Şeb-i Arus Mevlanayı Anma Törenleri; Mevlevilikte, “Hamdım, Piştim, Yandım” diyerek üç kelimeyle hayatını özetleyen Mevlânâ Celaleddin-i Rumi’nin öldüğü geceyi anmak için Konya’da düzenlenen törenlerdir. Mevlânâ Celaleddin-i Rumi‘nin ölüm yıl dönümlerinde 17 Aralık tarihlerine denk gelen haftalarda yapılan ve “Vuslat Yıldönümü Uluslararası Anma Törenleri” olarak isimlendirilmeye başlanılan törenler, halk arasında Şeb-i Arus Törenleri olarak da anılmaktadır.

“Şeb-i Arus” anlamı

Şeb-i Arus kelimesi “Düğün Gecesi” demektir. Mevlana ölüm gününü “Hakk’a vuslat” yani “Yaradana Kavuşma” (Düğün Günü-Gecesi) saymıştır, “Herkes ayrılıktan bahsetti, bense vuslattan” der. Ölüm Mevlana için kişinin aslına dönüşü, kaynağının ilahi bir cevher olması nedeniyle “Allah’a dönüş” olarak yorumlar. Bir başka ifadeyle ölüm “cismin ortadan kalkması değil, Allah’a doğru uçmasıdır”. Ölüm, Müslümanlık öncesi Türklerde de aynı şekilde ifade edilir.Mevlana insanlık değerlerini var edip, tüm insanlığın tartışılmaz adı olmuştur.

Mevlana 17 Aralık 1273’te humma hastalığından vefat etti. Cenaze törenine değişik dinlerden ve değişik milletlerden binlerce insan katıldı. Hrıstiyanlar ve Yahudiler bile onun sözlerinde, onun ışığında, onun sıcak sevgisinde kendilerine bir yer buldular, Müslümanlarla yan yana geldiler.

2017 yılında Şeb-i ArusMevlanayı Anma Törenleri (Hz. Mevlâna’nın 744. Vuslat Yıldönümü Uluslararası Anma Törenleri) 11 Aralık Pazartesi başlayıp 17 Aralık Pazar günübitecektir.

Bu bağlamda Hazreti Pirin Binlerce düşündüren, insan hayatına yön veren ve gönüllere ilaç olan sözlerinden birkaçını paylaşmakta yerinde olacaktır.

1-”Dolunay, gökyüzünde geceleri yürür; köpeklerin havlamasından dolayı yürüyüşünü bırakmaz…” 

2-”Sık sık verilen aynı öğütten sıkılma. Çünkü bir çiviyi çakabilmek için defalarca vurmak gerekir…” 

3-”Canın ormanında bir av avlamak için doğan ol. Canın güneşi gibi doğ, canını parıldat…” 

4-”Herkes dışını süslerken, sen içini, kalbini süsle. Herkes başkasının ayıbını araştırırken, sen kendi ayıplarınla meşgul ol…”

5-”Susmak; Mânâ eksikliğinden değil, belki Mânâ’nın derinliğindendir…” 

6-”Çocuk kırmızı elmayı görmeden, elindeki kokulu soğanı bırakır mı..?” 

7-”Yanlış ve doğru davranmayla ilgili fikirlerin ötesinde bir yer var. Seninle orada buluşacağım…” 

8-”Ey Gönül! Ne tuhaf değimli? Bir ömür sana şah damarından daha yakın bir sevgiliyi aramakla geçiyor…” 

9-”Gerek yok her söze laf ile beryana…Bir bakış bin söz eder bakıştan anlayana…” 

10-”Şu ana kadar böyle yaptın artık yapma, suyu bulandırdın artık daha fazla bulandırma…” 

11-”Akıllı insan düşündüğü herşeyi söylemez, fakat söylediği herşeyi düşünür…” 

12-”Cahil, alimi tanımaz çünkü o, hiç alim olmadı. Alim cahili tanır, çünkü o eskiden cahildi. Cahillerin yanında bir kitap gibi sessiz ol..” 

13-”Geçmişini iyi bil ki, geleceğe sağlam basasın. Nereden geldiğini unutma ki, nereye gideceğini şaşırmayasın…” 

14-”Sen taş, kaya ve mermer dahi olsan, eğer bir terbiyecinin (gönül sahibinin) eline düşersen cevher olursun…”

15-”Burnuna sarımsak tıkamışsın, gül kokusu arıyorsun…” 

16-”Kapı açılır sen yeter ki vurmayı bil, ne zaman açılır bilemem, sen yeter ki o kapıda durmayı bil…

17-”Bilmek başka, bulmak başka, olmak daha başka…” 

18-”Dünya kurt, insan kuzu. Kurdun derdi kuzuyu mideye indirmek, kuzu ise kurda aşık…” 

19-”Sevenle sevileni ayrı varlıklar sanırdım, meğer onlar bir imişler bense biri iki görmüşüm…

20-”Ben kilitten seslenen bir kapı anahtarı gibiyim sanki. Sanır mısın ki benim sözüm sadece bir sözdür…” 

21-”Sarhoş, cinayeti yapar da sonra “özrüm vardı, kendimde değildim” der. Kendinde olmayış, kendiliğinden gelmedi sana, onu sen çağırdın…” 

22-”Yalnızlığın en kötüsü, seni anlamayanların arasında kalmaktır…” 

23-”İnsanın gözü neyi görürse, değeri o kadardır…” 

24-”Marifet nedir bilir misin..? Taşlara bakan gözlerin çiçekleri görmesidir..! 

25-”Dinler gerçeğe, Yaratıcıya götüren yelkenli gibidir. Ama çoğu kez insanlar yelkenliye aşık olur ve hedefi unuturlar…”

26-”İki canlı kuşu birbirine bağlasan, dört kanatlı oldukları halde uçamazlar, çünkü ikilik mevcuttur…” 

27-”Demirciliği bilmiyorsan, demirci ocağından geçerken sakalın da yanar, saçın da…” 

28-”Ey gönül! Ne tuhaf değil mi? Bir ömür, şah damarından daha yakın bir sevgiliyi aramakla geçiyor…

29-”İbret al yere düşen yapraktan, O da senin gibi tepeden bakardı toprağa…” 

30-”Aynalar türlü türlüdür. Yüzünü görmek isteyen cama bakar, özünü görmek isteyen Can’a bakar…” 

31-”Mum olmak kolay değildir. Işık saçmak için önce yanmak gerek…” 

32-”Birisi güzel bir söz söylüyorsa bu, dinleyenin dinlemesinden, anlamasından ileri gelir… 

33-”Git. Gözlerini kapa ki gönlün göz gibi olsun. O gözden sana başka bir âlem görünsün…” 

34-”Balıkçının ağından kurtulmak için denize ulaşmaya bak…” 

35-”Kargalar bağlara ve bahçelere çadır kurunca, bülbüller sükût ederler…”