DAYI ECEVİT - YEĞEN DEMİRBAĞ

DÜNYA ŞAMPİYONU YUSUF ECEVİT

Sanayiden dünya şampiyonluğuna uzanan yolda 51 saat 7 dakika 23 saniye dünya rekoru kıran Konyalı millî bisikletçimiz Yusuf Ecevit, Konya Şekerspor formasını giydi. Konya Taşrakaraslan köyünde 1953 yıllında dünyaya gelen dünya şampiyonumuz Yusuf Ecevit, sanayide çalışırken kendini dünya şampiyonu olarak gördü ve Şeker Fabrikasında işe başladı. Taşrakaraslan İlkokulunu bitirdikten sonra o günün şartları gereği sanayiye giderek tornacılık mesleğine başladı. Tornacılık bir dönem çok önemli meslek dallarından biriydi.

Kerim Demirbağ ilk milli formayı 19 yaşında giymişti...

Spora olan düşkünlüğünü dile getiren dünya şampiyonumuz Yusuf Ecevit: “İlkokulun ilk sınıflarındayken spora olan ilgim çok arttı ve bisiklet sporunu sevmeye başladım. Okulda öğretmenlerimiz futbol oynamamı istiyorlardı. Ben ise bisiklet sporu yapmak istiyordum ama bisikletim dahi yoktu.

Antrenör Kerim Demirbağ birçok bisiklet organizasyonlarında görev aldı…

Tornacılık mesleğine devam ederken on beş yaşlarında bir mahalle futbol takımı kurduk. Mahallemizdeki gençler spordan hiç mi hiç anlamıyorlardı. Ben onlara eğitimcilik yapıyordum. Namazlardan sonra hep Allah’ıma, Allah’ım bana bir bisiklet ver, diye dua ediyordum. Rahmetli babam imkanlarını zorlayıp bana on üç yaşımdayken kullanılmış bir düz bisiklet aldı. Ben de o yıllarda her hafta düzenlenen düz bisiklet yarışında iştirak ettim ve üç hafta sonunda genel klasmanda birinci oldum. Diğer arkadaşlar araçlara tutunup beni geçtiler. Bu durumu gören Nusret Ergül Hoca, beni beğenip Konya takımına aldı. Bana bir yarış bisikleti verildi. Bisikletimi o kadar sevdim ki neredeyse akşamları yatağa beraber girip uyuyacaktım. O kadar çok sevinmiştim.” Diyen şampiyon Yusuf Ecevit, verilen bu yarış bisikletini akşamları silip temizliyordum, diyerek konuşmalarını şöyle sürdürdü:

Kerim Demirbağ Köy hizmetleri forması ile zirvede...

Antrenmanlardan önce kondisyon çalışmaları yapardık. Nusret Ergül Hoca ile çalışırken atletizm hocası Mustafa Sılay yanımıza gelerek, seni Kayseri’ye götürelim, dedi. Nusret Hoca da; git lan, yarışı kazan ve madalyayı al gel; dedi. Ben de hocamın sözünü tutarak madalyayı aldım, geldim ve Kay seri’ye atletizm yarışlarına gittim. Hem bisikleti hem atletizmi çok seviyorum. Bolu’da yapılan bisiklet yarışlarında 1. oldum. Bu arada takımımızı Nenço isminde bir yabancı hoca çalıştırıyordu. Seyit Kırmızı da burada 2. oldu.

72 Kez Milli formayı giyen Kerim Demirbağ bir yarış öncesi. Ali Badak, Davut Berber, Hüseyin Tığlı. Kerim Demirbağ, Ayhan Aytekin, Adnan Tam ve Antrenör Nusret Ergül...

Konya il temsilcisi olan rahmetli İbrahim Önder’in yanına giderek bana fabrikada bir iş verilmesini istedim. Beni kırmadılar, on veya on beş gün sonra fabrikada işe başladım. 1971 yılında Şekerspor’da resmen bisiklet sporuna başladım. İlimizde yapılan gençler arası bisiklet yarışlarına hep 1. oldum. Yine aynı yıl ülkemizde yapılan Akdeniz Oyunları için ilk ben davet edildim millî takıma. 1972 yıllında yaşım dolduğu için büyükler kadrosuna alındım. 1973 yıllında Türkiye A millî takım kadrosuna davet edildim. Aynı yıl Ankara Muhafız Gücü’nde bisiklet sporu yaptım ve birçok birincillik kazandım.”

 Start öncesi Kerim Demirbağ ve Spor Genel Müdürü Mehmet Baykan...

1975 yılında askerliğini tamamlayıp Konya Şekerspor’a yeniden döndüğünü belirten Yusuf Ecevit, burada üç dört kulüpten transfer teklifleri aldığını belirterek açıklamalarını şöyle sürdürdü:

 “1975 yıllında Akdeniz Turu için A millî takım kadrosuna çağrıldım. Burada Antalya kriteryum yarışında 1. oldum. Benden başka Türk ekibinden hiç kimse etap kazanamamıştı. Yine aynı yıl yapılan Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu için tekrar A millî takım kadrosuna davet edildim. Bu turda Bolu-Sakarya etabında yine 1. oldum. Genel klasmanda ise 3. oldum. Yeşil mayoyu giymeye hak kazandım”.

 Ali Badak,  Kerim Demirbağ ve Bisiklet Federasyonu Başkanı Erol Küçükbakırcı...

