2
Konya’da aile olarak, kültürel faaliyetlere yüksek düzeyde ilgi gösterdiğinizi biliyoruz. Kültürel Sivil Toplum Kuruluşlarında görev alıp, faaliyetlerini yakından takip ediyorsunuz. Ayrıca Yenigün gazetesinde düzenli olarak Şehrin Hafızası ekini hazırlıyorsunuz. Şehrin Hafızası nasıl vücuda geldi ve devamlılığı sağlamayı nasıl başardınız?
Kültür ve Sanat yazıları hazırlarken bunu ilave şeklinde yayınlamanın güzel olacağını düşündüm. Önce bunu hangi isim altında yayınlamam gerektiğini düşündüm. İddialı bir isim bulmalıydım. İsim hem iddialı hem de yaşadığım şehri kucaklamalı idi.
Ben kültürün milletlerin hafızası olduğunu düşünür ve hafızası yoğun ve aktarılmaya hazır bilgilerle dolu olan milletlerin geleceklerine daha emin adımlarla yürüyeceklerine inanırım. Öyleyse çıkaracağım ilave hafıza ile ilgili olmalıydı. Şehrin hafızasına katkıda bulunacağımıza göre en anlamlı isim ŞEHRİN HAFIZASI olabilirdi. İsim hoşuma gitti. Nihayetinde ilaveyi hazırlamaktaki amacımız okuyucuda bir hafıza oluşturmaktı. Sıra hafızaya kazınacak bir logo hazırlamaya gelmişti. Bunu da Şehrimizin markası olan Mevlâna Hazretlerinden seçmeli idim ve öyle yaptım. Hafızanın “h” harfini yeşil kubbe, minare ve bir Mevlevi’den oluşturdum.
Gelen yazıları sayfalara koymadan önce okuyorum. Bu okuma işlemi bana mutluluk veriyor. Her sayıda yeni bilgiler koyuyorum dağarcığıma. Öğrenmek ve birilerinin öğrenmesine aracılık etmek bana büyük bir haz veriyor. Seviyorum bu işi… Şu anda yedinci cildi oluşturacak sayıları hazırlayıp yayınlıyoruz. Nasip olursa ve yaptığımız iş bizi tatmin etmeye devam ederse bu işe devam etmeyi düşünüyoruz.
Şehrin Hafızasında konu tayinini basıl yapıyorsunuz ve neleri hafızaya dâhil ettiniz?
Konuları belirlerken önce Anuş Hanımla bir istişare yapıyoruz. İlavenin çıkacağı hafta veya ayda Konya’da, ülkemizde veya Türk Dünyasında hangi önemli edebi ve kültürel olaylar gerçekleşmiş. Böyle bir şey yoksa unutulan hangi hasletlerimiz veya edebi eserimiz var. Bunların hangisini öncelikle ele almalıyız… gibi konuları tartışıyoruz. Seçtiğimiz konuyu kimin yazabileceği konusunu görüşüyoruz. Sonra belirlediğimiz hocamızı arayıp konuyu söyleyip bize bu konuda bir yazı verirse memnun olacağımızı söylüyoruz. Sağ olsunlar hocalarımız bizi kırmıyor. İstediğimiz yazıyı bize gönderiyorlar.
Yani Konya’ya, kültürümüze, sanatımıza ve Türk gelenek ve göreneklerine gönül vermiş hocalarımızın hiçbir ücret istemeden yardım etmeleri bizi motive ediyor. Onların emeklerini boşa çıkarmamak için gayret sarf ediyoruz. İnşallah bunu başarıyoruzdur.
Memleketiniz Çumra’ya yönelik kültürel ve sanatsal faaliyetlere de özel bir önem veriyorsunuz.
Çumra benim için özel… Çünkü doğup ilk adımlarımı attığım yer. İlk arkadaşlarım Çumra’da oldu. İlk hatıralarımı Çumra’da biriktirdim. Hayatımın planlamasını Çumra’da yaptım. Evet, bugünün planlamasını ta ilkokul yıllarımda Çumra’da yaptım. İddialı bir söz ama doğru.
İlkokul birinci sınıftan itibaren okumayı seven birisi idim. Daha ilkokul yıllarımda Kemalettin Tuğcu’nun bütün kitaplarını okumuştum. Teksas ve Tommiks dışında Tarkan, Tolga, Karaoğlan ve Kara Murat gibi çizgi kitapları takip ederdim. Hatta hiç unutmuyorum; ilkokul son sınıfta idim yanılmıyorsam… Kahvede garsonluk yapmaya başlamıştım. Hak ettiğim ilk haftalık ile seyyar satıcı bir kitapçıdan “Kur’an-ı Kerim’den Peygamber Kıssaları” isimli bir kitap almıştım.
