Son birkaç haftadır sektör ziyaretleri gerçekleştiriyoruz.

Esnafla konuşuyoruz… Üretici ile bir araya geliyoruz.

Salgın dönemini değerlendiriyor çözüm için neler yapılması gerektiğinin notlarını alıyoruz.

Yazılacak çok şey var. Gözlemleri paylaşmam gerekiyor belki.

Lakin ilerleyen günlerde ayrıntılı yazabiliriz.

Bazı başlıklar var, üzerinde durulması gereken.

Birincisi, Konya’da üretim bazlı çalışma çok olduğu için pandemi, etkisini yavaş yavaş azaltmaya başlamış.

En azından son iki ayda “küçük de olsa kıpırdama var” Esnafın ağzıyla ifade etmeye çalıştım.

Bir başka başlık da, toparlanma sürecinde yerel siyasetçilerden beklentilerin varlığı.

Misal…

Şeker üretimi yapan firmalarla görüştük ve önümüzdeki günlerde dergimizde yayınlanacak söyleşi ve haberler, üreticinin beklentileri olarak karşımıza çıkacak.

Hepsi de önemli şeyler…

Bütün şeker üreticileri, önümüze Afyon örneği koyuyor.

Ne var Afyon’da?

Lokum ile Türkiye’de ün salmış bir şehir…

700 bini henüz aşmış bir nüfus ve neredeyse sektörü eline almış. Düşünün… Konya’nın sadece Selçuklu İlçesi’nin nüfusu kadar ama isim yapmış.

Şekerleme ve lokum sektöründe kendini kabul ettirmiş.

Son zamanlarda bir de kaplıcalarıyla aranan şehirlerden… Bu da ayrı bir başlık…

Peki ne yapmış Afyon ki; Konya’nın önüne geçmiş?

Hızlı tüketim anlamında lokum ve şekerleme üretmiş, üretmekle kalmamış pazarlamasını da iyi yapmış.

Şehir girişlerine küçük stantlar kurarak ürünlerini marka haline getirmiş.

Afyon’un yerel yöneticileri hem kaplıcalarda hem de şeker, lokum sektöründe markalaşma yoluna giden bütün kapıları açmış.

İşleri kolaylaştırmış.

Gerçi kaplıcalar konusunda da Konya önemli bir merkez ama istediğimiz düzeye ulaşamadık.

Neyse…

Dönelim lokum ve şekerleme sektörüne…

Konya bu alanda önemli bir merkez… Binlerce istihdam var.

Kiminle konuştuysam Konya’nın markaları Türkiye’nin bütün bölgelerinde damak tadı oluşturmuş. Talep çok maşallah…

Hatta yurtdışı çalışan firmalar bile var.

Peki neden bir Afyon olamıyoruz?

Konya yüz ölçüm olarak en geniş alana sahip bir şehir. Konya’nın bütün girişlerine küçük stantlar kurarak bu işi çözebiliriz. Yani taklit yapacaksak Konya için güzel taklit olacak anlaşılan.

En azından sektör temsilcilerinin beklentisi bu.

Böylece marka olacağız, üretim ve istihdam artacak.

Yerel yöneticiler bu konuda hızlıca çalışıp bir çözüm üretebilmeliler.

Üreticinin dile getirdiği bir önemli konu daha var.

Yerel siyasetçilerin Konya’daki sektörlerden habersiz olması.

“Devletimizi az da olsa sektörel bazda desteği verdi ama yerel siyasetçiler bizi tanımıyor, temsilcilerimiz bizi arayıp sormuyor”

Başka…

“Yeterince tanıtım yapılmıyor. Kastamonu vekilleri şehirlerinin marka değerini yükseltmek adına AK Parti Meclis Grup Toplantısı’na sarımsak götürüp Başkan Erdoğan’a sunuyor. Biz de bunu düşünebilecek siyasetçi yok. Biz de Mevlana Şekeri ikram edelim.”

Ben demiyorum, cümleler üreticiye ait.

Yerel siyasetçilerden kasıt, Konya vekilleri…

Sektör bazında raporlar tutarak çözüm üretemiyorsa…

Ne diyeyim?

Marka çıkaramayız…

O zaman…

Haftalık ziyaretler yapılarak esnafın derdi dinlenmeli.

Talepler alınmalı ve gereken yerlere iletilmeli, çözüm bulunmalıdır.

Yoksa…

Değil, Hollanda ile Afyon ile bile rekabet edemeyiz.

Edemiyoruz da…