Yurt içi ve dışında yapılan uluslararası yarışlarda Ay-Yıldız formayı 200’ün üzerinde gururla giydiğini belirten Ecevit konuşmalarına şöyle devam etti:

 “S. Arabistan, Cezayir ve Mısır’da yapılan yarışlarda birinciliği kimseye kaptırmadım. Aynı yıl Karadeniz Turu yapıldı ve ben burada da birinciliği kimseye kaptırmadım ve sporu burada bırakmaya karar verdim. İdarecilerimiz antrenör olmamı istediler. Ben de Nusret Kipriksiz arkadaşımı önerdim, onu antrenör yaptık. Son on yıldır da Hüseyin Tığlı ile birlikte Şekerspor’u çalıştırdık ve daha sonra ben antrenörlük işini de bırakıp tam emekli olarak torunlarla vakit geçiriyorum. Şu anda, Alanya’da evim var, orada yaşıyorum.

Dünya rekoru ile ilgili görüşlerimi ise gelecek sayılarımızda geniş bir şekilde anlatacağım.

Dünya rekoru sonrası Yusuf Ecevit ve Antrenör Sadık Keleş...

KERİM DEMİRBAĞ

Bu günkü sayımızda da on beş yaşında bisiklet sporuna başlayan Kerim Demirbağ’ı Konyalı sporseverlere tanıtacağım.

Yol yarışında büyük mücadele. Yusuf Ecevit önde, Antrenör Nusret Ergül'den yardım...

Noktasına virgülüne müdahale etmeden millî bisikletçimizin kendi kaleminden anlattıklarını aynen aşağıda veriyorum:

 “1995 Bozkır doğumluyum. Herkesin bir hikayesi bir de dayısı var. Benim dayım da dünya şampiyonu Yusuf Ecevit. Çocukluğumun kahramanı, 1970’li yılların en başarılı bisikletçisi dayım gibi ben de bisikletçi olmak istedim. Bu yıllarda radyonun naklen verdiği cumhurbaşkanlığı turlarını dinlerdim. Bu yıllarda Mevlüt Bara, Seyit Kırmızı, Ali Hüryılmaz, Erol Küçükbakırcı ve Yusuf Ecevit gibi sporcuları zevkle gururla izler, dinlerdim. Ben bisikletçi olmak istiyordum ama bisikletim bile yoktu. Babama söyledim, almadı. Ben de babama küstüm. Babam bundan etkilendi ki ertesi gün bir bisiklet alarak bana hediye etti.

Ecevit’in Dünya Rekoru gazetelerde...

1980 yılında dayım düz bisiklet yarışlarının yapılacağını söyledi. Mahalle arkadaşlarımızla birlikte bu yarışlara katıldık. Bu yarışlara altmış civarında kişi katıldı ve en küçükleri bendim. Yarışlar sonunda genel klasmanda ben birinci oldum. Gençlik ve spor müdürlüğünün antrenörleri Nusret Ergül ile Sadık Keleş bisikletçi olmamı istediler ve bana bir yarış bisikleti verdiler. Böylece spora başlamış oldum. Altı ay kadar spor yaptım fakat ailem sporcu olmamı istemediği için spora ara vermek zorunda kaldım. 1983 yılında dayım Yusuf Ecevit’in teşviki ile yeniden spora başladım. Sadık Keleş Hoca’m beni ve Ayhan Aytekin, Ali Badak, Abdullah Tuş ve Salih Türkoğlu’nu yeni kurulan YSE bisiklet takımına kaydettirdi. 1983 yıllından sonra bana dayım Yusuf Ecevit, Nusret Ergül, Sadık Keleş, Seyit Kırmızı, İbrahim Ortaabacı, Mustafa Palaska ve rahmetli Hasan Sert ve rahmetli Fırat Çalışkan hocalık yaptılar.”

1970'li yılların Millisi Yusuf Ecevit, şerefli Forması ile...

72 defa millî formayı giydiğini belirten Kerim Demirbağ daha sonra şunları anlattı: “Sekiz defa Cumhurbaşkanlığı yedi defa Akdeniz Turu, Van Turu, Bolu Turu, Konya turları ile Bulgaristan, Yugoslavya, Romanya, Macaristan, Suriye, Kıbrıs turlarına katıldım ve bu turlarda birçok başarılı sonuçlar aldım, etaplar kazandım. 1998’de Hollanda’da yapılan Dünya Şampiyonası’nda, 2005 yılında İtalya’da yapılan Gençlik Olimpiyatları’nda görev aldım.”

Yusuf Ecevit’in başarı çelengi omuzlarında...

Bisiklet sporuna sporculuktan başka mekanisyenlik, antrenörlük, teknik komite üyeliği, hakemlik, Konya Bisiklet Derneği üyeliği yaparak da hizmet ettiğini açıkladı.

Yusuf Ecevit Bisikletin Üniversitesi Şekerspor forması ile...

Kerim Demirbağ sporu bıraktıktan sonra Marshall Boya takımında Mevlüt Bora, Seyit Kırmızı ile birlikte antrenörlük yaptığını belirterek açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Gençlik spor takımının ve millî takımın Mehmet Şafakçı, Hüseyin Tığlı ile beraber antrenörlüğünü yaptım. Lise mezunuyum. 1988 yılı sonunda bayan Mümine ile evlendik. Bu evlilikten Ali ve Aslı isminde iki çocuğumuz oldu. Hâlâ gençlik spor il müdürlüğünde memurluk yapmaktayım.”

Yusuf Ecevit’in mutluluğu oğlu Erkan’ın babasının yolunda olması...

Demirbağ, başta Cumhurbaşkanlığı Turu olmak üzere birçok ilde yapılan organizasyonlarda görev yapmaktadır. Kendi beni kutluyor. Bundan sonra da bisiklet sporuna katkı vermeye devam etmesini diliyorum. Ben de bir yarım Bozkırlı olarak Kerim Demirbağ ile iftihar ediyorum.

Kerim Demirbağ’in başarısı Yeni Konya Gazetesi’nde...