Bundan dört yıl kadar önce üç dört arkadaş Çumralının iyi para kazandığını ama ilçemizde hiç kültür sanat faaliyeti olmadığı hususunda konuşurken bir topluluk kurup dergi çıkarmayı düşündük. Kısa süre içerisinde bu düşüncemizi hayata geçirdik. Böylece Çumra’ya ve Çumralıya olan borcumu ödeyebileceğimi düşündüm
Çumra’ya dair de fasiküller hazırlıyorsunuz, bu çalışmalarınızdan bahseder misiniz?
Evet, dört yıl önce Çumra Kültür ve Sanat Topluluğunu kurduk. Topluluk olarak bazı faaliyetler yapma kararı aldık. İlave çıkarma işini ben üzerime aldım. Çünkü yazmayı ve bir şeyler üretmeyi seviyorum. Bu sevgim her zaman bana bir şeyler üretme gücü veriyor.
9 BİN YILLIK DELİKANLI ÇUMRA İLAVEMİZDE yalnız Çumralı olanlar veya Çumra’da oturanlar yazıyor. Bu konuda olmazsa olmazımız bu… Çünkü ilçemizde olup da yazmak isteyen ancak bu fırsatı bulamayanlara bir alan açmak istedik. Bu konuda kararlı ve emin adımlarla yürüyoruz. Üç cildimiz bitti, dördüncü cildimizin son sayılarını çıkarıyoruz. Yazı istediklerimizden özellikle Çumra ile ilgili çocukluk anılarını yazmalarını istiyoruz. Böylece bu yazılar sayesinde bundan elli altmış yıl önceki Çumra’nın fotoğrafını çekme şansı buluyoruz. Geçmiş dönemlerde ilçemizdeki hayat ve kültür konusunda bilgiye ulaşıyoruz. Kısaca bir Çumra Kültürü ansiklopedisi hazırlıyoruz. Ama bunu başka yollardan ve başka isim altında yapıyoruz.
Bir adet Yaşayan Çumralı Şairler Antolojisi hazırladık. Bu kitapta otuzun üzerinde şairimizin şiirine yer verdik. Bir ilkti bu. İnşallah bunun ikincisini ve sonrasını da hazırlamak nasip olur.
Çumra’mızın gözdesi ve değeri Çatalhöyük için de bir kitap hazırladık. Ciddi bir çalışma oldu. Sanıyorum Çatalhöyük için hazırlanan ilk kitap olma özelliğini taşıyor bizim hazırladığımız bu kitap. Yine Çumra Belediyesi ile birlikte bir sempozyum düzenledik. Belki çok büyük bir katkımız olmadı ama çalışmanın başından sonuna kadar paydaş olduk
Konya’nın kültür ve sanat faaliyetlerinde artıları ve eksilerine dair tespitleriniz var mı, bizimle paylaşır mısınız?
Konya bir başkent. Büyük bir kültüre sahip. Bu konuda faaliyet gösteren birçok dernek ve kuruluş var. Bu dernek ve kuruluşlar Konya Kültürüne destek olabilmek için büyük çaba sarf ediyorlar. Benim gibi Konya ve Türk Kültürüne hizmet etmek için münferit olarak çalışanlar da var. Konya basını bu konuda elinden gelen desteği vermeye çalışıyor bu kimselere. En azından sayfalarını açıp burada yazmalarını sağlıyor.
Mesela Yenigün Gazetesi sahibi Mustafa Arslan… Benim çalışmalarımın yayınlanmasında hiçbir destekten kaçınmadı. Gazetesinin sayfalarını sonuna kadar bana açtı. Hatta ayda üç kez hazırladığım ilaveleri bedelsiz basıp okuyucuya ulaştırdı. Bu konuda Mustafa Arslan’a müteşekkirim.
Ancak basının gücü de bir yere kadar. Mahalli idareler ve yöneticiler bu tür yayınları desteklemeli ve gazetelere en azından ilan vererek destek olmalılar. Tabii gönül ister ki bu ilave ve sayfalara sponsor olsunlar. Hatta şehrimizin büyük firmaları da ellerini taşın altına sokup bu konuda gazetelere ve kültür sanat çalışmalarına destek olmalılar.
Konya’mızda bir sanat galerisi olmaması üzücü… Resim sergileri için uygun mekânlar yok. Heykel sergilerinden bahsetmek bile istemiyorum. Konya Kültürünün sergilendiği bir müzeye sahip değil şehrimiz. Şöyle albenisi olan bir arkeoloji ve etnografya müzemiz bile yok. Şimdi bazıları buna karşı çıkıp Muhacir Pazarı civarındaki müzeleri işaret edecek bana. Bunlara Gazi Antep, Tokat, Afyon gibi şehirlerimizde bulunan müze binalarını gidip bir görün diyorum.
Epey zamandır bu kadar tafsilatlı sohbet edememiştik. Teşekkür ederim.
Bana bunları dile getirme imkânı verdiğiniz için ben de teşekkür ederim.