Skordan bağımsız olarak söylüyorum; Konyaspor’da kaleci Sehiç, Abdulkerim, Ahmet Çalık, Amir ve Skubiç gibi tahtaya ismi ilk yazılacak oyuncuların yanına attı kendisini Bytyqi…
Allah nazarlardan korusun oyunu iki taraflı oynuyor, hem de müthiş oynuyor…
Konyaspor’un Kasımpaşa savunmasını sürekli tehdit etmesindeki en büyük silah Zymer Bytyqi ile Serdar’dı…
Konyaspor ilk 45’i 2-1 önde bitirmişse, aslan payı bu iki futbolcunun…
xxx
Bir tarafta 6 maç sonrasında bir galibiyet, iki beraberlikle beş puan toplayan ev sahibi takım Kasımpaşa, diğer tarafta ise 6 karşılaşma sonrasında üç galibiyet, üç beraberlikle 12 puan toplayan ve yenilgi yüzü görmeyen Konyaspor…
Konyaspor 6, Kasımpaşa ise 17. sırada…
Konyaspor 9 atmış, 5 yemiş, Kasımpaşa 5 atmış, 8 yemiş…
Yukarıdaki istatistikler ve moral motivasyon olarak Kasımpaşa’dan fersah fersah önde olan Konyaspor, kim ne derse desin bu maçın favorisi olarak gösterildi…
Geçtiğimiz sezonu 46 puanla 14. sırada tamamlayan Kasımpaşa, bu sezona Hatay deplasmanından aldığı 1-1 beraberlikle başlamış, ikinci haftada evinde Giresunspor’u 2-0 mağlup etmiş, üçüncü haftada ise Galatasaray’la İstanbul’da 2-2 berabere kalarak, hatırı sayılır bir beş puan toplamış…
Son üç hafta da ise üst üste üç mağlubiyet alarak, hem fiziksel, hem de moral motivasyon olarak oldukça yıprandı Kasımpaşa takımı…
Konyaspor ise Kasımpaşa’nın tam tersi, istikrarlı yürüyüşünü aksatmadan bu maça kadar sürdürdü…
İç sahadaki Trabzonspor beraberliği de dahil, alkışlanan bir performans ortaya koydu Konyaspor…
Bunu inkar edemeyiz…
Eyvallah…
İlhan Hoca, Kasımpaşa maçına Ahmet Hassan’la başladı…
Bugüne kadar oynanan 6 maçta takımı sırtlayan Arnavut oyuncu Sokol Cikalleshi kulübede, Mısırlı Ahmet Hassan ise sahadaydı…
Mısırlı golün dışında da dişe dokunur bir şey yapmadı ve 60’da kenara geldi…
Karşılaşmanın ilk yarısında oyunun hakimiyeti Konyaspor’un elindeydi…
Yeşil-beyazlı temsilcimiz, orta sahada çok etkin olmamasına rağmen, kenarlardan gelerek Kasımpaşa karşısında sonuca gitmeyi bildi…
Solda Zymer Bytyqi, sağda Serdar ile ciddi pozisyonlar ürettiler…
21’de Abdülkerim’in uzun topunu ısrarla kovalayan Serdar Gürler, yanında koşan ve kendisini rahatsız eden Tarkan’a rağmen aşırtma bir vuruşla Ertuğrul’u avladı…
İlk 45 hem oyun olarak, hem de skor olarak Konyaspor’un üstünlüğünde sona erdi…
İkinci yarıda, özellikle 50-65 arası Kasımpaşa’nın hükümdarlığında geçti diyebiliriz…
Öyle ki bir ara baskılarını o kadar abarttılar ki, oyun neredeyse duvar tenisini döndü…
Konyaspor savunmasının uzaklaştırdığı her top duvara çarpıp geri döndü ve bu dönen topların sonucunda da penaltı aldı Kasımpaşa takımı…
Konyasporlu oyuncular bu baskıyı kırdılar, daha da ileri giderek 3. golü de kovaladılar, ancak son vuruşlardaki beceri eksikliği mi dersiniz, yoksa başka bir şey mi olmadı…
Kasımpaşa’nın yürüyecek mecali kalmamasına rağmen, 83 ve 86’da net iki pozisyon buldu, bunların birinde Guilherme, birinde de Sehiç gole izin vermedi…
Bunları da es geçmemek lazım…
Özetlersem; bu tür maçlarda erken bir gol bulabilmek çok önemli…
Biz bir değil, iki gol birden bulduk…
Kasımpaşa’nın kısıtlı olan gücü ve direncini kırmanın yolunu da bulmamıza rağmen, iyi başladığımız bir maçı kötü bitirdik…
Her şeyin lehimize olduğu bir günde büyük balığı kaçıran taraf biz olduk…
Kimse aksini iddia etmesin.
