Türkiye'ye en çok yabancı öğrenci, Ortadoğu, Afrika ve Türki cumhuriyetlerden geliyor. Etiyopya'dan lise eğitimi için Konya’ya gelen ve Uluslararası Mevlana Anadolu İmam Hatip Lisesi 11. Sınıf öğrencisi Faiz Aman, Etiyopya kültürü çok çeşitli bir kültür olup genellikle etnolinguistik çizgiler etrafında yapılandığına dikkat çekti.  Türkiye’ye gelmeden önce sadece İstanbul’u bildiğini ifade eden Aman, Konya’da lise eğitimi aldığı için şükür ettiğini ve Konya’ya gelince farklı duygulara kapıldığını ifade etti.

Öncelikle sizleri tanıyabilir miyiz?

Merhaba benim adım Faiz Aman Etiyopyalıyım. Şu anda uluslararası Konya Uluslararası Mevlana Anadolu İmam Hatip Lisesinde 11. sınıf okuyorum. İlerde doktor olmak istiyorum.

Derdi millet, sevdası Konya’ydı! Derdi millet, sevdası Konya’ydı!

Konya’yı eğitim için tercih etmenizdeki sebep nedir? Konya ile ilgili görüşleriniz nelerdir?

Söylenecek çok şey var ama kısa ve öz yapmaya çalışacağım. Okumayı Konya’da tercih etmedim daha doğrusu ben Türkiye’ye gelmeden önce pek bir şey bilmiyordum ve adını duyduğum tek yer İstanbul, Konya değil ama beni Konya’ya getirdiği için Allah’a şükürler olsun. Konya Türkiye’nin diğer şehirlerine gelince farklı bir duyguya kapıldı.

Konya’da eğitimini tamamladıktan sonra ne gibi hedefleriniz var?

Konya’da eğitimimi tamamladıktan sonra güzel bir üniversitede Tıp Fakültesi eğitimi tamamlayarak doktor olmak ve ülkemdeki insanlara hizmet etmek istiyorum.

Ülkenizin kültürü ve yaşantısı ile ilgili bilgi verir misiniz?

Etiyopya kültürü çok çeşitli bir kültür olup genellikle etnolinguistik çizgiler etrafında yapılandırılmıştır. Ülkenin Oromo dilini konuşan çoğunluğu; Kenya, Sudan, Mısır ve Doğu Afrika'nın diğer bölgeleri de dahil olmak üzere komşu ve uzak medeniyetlerle etkileşim yoluyla gelişen gelenekleri birleştirmektedir. Buna karşılık, ülkenin Nilotik toplulukları ve diğer etnolinguistik azınlıklar, Güney Sudan ve Afrika Büyük Göller bölgesi ile daha yakından bağlantılı gelenekleri uygulama eğilimindedir. Etiyopya'nın kültürünü daha yakından görmek ve deneyimlemek için Etiyopya'ya seyahat etmek isteyen vizeye tabi yabancı ülke vatandaşlarının turistik Etiyopya vizesi alması gerekmektedir. Etiyopya mutfağı, genellikle haşlama veya güveç olarak hazırlanan çeşitli sebze veya et garnitürlerinden ve mezelerden oluşur. Bir veya daha fazla porsiyon, 50 cm (20 inç) çapında ve fermente teff unundan yapılmış büyük bir ekşi mayalı gözleme olan bir injera parçasının üzerine konur. Etiyopya'da yemekler genellikle kaşık, çatal ile değil injera kullanılarak (her zaman sağ elle) yenir.  Geleneksel Etiyopya yemeklerinde domuz eti veya balık dışında deniz ürünleri kullanılmaz. Ek olarak, belirli bir yıl boyunca Etiyopya'da Ortodoks Hıristiyanlar, yiyeceklerin herhangi bir et veya süt ürünü olmaksızın hazırlandığı oruç tutmaktadır. Etiyopya müziği, bazı notalar arasında tarihsel olarak karakteristik uzun aralıklara sahip, pentatonik bir modal sisteme dayanan terimdir. Etiyopya'nın Somali yaylalarında tezeta, bati, ambassel ve anchihoy olarak dört ana modu olan ve qenet adı verilen temel bir modal sistem kullanılır. Afrika dağlık bölgelerinde ise müzik genellikle tek sesli veya heterofoniktir. Etiyopya'nın bazı güney bölgelerinde müzikler çok seslidir. Etiyopya'nın dağlık bölgelerinde geleneksel yaylı çalgılar arasında tek telli yaylı bir lavta olan masenqo; altı telli bir lir olan krar; ve on telli büyük bir lir olan begena meşhurdur. Dita (beş telli bir lir) ve müzik yayları (alışılmadık bir üç telli varyant dahil) Etiyopya'nın güneyinde bulunan akordeonlar arasındadır.

