Hepinizin çocukken sahip çıkmak istediği kedi, köpek, kuş, balık vb. hayvanlar olmuştur. Ailelerimiz saydığım bu çeşitlerden bakımı daha kolay olduğu için çocukken bizleri muhabbet kuşuyla sevindirmiştir. Daha şanslı olanlarımız bahçeli bir evde oturuyorsa zaten kediyle köpekle haşır neşir olmuştur. Ben o şanslı kişilerden biriyim sayısız hayvan besledim şimdiye kadar. Her zaman türü ne olursa olsun hayvanlara karşı özel bir ilgim vardı. Bu yüzden evde besleyemesem bile hayvanların ulaşabileceği yerlere yaz kış yiyecek içecek bırakmaya özen gösteriyorum. Artan yemekleri hem israf olmasını istemediğim için hem de kedi köpek sevmek istediğim için evden olsun iş yerimden olsun onlara ulaştırmanın mutlaka bir yolunu bulurum. Bu sayede hem onların karnı doymuş oluyor hem de benim içim rahat ediyor.

Bunları neden anlatıyorum. Malum kış aylarında olduğumuz için hayvanlar barınmak için en ücra yerlere gidiyorlar. Ben her zaman gördüğüm kediye köpeğe 1 haftadır rastlamıyorum. Çünkü bulabildikleri en sıcak yerden ayrılmamaya çalışıyorlar. Bazen bahçelerimizde gizleniyorlar bazen apartman boşluklarına sığınıyorlar. Lütfen onları kovmayalım. O bölgenin güvenli olduğunu düşünmeseler zaten sığınmazlar. Böyle bir şey için uyarı bile yapılmaz ama maalesef bu tip olaylara şahitlik ediyoruz. Sevgiden rahatsız olan insanlar var. İyilikten kaçınan insanlar var.

Hava şartlarının bizler için bile tehlikeli olduğu şu dönemlerde lütfen onları da unutmayalım. Kedilerin en sevdiği yerlerden birisi de hepimizin bildiği gibi araba kaputu! Özellikle aracı olanlar arabaya binmeden etrafını kontrol etmeli. Sokak aralarında araç kullanırken hız yapmamaya özen göstermek çok da zor olmamalı. Hatta ve hatta karşınıza aniden çıkan bir hayvana istemeden çarptığınızı varsayalım lütfen onu orada öylece bırakıp gitmeyin. Hayvan Koruma Kanunu'nun 21. maddesine göre trafik kazası sonucunda araç sürücüsünün çarptığı sahipsiz hayvanı tedaviye götürmesi bir tercih değil, zorunluluktur. Geçtim zorunluluğu vicdanı olan insan zaten bırakıp gitmemeli. Maalesef birkaç defa güzergahımın üzerinde kedi köpek ölüsü gördüm. Canlısını geçtim bir hayvanın ölüsüne bile saygısı kalmamış kimsenin. Günlerce orada kokmasından rahatsız bile olmuyorlar. Görmezden geliyorlar fakat biz bu dünyada hayvanlarla birlikte yaşıyoruz. Doğamızı paylaşmak zorundayız. Onların doğasını kirleterek zaten onlara zarar veriyoruz bir de yaşam alanlarını tarumar ederek canlarını yakmayalım. Böyle bir durumla birkaç defa karşılaştım beş dakikamı ayırıp Karatay Belediyesi’nin ilgili birimlerini aradığımda adres bildirmem yeterli oluyor hemen ilgileniyorlar.

Belediyelerimizin hayvanlar üzerindeki hassasiyeti çok kıymetli. Uzun zamandır takip ediyorum Konya Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere, Karatay, Selçuklu ve Meram Belediyesi yaz kış hayvanların uğrak alanlarına yem bırakmaya özen gösteriyor. Belirli noktalara barınmaları için kafes, kedi evi ve sığınak yerleştiriyor. Sokak hayvanları dışında yabani hayvanlar için ormanlık alanlara yem bırakıyor. Bütün bunlar adına bir vatandaş olarak elini taşın altına koyan kim varsa herkese teşekkür ederim.

En’am Suresi 38. Ayette diyor ki: “Yeryüzünde yürüyen hayvanlar ve (gökyüzünde) iki kanadıyla uçan kuşlardan ne varsa hepsi ancak sizin gibi topluluklardır. Biz o kitapta hiçbir şeyi eksik bırakmadık. Nihayet (hepsi) toplanıp Rablerinin huzuruna getirilecekler.”

Unutmamalıyız ki bütün mahlukat, insana hizmet ve ibret olarak yaratılmış ve yine insana emanet edilmiştir. Bu sebeple onlara merhametle yaklaşmak ve onların hukukunu korumak, insan için bir vicdan borcudur. Hayvanlara haksızlık etmek ise kıyamette karşımıza çıkacak ağır bir vebaldir.