmayan Kültür Programına katkıda bulunarak yardımcı olduk.Bozkır’ın haberlerinin duyurulmasına yönelik yazılı, görsel ve internet ortamında hizmetlerimize devam ediyoruz. İstanbul’da ve Konya’da bulunan elliyi aşkkn Bozkır beldelerine ait derneklerin bir araya gelip once Federasyon ardından Konfederasyon oluşturmaları için ön ayak olmaya çalışıyoruz.Konya’daki hastane ve başka kuruluşlarla üyelerimizin ve bütün Bozkırlı hemşerilerimizin menfaatlerine yönelik anlaşmalar yapıyoruz. Daha başka projelerimiz de var ama dillendirmek şu an için erken olur.

Bozkır, Bozkır İsyanıyla da anılıp tanınır. Buna dair bir şey söylemek ister misiniz?

Evet, bu konuya girmemiz iyi oldu. Her on yılda bir yaptığımız Uluslararası Bilgi Şöleninin (Sempozyumun) 2026 da tekrar yapılması için çalışmalarımıza devam ediyoruz. Bozkır İsyanı olarak anılan hadisenin içinde Bozkırlıların bulunmadığını anlatan bir kitap çalışmasını akademisyen hemşehrimiz Meryem Kuz Halkacı dernek bünyemizde sürdürüyor. Bunun için Onursal Başkanımız Avukat Kayhan Selek’in başkanlığında beş kişilik bir de komisyon kuruldu. Tarihe Bozkır İsyanı diye kaydedilen hadisenin Bozkır’ımızla ilgisinin olmadığını ispat edeceğiz.

Derneğe kayıtlı ne kadar hemşehriniz var ve ilgileri ne düzeyde?

Derneğimizde 148 kayıtlı üyemiz bulunmaktadır. Bu sayının binleri bulması mümkün ama artırımı biz uygun görmüyoruz. Zira en başta kongrelerde çoğunluğu sağlama sorunu baş gösterecektir. Ancak telefon ve internet ortamındaki haberleşme ağlarımızda onbini aşkın kişiye ulaşma şansımız vardır. Hemşehrilermizin ilgileri de gayet memnun edicidir.

Sivil toplum faaliyetlerinin sizce en zor yanı nedir?

Bozkırlılar Derneği olarak en büyük sıkıntımız bazı beyni sulanmış kişilerin kıskançlık düzeyinde derneğimize olumsuz bakmalarıdır. Esasen faaliyetlerimiz eski dönemlere göre daha özgürce yapılabilmektedir. Aancak ekonomik sıkıntılar sebebiyle dernekler faaliyet yapmaktan çekinmektedir.Devlet desteğinin, işini hakkıyla yapan derneklere daha çok verilmesini arz ve talep ediyoruz. Vatandaşlarımızın derneklere yaklaşımında peşin hükümlü olmamaları için biz yöneticilerin yazılı ve görsel basın yoluyla bilgilendirici çalışmalar yapmamız uygun olacaktır.

Yardımlaşma sözcüğünün sivil toplum faaliyetlerinde karşılığı nedir?

Dernekçilik benim anlayışıma göre bir evrensel bütünleşmeyi içermelidir. Türk Devletinin ve Türk Milletinin bir hedefe kilitlenmesi anlayışının hakim olması gerekmektedir. Sosyolojik olarak birlik ve beraberliğin yardımlaşmayı çağırması gerekmektedir. Bulunduğu yerde derneklerin zirve yapması sağlanmalıdır. Bütünlük, birlik, yardımlaşma ve ekonomi varlığın özünü oluşturmalıdır. İlgili dernekler hizmet içi eğitime tabi tutulmalıdır. Dernekler artık profesyonel dernekçiliğe geçmelidir. Ama biz dernekçiliğimizi gönüllülük esasına göre yürütmekteyiz. “Görevini en iyi yapan, vatanını en çok sevendir” prensibi derneklerin özünü oluşturmalıdır. Bu sebeple derneklerin (Vatan ve millet düşmanı olanları ayırıyorum) demokrasiye ve insan haklarına saygıda kusur etmemeleri konusunda denetim mekanizması işletilmelidir.

Şehri ve beldenizi yönetenlerden ne tür beklentileriniz var?

Bu konu tartışılabilmeli. Tabelâ derneği olmamak için ortak bir konsensüs oluşturulmalı diye düşünüyorum. Dernekler, yönetenlerin kurbanı olmamalıdır. Dernekler asla siyasi partilerin ve güç odaklarının arka bahçeleri olmamalıdır. Kanunlar işletilmeli ve devletin kuruluş eseslarına hizmet hizmet eden dernekler olmalıdır. Dernekler belde yöneticilerimizle sıkı ilişkiler içerisinde olmalı ve yöneticiler derneklere kanunlar çerçevesinde arkalarında olmaldır. Bunun için yılda bir kere bile olsa dernek yöneticileri ile toplantı yapılmalı. Bu bir çok yazışmadan daha önemlidir diye düşünüyorum.

Engel tanımayan hayırsever! Engel tanımayan hayırsever!

Yörenizin turistik ve kültürel değerler açısından tanıtılması için neler yapılabilir?

Konyamız tğrğstij ve kğltğrel değer konusunda zengin bir içeriğe sahiptir. Turizme katkı için beldelerin gözden geçirilerek eskiden halkın yaptığı ama şimdi unutulan bir değerimiz devreye alınmaldır. Her belde belediye olarak ya da dernek olarak, konaklama için bir imkan hazırlamalıdır. Eskiden köy evleri vardı fakat şimdi yok. Bu kültürün canlanması, töre gereği varlığını sürdürmesi gerekir. Bu konuda yöneticiler, dernekler ve belediyeler elele vermelidir. Ancak bu sayede kültürel ve turistik gelişim sağlanabilir diye düşünüyorum.Ben Bozkır olarak çok yıldızlı bir otelin yapılmasını arzu ediyorum. Zengibar Kalesinin ve tarihi yerlerin tanıtılmasını, tabiat güzelliklerinin ortaya çıkarılmasını da arzu ediyorum. Bu konu ile ilgili devlet ve millet projelerine açığım ve çalışmalarım bu düzeyde devam etmektedir.Eskiden olan Tarım Kertleri gibi projeler tekrar gözden geçirilerek köyden şehire göçler önlenmelidir.

PAZARTESİ GÜNÜ: İNSUYULULAR DERNEĞİ

MUSTAFA GÜDEN

Editör: TE Bilişim