Ülkenizde Ramazan’da neler yapılıyor? Ne tür hazırlıklar yapılıyor?

Ramazan ayı, Etiyopyalı Müslümanlar için en heyecan verici aydır. Bilhassa Müslüman nüfusun yoğun olduğu bölgelerde Ramazan’ın yaklaştığı dışarıdan bakıldığında dahi anlaşılır. Çarşı pazardaki kalabalıklaşma buna örnektir. Yalnız, sıvıyağ, un ve şeker gibi bazı gıdalara talep çok fazla arttığından o ürünlerin fiyatı da artar. Mescitler ve camiler boyanır, tamir ihtiyacı varsa, birkaç ay öncesinden yapılır. Müslüman hanelerin süslendiğini görürsünüz. Başkentte hemen her yerde Ramazan’la ilgili afişler olur. Expo ve sergi gibi vasıtalarla promosyonlar yapılır, çeşitli ürünler indirimli satılır. Hemen her sosyal medya hesabında medya araçlarının Ramazan mesajları görülür. Ay boyunca Müslümanların çoğu vaktini camide Allah’a ibadet etmekle geçirir. Gençler Kur’an kamplarına katılır. Oruç tutmaya yükümlü her Müslüman bu ibadeti yerine getirirken normal hayatına da devam eder. İftar sonrası herkes camiye gider, teravihler kılınır. Sadaka ve tüm hayır çalışmaları artar. Hilal göründükten sonra Etiyopya İslam Kurulu Başkanı Ramazan ayının başladığını ulusal kanalda ilan eder. Hemen akabinde, dostlar, aileler, akrabalar birbirini arar ya da mesaj yazar ve Ramazan ayını tebrik eder, güzel dileklerde bulunur. Hemen sonra sokaklarda teravih namazına yetişmeye çalışan Müslümanları görürsünüz, yani şehir merkezi birden canlanır. Dükkânlardan Kur’an tilaveti ve ilahi sesleri duyulmaya başlar. Sokak satıcıları camilerin etrafında toplaşır, hurma, seccade ve tespih gibi şeyler satmaya çalışır. Etiyopya’da Ramazan ayında her yaştan insanın camiye gitmek için yola çıktığını bilirsiniz. Başkent Addis Ababa’nın en büyük camisi olan Anwar Masjid, Ramazan’ın ülkemizde nasıl yaşandığını anlamak için kesinlikle görülmelidir. İnsanların giyim kuşamı bile değişir. Kadınlar genelde düz siyah abaya giyerken, erkekler de takke, tespih ve seccadelerini muhakkak yanlarında taşırlar. Yaklaşık 2 yıldır Türkiye’de yaşıyorum. Bu süreç içinde Türkiye’deki birkaç şeyin kendi ülkemden farklı olduğunu gözlemledim. İftar sofraları bu farkların başında geliyor. Bizde Etiyopya çorbası, samosa, enjera be wet, baklava, muşebek, bagiya gibi yiyecekler hemen her akşam tüketilir. Ama tabi ülkemiz yiyecek noktasında çok zengin bir kültüre sahip, hepsini saymak istesem sayamam. İkinci olarak teravihler farklı Türkiye’de, süresi daha kısa. Etiyopya’da hem süresi uzun hem de teravihlere katılım da çok daha fazla. Yani Türkiye’de herkes camiye gitmiyor ama Etiyopya’da her Müslüman camiye gider. Bir de Etiyopya’da oruç tutma oranı Türkiye’dekinden çok daha yüksek. Bir fark da, orucun süresi. Coğrafi farklılıktan kaynaklanıyor elbette. Etiyopya’da orucu bir saat daha erken açıyoruz. Etiyopya’da Ramazan Bayramı bayram namazıyla başlıyor, namazdan önce ve sonra herkes birbiriyle kucaklaşıp bayramlaşıyor. Dostlar ve aileler bir araya geliyor. Akraba ziyaretleri yapılıyor. Çocuklar için oyunlar hazırlanıyor, hediyeler veriliyor. Ve hemen her yerde olduğu gibi bayrama özel sofralar hazırlanıyor. Doro wett adını verdiğimiz bol baharatlı bir tavuk yemeği yapılıyor ki bu Ramazan’a özel bir lezzettir. İnjera dediğimiz teff unundan yapılan bir geleneksel yiyeceğimizle birlikte servis ediyoruz.

Muhabir: MUHAMMED ESAD ÇAĞLA