CHP Genel Başkanı Özgür Özel, tip 1 diyabet hastası çocukların şeker ölçümlerinin yapıldığı cihazın Sosyal Güvenlik Kurumunca ödenmediğini belirterek, "İdillerin, Mehmetlerin parmakları hala delinmeye devam ediyor. Sayın Bakan, bu evlatlar sözünüzü tutmanızı bekliyor." dedi.
Özel, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, bugüne Türkiye'yi ve partiyi sosyal demokrasi ile tanıştıran ve taçlandıran CHP'nin merhum Genel Başkanı ve Başbakan Bülent Ecevit'i mezarı başında anarak başladıklarını söyledi.
Ecevit'in 1970'lerde toplumun tüm kesimlerine ulaşmayı başardığını ifade eden Özel, örgütlü toplumun önemini ve sendikal mücadelenin emeğe yapacağı katkıları anlayan ve anlatan nezaket sahibi birisi olduğunu aktardı.
Özel, Ecevit'in kabrine geçen yıl da 81 il başkanıyla gittiklerini anımsatarak, o gün verdikleri yerel seçimden birinci parti olarak çıkma sözünü tutmanın onurunu ve gururunu yaşadığını ifade etti.
Genel başkan seçildikten sonra partisinin ilk grup toplantısında yaptığı konuşmada gündeminde ilk olarak diyabet hastası çocukların olduğunu hatırlatan Özel, tip 1 diyabetli doğuştan şeker hastası çocukların insülin iğnesi masraflarının devlet tarafından karşılandığını kaydetti.
Küçük bebeklerin ve çocukların parmaklarının günde en az 10-12 kez şeker ölçümü için delindiğine dikkati çeken Özel, bunun eski bir teknoloji olduğunu, Türkiye'dekiler hariç dünyadaki bütün çocukların artık bundan kurtulduğunu söyledi.
Özel, çocukların vücutlarına takılan bir sensör sayesinde şeker ölçümlerinin yapıldığını ve sonuçlarının ise anne babalarının cep telefonlarına anlık gönderildiğini ifade ederek, "Bizim Sosyal Güvenlik Kurumumuz bunu ödemiyor. Bunu anlatmıştım. Bir yıl geçti. İdillerin, Mehmetlerin parmakları hala delinmeye devam ediliyor. Sayın Bakan, benim hala canım yanıyor. Bu evlatlar, sizin sözünüzü tutmanızı bekliyor. Bir kez daha hatırlatıyoruz." diye konuştu.
Kas hastalığı olan iki çocuğun da parti grup salonunda bulunduğunu ifade eden Özel, onların da yetim ilaç sorunu yaşadığını belirtti. Yetim ilacın, nadir görülen hastalıkların ilacı olduğunu ifade eden Özel, Türkiye'de bu ilaçların devlet tarafından ödenmediğini belirtti.
Kas hastası çocukların ilaçlarını istediğini dile getiren Özel, "Türkiye'de her yaştan çocuklar ya da büyükler nadir hastalıklarla boğuşan, ilaçları ödenmeyen, ödensin diye mahkeme mahkeme gezenler perişanlık çekiyor." diye konuştu.
Partisinin sağlıkçı milletvekillerine de seslenen Özel, yetim ilaç konusunu gündemde tutmaları, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda muhalefet şerhi yazmaları ve Meclis kürsüsünden de bu konuyu savunmaları çağrısında bulundu. Özel, partisinin iktidarı döneminde yetim ilaç sorununun ortadan kaldırılacağı sözünü verdi.
Özgür Özel, bir yılı değerlendiren bir kamp yapmak üzere Antalya'ya gitmeyi planladıklarını ancak o sırada Esenyurt halkının seçilmiş belediye başkanının görevden alındığını hatırlatarak bunun üzerine kampı iptal ettiklerini ve bütün parti grubunu İstanbul'a çağırdıklarını söyledi.
