Küçük yaşlarda gönüllülük faaliyetlerine başlayarak bu faaliyetleri dernekleştiren Kırmızı Yelekliler Derneği (KYD) Yönetim Kurulu Başkanı Seyit Öztürk, dernek faaliyetlerinden bahsetti. Asrın felaketi 6 Şubat 2023 depremlerinde yürüttükleri faaliyetler sonucu dernek kurmaya karar verdiklerini belirten Öztürk, “Derneğimizden doğan güneşin ışığı, diğer kurum, kuruluş ve kişilere de yansısın istiyoruz.” dedi. Öztürk’ün röportajının devamı ise şu şekilde:
Derneği kurmadan önce gönüllük faaliyetlerinize devam ediyordunuz, bu konuda neler söylemek istersiniz?
Henüz ortaokul yıllarında başlayan gönüllülük faaliyetleri, sanırım bizim yetiştirilme tarzımızdan doğan bir bilinçten geliyor. Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın Gençlik Merkezinde Sosyal Hayatta İletişim kursuyla başlayıp bugünlere uzanan bir hikâye söz konusu. Tiyatro kursu gibi farklı kursların akabinde gönüllülük faaliyetleri istemsizce bizi içine çekti. Gençlik Merkezinde kişisel gelişim üzerine başlayan faaliyetlerimiz, köy okulu ziyaretleriyle sürdü.
Aynı zamanda alanında Türkiye’de ilk ve tek denilebilecek bir projeyi de koordinatör proje sorumlusu olarak tamamlamıştınız, değil mi?
Evet, ilk olarak arkadaşlarımızla birlikte Gençlik Merkezleri çatısı altında, öğrenci kulübü olan Konya Medya Kulübü yapılanmamızı kurduk. Kendimizi medya alanında geliştirmek için kısa film çalışmaları, röportajlar, sokaklarda farkındalık çalışmaları yürüttük. Bu kulüpte bir tebessüm köy okulu, bir kutu tebessüm gibi geri dönüşüm ürünlerinden farklı kutular yaparak içerisini çeşitli oyuncaklarla doldurup çocuklarla buluşturduk. Bu kulüpte 8 yıla yakın zaman faaliyet yürütmenin ardından Gönüllerden Minik Yüreklere Bir Tebessüm projesini kurarak sevgi evlerinde çocuklarımızla yaklaşık 1 yıl çeşitli faaliyetler yürüttük.
Peki Kırmızı Yelekliler Derneğin kuruluşu nasıl oldu?
Aslında Asrın Felaketi depremler sırasında psikososyal anlamda profesyonel arkadaşlarımızla birlikte çalışmalar yürütmeye başladık, deprem bölgesinde bir çalışma yürüttük. Oradaki arkadaşlarımız yardım çalışmalarını destek oldular, farklı kurumlarda psikososyal alanda destek oldular. Konya’da da yaklaşık 10’u aşkın depremzedenin bulunduğu yurda salıncaktan kaydırağa kadar bina içerisinde kurulabilecek oyun alanları kurduk. İlçelerdeki depremzedelere oyun alanları kurarak iyileştirme çalışmaları yürüttük, yardım çalışmalarımız da devam etti. Derneğimizi de bu işin büyütülmesi gerektiği inancıyla kurmaya karar verdik.
KONYA’DAN DOĞAN BİR GÜNEŞ!
Dernek çalışmaları yalnızca deprem bölgesinde devam etmiyor; bununla ilgili neler söylemek istersiniz?
Dernek yönetiminde çok şükür, bir çocuğa iz bırakabileceğine inandığımız arkadaşlarımız var. Mevcutta alacağımız üyelerimizde de aynı bilinci arıyoruz. Yalnızca deprem bölgesinde değil, başta olmak üzere farklı şehirlerde de olarak insanları her şeye rağmen hayatın ve umudun devam ettiğine inandırmaya çalışıyoruz. Ancak deprem bölgesinde Hatay’da başlayarak uygulamaya başladığımız bir projemiz de var; Kahramanmaraş, Adıyaman, Osmaniye ve diğer deprem şehirlerinde devam edecek.
Gençlerin kendi alanlarında proje ve faaliyet üretimini desteklemek amacıyla yeni bir proje üretmek isteyen arkadaşlarımıza da projelendirme sürecinde yardımcı oluyoruz. Dernek kurmak isteyen arkadaşlarımız oluyor ancak öncelikle bir dernekte bulunmaları gerektiğini söyleyerek derneğimize de davet ediyoruz. Bununla ilgili yakın zamanda yaşadığımız bir örnek de Beyşehir’deki bir toplulukla Hatay ziyaretimiz oldu. Buradan doğan güneşin farklı kuruluş ve dernekler olması için de çabalıyoruz.
Dernek olarak sizlerin ileriye yönelik hayalleriniz nelerdir?
Bir kırmızı otobüsümüz olsun istiyorum! Bu otobüste çocuklarımız bizi gördükleri zaman tebessümü, umudumu hissetsin istiyoruz. Aynı zamanda üniversite öğrencilerinin akademik hayatlarını da desteklemek amacıyla projeler yapmak istiyoruz.
Peki faaliyetler size neler hissettiriyor?
Çocuklar tabi ki geleceğimiz ancak ben ‘çocuklar ve gençler geleceğimiz değil, bu günümüz’ diyorum. Bu günümüz için çalışıyoruz ve onların yüreğine dokunduğum zaman tarifsiz bir duygu hissediyorum. Faaliyete gittiğimizde koşarak gelip sarılmalarının tarifi yok! Bu mutluluk, tüm yorgunluklarımızın ve çabalarımızın meyvesi oluyor! Faaliyetlere olan hazırlıkları da ailemle birlikte yapmaya çalışıyorum ve bu esnada bile ayrı bir mutluluk, ayrı bir heves kaplıyor yüreğimi.
Teşekkür ederiz, emeğinize sağlık.