Genlerimizi soydan soya aktarıyoruz. Eğer düşük bir bağışıklık sistemine sahipsek, alerjik ailesel hikayelerimiz mevcutsa bunları çocuklarımıza aktarma ihtimalimiz vardır. Genlerin aktarımına etki etmemiz mümkün değildir. Ancak güncel bilimsel bilgiler çevre ve ortam şartlarının genler üstünde büyük etkisi olduğunu bildirmektedir. Müdahale edebildiğimiz bu şartları uygun ortamlara dönüştürmek elimizdedir.
Yaşam alanının havalandırılması, taze gıdaların tüketilmesi, kaliteli zeytin yağı tercihi, stressiz yaşam alanın oluşturulması gibi birçok etkeni düzenleyerek kaliteli çevre oluşturabiliriz.
Çocuk bağışıklık sisteminin güçlü olması özellikle hastalıklarla savaşta oldukça önemlidir. Hastalanmadan ortam ve mevsim değişikliğine uyum sağlayabilmeleri için oldukça önemlidir. Mevsim değişiklikleri, okul dönemi, kapalı ortamlar, bakteriyel viral enfeksiyon dönemleri, hastalık varlığı durumunda süreci kısa sürede atlatabilmeleri için bağışıklık sistemini güçlü tutmak temel hedeftir. Özellikle anne sütü ile bebeği beslemek bağışıklık sistemini geliştirmek için önemli adımdır.
Yeterli su tüketimi, doğru beslenme, uyku düzeni, ortam hijyen koşulları en önemli etkenlerdir. Hastalık veya salgın gibi özel durumlarda besin takviyeleri de destekleyici oluyor. Özellikle çocuklara uygun D vitamini, Omega 3 balık yağı güvenilir takviyelerdir. Kara mürver (Sambucus nigra) şurubu çocuklar için uygun ve güvenilir bağışıklık sistemi desteğidir.
Çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanı hekimin önerisi ile hareket etmek gerektiği unutulmamalıdır.
Çocukların enerjilerini atabilecekleri ortamlar oluşturmaya da özen göstermek gerekir. Mutlu çocuklar psikolojik olarak sağlıklı çocukların gelişimini sağlayacaktır. Yapılan birçok çalışmada psikolojik sağlık ile bedensel bağlığın birebir ilişkili olduğunu bildirmektedir.