Konya'da Ramazan coşkusu en iyi akşamları yaşanıyor.

Gündüz sıcaktan sessizliğe bürünen Konya, iftardan sonra adeta yeniden canlanıyor.

İftarını yapan ailesini, yakını, eş-dostunu yanına alıyor, park, bahçe ve kafelerin yolunu tutuyor.

Gündüz yaşayamadığı sosyal hayata gece yeniden kavuşuyor.

Foursquare, Facebook, Twitter, İnstagram'dan yer bildirimleri sıralanıyor.

Telefonlara gelen bildirim seslerinden zaman zaman rahatsız olmamakta elde değil.

Her şeye rağmen Konya'nın bu coşkulu geçen rahmet akşamları insana huzur verdiği de bir gerçek...

Neyse benim anlatmak istediğim bu değil aslında. Anlatmak istediğim hepimizi ilgilendiren bir konu; temizlik ve hijyen...

Bu nereden çıktı demeyin. Şöyle;

Yakınlarımızla eğlenmek için bir yerlere gidiyoruz, nezih mekanlar, gürültülü veya gürültüsüz yerler, huzur veren yerler arıyoruz.

Gittiğimiz mekanlarda oldukça güzel, ışıklı, şatafatlı, yoğunluğun olduğu yer. Sohbet ediyoruz, bir şeyler içiyoruz, yiyoruz, eğleniyoruz. Buraya kadar her şey güzel.

Sonra bir ara lavaboya gitme ihtiyacı hissediyoruz.

Sorun bundan sonra başlıyor. 

Lavaboya bir giriyoruz ve ihtiyacımızı görmeden çıkıyoruz.

Elimizi yıkamak için sabun kullanmaya bile çekiniyoruz.

Neden mi? Çünkü lavabo lavaboluktan çıkmış. İnsan bakmaya bile çekiniyor.

Hijyen denen bir şey yok.  Düzenli temizlik yapıldığını da sanmıyorum.

Çoğunda sifon dahi yok. Anlayacağınız akşam yakınlarınızla yaptığınız güzel iftardan o manzaradan sonra hiçbir şey kalmıyor...

Peki bu lavaboların temizliği zor mu? Kesinlikle değil. Ama işletmelerin lavabo için bir eleman daha çalıştırmayım, elemanımı bir lavabo için görevlendirmeyim şeklindeki pinti düşüncesi tuvaletleri mikrop yuvasına dönüştürmüş durumda.

Zihniyet bozukluğu halk sağlığını tehdit eder duruma gelmiş.

Düşünün bir çocuğunuzun bu lavaboyu kullandığını. İshal, sarılık dahil çeşitli hastalıklara yakalanma riski yüksek...

Peki işletmeler denetlenirken tuvaletlere bakılmıyor mu? Bakıyorsa niye denetim sürekli hale getirilmiyor?

İşletmelere ruhsat veren Konya Büyükşehir Belediyesi'nin, Selçuklu, Meram, Karatay ilçe Belediyeleri'nin tuvaletlerin temizliğine de dikkat etmesi en öncelikli görevi olmalıdır.

Çünkü tuvaleti temiz olmayan bir yerin ne çayı içilir, ne yemeği yenir ne de mekanında oturulur.

Bunun yanında İl Halk Sağlığı Müdürlüğü ve İl Sağlık Müdürlüğü de belediyeler ile işbirliğini arttırarak tuvalet temizliğine dikkat etmeyen işletmelere ağır cezalar kesilmesini sağlamalıdır.

Parasıyla iyi bir vakit geçirmeye gelen insanların sağlığıyla oynamaya hakları yoktur.

İşletmeler iftardan sonra savura kadar para basarken, vatandaşa hijyeni de sunmak zorundadır. Kendini zorunda hissettirmiyorsa hissettirilmesi sağlanmalıdır...

BÜYÜKŞEHİR TUVALETLERİ SAHURA KADAR AÇ

Hazır tuvaletleri yazmışken Konya Büyükşehir Belediyesi'nde bir tavsiyede bulunalım.

Malum Ramazanın sıcak geçmesi dolayısıyla insanlar yakınlarıyla park ve bahçelerde hem iftarını hem de sahuru yapıyor... Fakat tuvaletler 21.00'dan sonra kapalı. İnsanlar lavabo, tuvalet ihtiyacını nereden giderecek. Üstelik umumi tuvaletler Büyükşehir'e ait ve ücretsiz. Öyle olduğu halde iftardan hemen sonra kapanması çok doğru değil... Korkmanıza da gerek yok hiçbir şey de  olmaz. Eski fuar alanı olsaydı zaten kimse uğramazdı. Ama şimdiki Kültürpark, Alaeddin insanların her saat güvenle dolaşacağı alanlar oldu.

Onun için sahura kadar hayatın olduğu Konya'da bırakın tuvaletlerde açık kalsın.

Vatandaşı da 'İhtiyacımı nerede gidereceğim' telaşına sokmayın...