Logo, bir işletme, marka veya kuruluşun kimliğini simgeleyen grafik işarettir. Kelime, Yunanca “logos” (kelime) ve “typos” (iz) kelimelerinden türemiştir ve temelde bir ismin görsel temsilidir. Logolar, genellikle bir isim, harf, figür veya sembol kombinasyonu olarak tasarlanır ve markanın değerlerini, vizyonunu ve endüstriyel kimliğini yansıtır.
Logonun tarihi, antik çağlara kadar uzanır. Eski medeniyetlerde, zanaatkarlar ürettikleri ürünleri işaretlemek için basit simgeler kullanırdı. Orta Çağ’da ise armalar ve mühürler, ailelerin veya loncaların kimliklerini temsil etmekteydi. Endüstri Devrimi ile birlikte, ürünlerin ve hizmetlerin artması, logoların modern anlamda kullanımını doğurdu.
Türkiye’de logo tasarımı, Cumhuriyet’in ilanından sonra özellikle devlet kurumları ve büyük şirketler aracılığıyla gelişmeye başladı. 1950’ler ve 1960’lar boyunca, Türk grafik tasarımı uluslararası etkilerle şekillendi ve yerel sanatçılar tarafından benzersiz bir tarza büründü. Günümüzde, Türkiye’deki logolar, global trendlerle uyumlu olmakla birlikte, yerel kültürün ve estetiğin izlerini de taşımaktadır.
Dijital çağın gelmesiyle, logo tasarımı daha da önem kazandı. İnternet ve sosyal medyanın yaygınlaşması, markaların daha geniş kitlelere ulaşmasını sağladı ve bu da logoların daha akılda kalıcı, basit ve çok yönlü olmasını gerektirdi. Türkiye’de de birçok marka, dijital ortama uygun logolar tasarlayarak, yerel ve uluslararası pazarda rekabet edebilirliğini artırmıştır.
Logo tasarımı, bir markanın görsel kimliğinin oluşturulmasında kritik bir rol oynar. Türkiye’de logo tasarımının evrimi, hem kültürel mirası koruyup hem de modern tasarım anlayışlarıyla entegre olmayı başarmıştır. Bu süreç, markaların kendilerini ifade etme biçimlerini sürekli yeniden şekillendirirken, tasarımcılara da yaratıcılıklarını sergileme fırsatı sunmaktadır.