Konya iyi şeylerle anılsın istiyoruz.

Yazıya neden böyle bir cümleyle başladım?

Konya’da yaşayanların makamı, mevkii hiç önemli değil, Konya’ya karşı sorumlulukları var.

Öyle her canı isteyen her şeyi yapamaz.

Lüksü yok, olmaz…

Gazetecisi de öyle…

Siyasetçisi de…

Bürokratı da…

En son yazacağımı en başından yazdım.

Efendim, geçtiğimiz günlerde AK Parti Konya’nın 7’inci Olağan Kongresi yapıldı.

Hasan Angı başkan, tek listeyle girdiği kongrede yeniden başkan oldu.

Tabi AK Parti’de bir gelenek vardır; Görev istenilmez verilir.

Yeni dönem için de AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, haftalar öncesinden Hasan Angı’nın devam edeceğini işaret etmişti.

Görevi tevdi etmişti yani…

Hayırlı olsun…

Lakin…

AK Parti Konya’nın 7’inci Olağan Kongresi’ne de son Başbakan ve İstanbul Milletvekili Binali Yıldırım ve Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum olmak üzere çok sayıda üst düzey katılım oldu.

Cumhur İttifakı’nın Genel Başkan Yardımcıları dahil…

Bu ne demektir?

Birincisi Konya, AK Parti için önemli bir şehir…

İkincisi de kongre sırasında çıkacak her çatlak ses Konya’ya mal olur.

‘Çatlak ses’ demek doğru olmaz ama kongre esnasında farklı yorumlara sebep olacak gelişmeler yaşandı.

‘Müşerref Özden, ikinci bir liste ile aday oldu ama salona alınmadı’ gibi iddialar ortaya atıldı.

‘Hadi salona girdi divanda listesi kabul edilmedi…’

Bu da iddianın devamı…

Ben olayı takip ettim.

Ama gördüğüm kadarıyla bazı gazeteler hoop diye atlamış ve “AK Parti’de demokrasi…” diye başlayan cümleler kurmuş.

Üzüldüm…

Şehir adına üzüldüm…

Konya’nın bu tür şeylerle anılmasına üzüldüm.

Olayı araştırdım, işin aslının öyle olmadığı bilgisine de ulaştım.

İşin bir kısmı doğru. Müşerref Özden AK Parti Konya’ya aday olmuş. Yani ikinci bir liste çıkarmaya çalışmış.

Çıkarmış demiyorum…

Çıkarmaya çalışmış.

Zira tüzükte “Partili her üye,yer kaydı aranmaksızın, kongrede yapılacak seçimlerde aday olabilir veya aday gösterilebilir” ibaresi yer alıyor.

Önemli olan bundan sonrası…

Devamında diyor ki; “Partili her üye,yer kaydı aranmaksızın, kongrede yapılacak seçimlerde aday olabilir veya aday gösterilebilir. Ancak belde, ilçe veya il başkanlığına adaylık başvurusu, o kongrede oy kullanma hakkına sahip delege tam sayısının en az % 5’inin Divan Başkanlığı veya noterlikçe tevsik edilmiş imzasını taşıyan yazılı isteği ile yapılır. % 5’in hesabında kesirli sayılar tam iblağ edilir”

Müşerref Özden bu şartları taşımış mı?

Ona bakalım…

Ben listeyi gördüm…

Bırakın adaylık yeterliliğini taşımayı, divana sunacak yeterliliği bile sağlayamamış.

Sağlamaya çalışmış aslında…

Birkaç isim yazmış…

Lakin yazdığı ismin haberi yok ve o isim de şu anda Akören İlçe Başkanı…

Yani kendi kafasından listeye eklemiş.

Muhatabın haberi bile yok.

İsmi yazılan kişi ise bizzat ismini habersiz ya da izinsiz kullanmaktan hukuki süreç başlatmış.

Parti zaten hukuki süreci takip ediyor ama ismi izinsiz kullanılan kişi de bizzat suç duyurusunda bulunmuş.

Peki diğer isimler mi?

Başka isim yok ki…

Ne yazayım?

Anlayacağınız AK Parti İl Başkanlığı için adaylığım engellendi yaygarası yapan Müşerref Özden adaylık için yeterlilik sağlayamamış bile…

Bir de süreç anlattığım gibi devam ediyor.

AK Parti’yi savunmak sana mı kaldı? cümleleri kuracaklar için şimdiden söyleyeyim; Beni Konya ilgilendiriyor.

Yalan yanlış işlerle Konya hakkında kötü malzeme vermeyin.

Bütün mesele bu…