İstanbul Esenyurt'ta yaptıkları çalışmalara işaret eden Özel, başında ve sonunda birer Merkez Yönetim Kurulu toplantısı, iki gün sabahın erken saatlerinden günün ilerleyen saatlerine kadar grup toplantıları, tam gün Parti Meclisi toplantısıyla bütün meseleleri ele aldıklarını anlattı.
Konuşmasında partisinin anket sonuçlarına ilişkin de bilgi veren Özel, "81 il başkanının, bütün delegelerimizin ve örgütümüzün kenetlenmesi, grubumuzun mücadelesi ile aday belirlemede kadınlara, gençlere ve ölçme değerlendirmeye güvenerek yaptığımız işlerle ve partinin uğradığı değişime toplumun açtığı krediyle yükseliş başlıyor. " değerlendirmesinde bulundu.
- Bahçeli'nin partisinin grup toplantısındaki konuşması
CHP lideri Özel, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin partisinin grup toplantısındaki konuşmasına değinerek, şunları söyledi:
"Sayın Bahçeli önce bir el sıkıştı. Ardından geldi. Abdullah Öcalan'ı Meclis'teki kendi konuştuğu kürsüye davet etti. O günden bugüne Türkiye bir gündem ile çalkalanıyor. Recep Tayyip Erdoğan'a geçen hafta yaptığım çağrı şuydu, 'Konuş, Bahçeli'nin sözlerini paylaşıyor musun paylaşmıyor musun?' Bu çağrımızdan birkaç gün sonra Devlet Bahçeli'yi övgü dolu sözlerle sahiplendi. Yani bu projenin aralarında bir fikir ayrılığı olmaksızın hazırlandığını, Devlet Bahçeli tarafından sunulduğunu, kendisinin de belli bir süre suskun kaldıktan sonra buna sahip çıktığını netleştirdi.
Bugün de Sayın Bahçeli, yaptığı konuşmada ağzındaki baklayı çıkarıyor. 'Birbiri ile huzura kavuşamayanlar, birbirleri ile bir arada yaşayamayanlar Türkiye'nin ayrımcılığını nasıl giderecek?' diyor. Ben 'Eşitlik yok, Kürtler eşit hissetmiyor, Kürtler ayrımcılığa uğradığını hissediyor' dediğimde buna laf edenlere söylüyorum. Devlet Bahçeli, 'Türkiye'nin ayrımcılığını nasıl giderecek, nasıl bir arada yaşayacak. Bu kapsamda lazım gelen anayasal düzenlemeyi yapmak önümüzdeki görevler arasında olmayacak mıdır? Devlette devamlılık, siyasette istikrar, Türkiye Yüzyılı'nın inşası için Sayın Recep Tayyip Erdoğan güvencedir, milletin sevdalısıdır, tecrübesiyle ve birikimiyle bize göre tek seçenektir' diyor.
Şimdi bütün Türkiye duysun ki söyledikleri şuymuş, 'Kürt sorunu yoktur kürk sorunu vardır. Recep Tayyip Erdoğan'ın kürk sorunu vardır. Ne Türk ne Kürt ne Alevi ne Sünni, bunların dost kaygısı yoktur. Dostluk projesi yoktur. Dostluk sorunu yoktur. Recep Tayyip Erdoğan'ın post sorunu vardır, postunu bırakmak istemiyor."
Özel, CHP TBMM Grup Toplantısı'nda, Ahmet Özer'in tutuklanması ve Esenyurt Belediye Başkanlığına görevlendirme yapılmasına değindi.
İktidarın "kurduğu hiçbir tuzaktan sonuç alamadığını" söyleyen Özel, "Yerel seçimde birinci parti olmuş bir partiye kayyum atayacak cesareti gösteriyorlar. Yerel seçimlerde, Türkiye'nin dünyada en bilinen, en gözde, dünyanın gözbebeği kentine kayyum atıyorlar. Bunu yaparken önce Esenyurt üzerinden İstanbul'u, İstanbul üzerinden Türkiye'yi kuşatmaya, Türkiye'deki yöneticilerin seçilme hakkına değil, milletin seçme hakkına el atmaya tenezzül ediyorlar." diye konuştu.
