Merkez üssü Kahramanmaraş olan ve 6 Şubat’ta meydana gelen depremin acısı hâlâ dinmedi. Bu depremin ardından Jeolog Naci Görür ise katıldığı bir programda 18 ili uyarıp, “Fay hattı üzerinde yaşayan bu illerin kaderi, üzülerek söylüyorum kaderi Maraş, Hatay gibidir." diyerek; 18 il arasında yer alan Eskişehir, Denizli, Muğla, Erzincan, Kayseri, Tokat, Kahramanmaraş, Hatay, Kocaeli, Osmaniye, Bingöl, Konya, Erzurum, Aydın, Balıkesir, Burdur, Manisa, Hakkari için önemli uyarılarda bulunmuştu. Görür, "Bu iller direkt fayın üzerinde yaşıyor. Bunların altındaki faylar oldukça güçlü ve her kentte 7 ve üzerinde deprem oluşturmaya kapasiteleri var." açıklamasını yapmıştı. Görür, bu illerde deprem olması durumunda zarar ve kayıpların anormal derecede fazla olacağının da altını çizmişti. Naci Görür’ün değerlendirmesine göre deprem noktasında tehlikede olan şehirlerin arasında Konya’nın da yer almasından dolayı İnşaat Mühendisi Hasan Özgür Yetiştirici, açıklamalarda bulundu.

3-6-85

KONYA’DA YAPI KONUSUNDA ÇOK FAZLA KORKMAYA GEREK YOK

İnşaat Mühendisi Özgür Yetiştirici, Konya’da hem eski hem de yeni binaların olduğunu belirterek Cumhuriyet öncesi yapılan tarihi binalardan; Merkez Bankası, hastane, okul, spor alanları, yüksek ve az katlı konutların Konya’da mevcut olduğunu söyledi. Yetiştirici, “Bazı bilim çevreleri Konya’nın depremselliğiyle ilgili etüt yapılması gerektiğini söylese de Türkiye bir deprem ülkesi ama Konya bu konuda biraz daha şanslı. Depreme hazırlıklı olduğumuz takdirde Konya’da felaket derecede bir yıkım beklemiyoruz. Yapı ve konut anlamında da Konya çok kötü bir durumda değil. İllaki belli yerler çok hasarlı yapılara sahip olabilir ama yapı denetim çoğu yerde yapıldı” diye konuştu.

3-5-82

DAHA DAYANIKLI BİR KONYA İÇİN BELEDİYELER VE VALİLİKLE ÇALIŞMAYA HAZIRIZ!

Deprem konusunda afet yönetiminin de çok önemli olduğunu dile getiren Yetiştirici, yapmış oldukları kamu, kurum ziyaretlerinde belediyelerden valiliğe kadar hepsine iş birliği teklif ettiklerini vurguladı. Yetiştirici, “İMO Konya şubesi olarak binalarımıza ait bir envanter çalışmamız yok. Bizler bu olayda iş birliğinde o protokol çerçevesinde valiliğin vereceği emirle, belediyelerimizle veya diğer meslek disiplini odalarımızla uygulamada, planlamada ve projede yer almaya hazırız” ifadelerine yer verdi.

TEKNİK MÜHENDİSLİK BİLGİSİYLE ÇALIŞILMASI ŞART

Türk milleti yok sayılamaz! Türk milleti yok sayılamaz!

Deprem bölgelerinde eski yapıların yanı sıra yeni yapıların da yıkıldığını anımsatan Yetiştirici, depremin değil yıkılan binaların öldürdüğünü savundu. Yetiştirici, “Bizler Mühendis olarak belli bir programda mevcut resmi ortaya dökmeliyiz. Buna göre binaların yıkılması gerekiyorsa yıkılması, güçlendirilmesi gerekiyorsa doğru ve uzman kişiler tarafından güçlendirilmesi veya yeni yerleşim yerleri açılması gerekiyorsa da bazı yerlerin ıslahıyla ilgili çalışmalar yapılması lazım. Günümüzde her türlü zemine bina yapılabilir. Japonya deniz ülkesi olarak bunun için en iyi örnek. Önemli olan gerekli teknik mühendislik bilgisiyle çalışılmalı” şeklinde konuştu.

3-8-73

DEPREM BİLİNCİ OLUŞTURULMALI

Kentsel dönüşüm noktasında vatandaşlara da deprem bilincinin aşılanması gerektiğini vurgulayan Yetiştirici, “Türkiye, ekonomik anlamda çok zengin bir ülke değil. Kazanılmış hak dediğimiz atadan, dededen kalma evlerde kıt kanaat geçinmeye çalışan insanlara, “Bu evlerden çıkın. Bu bölgeyi kentsel dönüşüme soktuk. Senin binan çürükmüş” dediğimiz anda kimse buna yanaşmıyor. Bu konuyu barış sağlayarak o vatandaşlarla güzelce konuşulmalı. “O evlere biz çoluğumuzu çocuğumuzu sokarak giriyoruz. Allah korusun bu gece uyuduk, sabah uyanamayabiliriz” düşüncesiyle deprem bilincinin oluşması lazım. Kentsel dönüşümde artık paylara göre yeni bir yol haritasına da girildi. Konya’nın bazı mahallelerinde bölgesel anlamda bakanlık tarafından kentsel dönüşüm alanları ilan edildi. İdarelerle vatandaş karşı karşıya gelmeden haklar korunarak, bu çürük binaların bir şekilde güçlendirilmesi veya yıkılıp yeniden yapılması gerekiyor. Ama bizim derdimiz rant değil. İnsanların evlerinde anıları, geçmişleri var. Yani deprem konusunun sosyolojik tarafı da var. O yüzden bu noktada yapıcı olarak hareket etmek bana göre daha insancıl” diye kaydetti.

BİNANIN SAĞLAMLIĞI EN AZ MUTFAK DOLABI KADAR SORGULANMALI!

Daire veya dükkan almak isteyen herhangi bir vatandaşın dikkat etmesi gereken adımların olduğunu söyleyen Yetiştirici, sözlerine son olarak şunları ekledi: “Binanın kimin yaptığına ve referansına, o binanın inşaat mühendisi veya mimar tarafından yapılıp yapılmadığına, yapı kullanım izin belgesinin alınıp alınmadığına dikkat edilmeli. Daire alırken sadece fayansına, dolabına veya kapısına değil de teknik anlamda da iyi bakmak ve araştırmak gerekiyor. Binanın yapımı veya taşıyıcı sisteminin iyi olup olmadığı en az mutfak dolabı kadar sorgulanmalı. Vatandaşlar yapı sorgulamada belediyeye ve bize başvurabilir. Bizler de onları doğru yönlendirmek için çalışırız.”

TUBA KAYA

Editör: Birkan Bakay