Görevden uzaklaştırılan Özer'in gözaltına alınma sürecini anlatan Özel, emniyet güçlerinin sabah erken saatte Özer'in evine ve eş zamanlı olarak belediyedeki makamına gittiğini belirtti. Özgür Özel, Ahmet Özer'in gözaltına alınma yöntemini eleştirdi.
Mardin Büyükşehir ile Batman ve Halfeti belediye başkanlıklarına yönelik görevlendirmelere değinen Özel, "Eğer Esenyurt'a üzülüyorsan, Mardin'e de üzüleceksin. Mardin'e tepkiliysen, Esenyurt'a da tepki göstereceksin. O yüzden kayyum olmayacak bir iştir. Kayyum atandıktan sonra belediye meclisini kadükleştirmek, işlevsizleştirmek, zoru görünce onu da görevden çekmek, bütün belediye meclis üyelerine 'Sen de teröristsin.' demektir, hakarettir. Kayyum, hangi partinin olursa olsun, her demokratın karşı çıkması gereken bir meseledir." ifadelerini kullandı.
Özgür Özel, Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun bugün kendisini ziyaret ettiğini anımsatarak, "Onlara randevu veren bütün liderlere yürekten teşekkür ediyorum. Randevu vermeyen lidere de el uzatıp 'Elimi havada bırakmayın.' diyorsunuz, başka elleri havada bırakıyorsunuz. Samimiyetsizliğinizi bizzat ortaya koyuyorsunuz. İstenilen randevu, şahsi, siyasi randevu değildir. Heyetin derdi, demokrasi, halkın iradesi, yerel yönetimlerin öneminin altını çizmektir. Bu yüzden fevkalade önemli gördüğüm bir girişimdir." değerlendirmesinde bulundu.
- "Kayyum kararları siyasi kumpaslardır"
CHP lideri Özel, Mardin Büyükşehir Belediyesine görevlendirmeyi kahvaltı yaparken televizyondan öğrendiğini anlatarak, "Şöyle ekrana bakarken bir ses duydum, 'Siz gidemeden belediye başkanlığından aldılar.' Dedim ki, alamazlar. Gideceğim, bugün Ahmet Türk'ü ziyaret edeceğim. Mardin Belediye Başkanı'nın, o şehrin emininin kim olduğuna, Recep Tayyip Erdoğan'ın kumpasları değil, Mardin halkı karar vermiştir." şeklinde konuştu.
Ahmet Türk'ün görevden uzaklaştırılarak yerine görevlendirme yapılmasına ilişkin de Özel, "Diyorlar ki 'Bunlar terörle ilişkili. Paralar teröre gidiyor ve bu paraları bizim kayyum, o ile harcayacak, çok destekleyeceğiz ve bundan sonra bir daha bu partiler kazanmayacak.' Kendi seçmenlerini böyle ikna ediyorlar. Sonuç, Ahmet Türk, ilk kayyum atandığında yüzde 51'le gelmişti, ikinci kayyumdan sonra yüzde 56'yla geldi. Son seçimde yüzde 57. Ne atadığınız kayyum iyi hizmetle halkı ikna edebilmiş ne de yaptığınız itibar suikastı Ahmet Türk'ün toplumdaki algısını düşürebilmiş, onun demokratik zırhının içine işleyebilmiştir. Kayyum kararları siyasi kumpaslardır, bu milletin vicdanından dönmüştür, dönmeye de devam edecektir." ifadelerini kullandı.
- "30 bin lira asgari ücreti hep beraber savunalım"
Özgür Özel, 17 bin 2 lira olan asgari ücretin satın alma gücünün 10 bin liraya düştüğünü söyleyerek, şunları kaydetti:
"Temmuzda zam yapmadılar, şimdi de başladılar 'Enflasyona göre değil, hedef enflasyona göre vereceğiz.' Bunu yerleştirmeye çalışıyorlar. Asgari ücretliye enflasyon farkını vermeyip, kendi hedeflerine göre verip, asgari ücretliyi 1 yıl daha ezmeye çalışıyorlar. Buradan açıkça bütün sendikalara, yeni yeni kendisine gelenlere, görevini hatırlayanlara, her ay açlık, yoksulluk rakamı açıklayanlara söylüyorum, biz büyük bir mücadele vereceğiz asgari ücret için. Asgari ücretlinin kendi enflasyonunu giderecek zam yüzde 80'dir, 35 bin liradır. Ama hiç değilse hak ettiği, beklediği ve biraz olsun nefes alacağı 30 bin lira asgari ücreti hep beraber savunalım. 'Asgari ücrette kabul edilebilir son fiyat 30, 30 yoksa biz bu işte yokuz.' diyebiliyorsanız, biz bu parayı alırız. Bu mücadeleye davet ediyorum herkesi."
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin TBMM'nin yeni yasama yılında DEM Parti milletvekilleriyle el sıkışmasını kıymetli ve normal bulduklarını ifade eden Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Dendi ki, 'Terörü bitireceğiz.' Dedik ki, 'Yöntem yanlış, söylediğiniz sözün, yapmayı teklif ettiğiniz işin bir sırasının olması, bütün dünyada çatışmalar nasıl çözümleniyor, terör nasıl bitiriliyorsa o yolla olması lazım.' Ama yine de 'Umudumuz barıştır, kardeşliktir. Kürtlerin, her birisi kendini benim kadar bu ülkenin sahibi hissedene kadar bu mücadeleyi vereceğiz.' dedik. 4 tane yaklaşım ortaya koyduk, bu Mecliste olacak, şeffaf olacak, samimi olacak ve mutabakatla olacak. 'Şehit ailelerinin ve gazilerin rızası alınmadan asla olmayacak.' dedik. Bu samimi yaklaşımımızı, artık şehit gelmesin, anneler ağlamasın, Türkiye'nin bütün parası bu işlere değil, yoksulumuza, işsizimize aksın. İsteyen herkese, bu samimi çağrımızı ve bu pozisyonumuzu sürdürdüğümüzü teyit ediyoruz."
- "Ne yaptığımızı biliyoruz"
CHP Genel Başkanı Özel, Bahçeli'nin bugün partisinin TBMM Grup Toplantısı'ndaki, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığı adaylığına ilişkin ifadelerini de değerlendirdi.
Büyük bir oyun olduğunu savunan Özel, şu ifadeleri kullandı:
"Bugün, o oyunun ne olduğu ortaya çıktı, açıkça söyledi. 'Anayasayı değiştirsek fena mı olur, çıksa umut hakkından yararlansa fena mı olur, Recep Tayyip Erdoğan bir daha seçilse ne olur?' Hesap bu. Bir al vere girmişler, pazarlık etmişler. Belki o pazarlıkta nihayete ermişler ya da eremeyip tıkanmışlar. Şu an ya zorlayıcı bir şantajla ya da bir algı yönetimiyle karşı karşıyayız. Karşıdaki kötü niyetliler, hem 'Abdullah Öcalan gelsin, Meclisin kürsüsüne varsın, buradan konuşma yapsın.' diyor hem de Esenyurt'a, Mardin'de kayyum atayıp 'Biz terörle mücadele ediyoruz.' görüntüsü veriyor."
Özel, Kürtlere saygılı olarak, demokrasiyi, eşit yurttaşlığı savunarak, terörü bitirmeyi hep beraber konuşarak, Kürtleri ve ülkenin bölünmez bütünlüğünü savunan herkesi gerçek ve demokratik bir standartta buluşturmanın mümkün olduğunu belirtti.
Bunun, partisi tarafından gerçekleştirilebileceğini söyleyen Özel, "Kavgayı bitirecek olan, şehit annesinin de Kürt vatandaşımızın evladının da kendisinin de yüzünü güldürecek olan bizleriz. Mecliste bir süreç yürütülmesine, şeffaf, samimi olunmasına, toplumsal mutabakat aranmasına sahip çıkıyoruz. Ne yaptığımızı biliyoruz." diye konuştu.