Ramazan ayında oruç, tüm beslenme alışkanlıklarını değiştiriyor. Bu nedenle uzmanlar, özellikle sağlık için doğru beslenmeye özen gösterilmesi gerektiğini vurguluyor. Medicana Konya Hastanesi diyetisyeni, Uzman Diyetisyen Beyza Vural Öten, ramazan ayında beslenmede dikkat edilmesi gerekenler hakkında bilgi verdi. Bu ayda alınan kilolar hakkında konuşarak, önerilerde bulunan Öten, aynı zamanda doğru bilinen yanlışlara da vurgu yaptı.

VÜCUDUMUZ DA HUZUR BULACAK

Ramazan ayında tutulan orucun vücuda sağladığı yararlar hakkında konuşan Uzman Diyetisyen Beyza Vural Öten, orucu ‘Detoks ve arınma ayı’ olarak tanımladı. Orucun vücuttaki organları rahatlattığını bildiren Öten, “Huzur bulduğumuz bir ay olan Ramazan, aynı zamanda vücudumuza da iyi gelecek. Mide, karaciğer ve bağırsağın rahatladığı bir ay olacak. Ancak oruçtan fayda görebilmek için dikkat edilmesi gereken öğünlerin dengeli oluşturulmasıdır. Bu yıl 13-14 saat oruç tutuyoruz. Bu sürede, önermiş olduğum aktivite ve beslenmeyle vücudu çok yormazken aynı zamanda kendimizi de iyi hissetmiş olacağız.” diye konuştu.

EN İYİ TERCİH, KAHVALTILIK

Sahura kalkılmadığı takdirde oruç tutulan zamanın arttığını hatırlatan Öten, bedensel yorgunluğun önüne geçmek için mutlaka sahur yapılmasını tavsiye etti. Öten, “Sahur yapılmadığı takdirde, açlık süresi daha da artacağı için bağışıklık düşebilir; grip olma olasılığımız artabilir. Bu nedenle mutlaka sahura kalkılmasını öneriyorum.” dedi. Sahur yapılması kadar, sahurda ne yenildiğinin de önemli olduğunu vurgulayan Öten, sahurla ilgili şu önerilerde bulundu: “Sindirimimizi çok yormayacak, gün içinde çok susatmayacak ama yeteri kadar da protein içeren bir öğün oluşturulmalı. Bu süreçte en iyi tercih, kahvaltılık olabilir. Yumurta, süt ve peynir gibi süt ürünleri, çiğ meyve ve sebzeler eklenebilir. Tok tutması açısında kavrulmamış ceviz, badem gibi kuruyemişler tüketilebilir. Zeytinyağı, avokado ve hindistan cevizi yağı gibi sağlıklı yağlar da bizi tok tutar. Karbonhidrat olarak da tam buğdaylı ekmek,çavdar, yulaf gibi tam tahıllar tercih edilebilir. Ramazan pidesini, sahurdan ziyade iftarda öneriyorum. Çay, kahve gibi içeceklerin iftarda; sahurda da kefir, şekersiz kompostoların tüketilmesini tavsiye ediyorum.”

‘ÇORBADAN SONRA ARA!’

Hayeesani: Etliekmeğe bayıldım Hayeesani: Etliekmeğe bayıldım

Öten, iftar açarken çok soğuk ya da sıcak yiyeceklerin midede rahatsızlığa yol açabileceğinden ilk olarak ılık suyla oruç açılabileceğini söyledi. Yemeğe, katı yiyeceklerden ziyade çorbayla başlanmasını öneren Öten, çorbadan sonra yemeğe en azından 3-4 dakika ara verilmesini tavsiye etti. “İftar öğünü belirlerken kızarmış ve yağlı yiyeceklerden uzak durmak gerekir. Tabağın yarısında yeşillik; kalan kısmının yarısında et, baklagil diğer yarısında da tahıl, bulgur gibi ürünlere yer verilebilir. Ancak burada önemli olan çorbadan sonra biraz ara verilmesidir. Böylelikle ani tansiyon, şeker yükselmeleri ve midede şişkinliğin önüne geçilmiş olur.” ifadelerini kullandı. İftardan hemen sonra içilen çayın demir eksikliğine de yol açtığını belirten Öten, çayın iftardan 1-1 buçuk saat sonra; tatlının ise iftardan 2 saat sonra, yatmadan 2 saat önce tüketilmesinin doğru olacağını söyledi.

BİLİNENİN AKSİNE ACIKTIRIYOR

Ramazan ayında gün içerisinde tüketilen öğünlerin azalmasına rağmen kilo fazlalıklarının yaşanabildiğini belirten Öten, bunun sebebinin hazırlanan geniş iftar sofraları olduğuna dikkat çekti. Kilo almama adına dikkat edilmesi gerekenler konusunda önerilerde bulunan Öten, “Gün içinde acıkmamak için aşırı fazla ve hızlı tüketmek ve iftara doğru aç karnına hazırlanan sofraların büyüklüğü dolayısıyla bu ayda kilo artışları yaşanabiliyor. Bunun önüne geçebilmek için, fazla hamur işi türevi ve yoğun şerbetli tatlıların belli aralıklarda yenilmesi gerekiyor. Ne kadar çok hamur işi yenirse, bilinenin aksine o kadar çok acıkıyoruz ve susuyoruz. Tatlıya ‘hayır’ diyemeyenler, porsiyon küçültebilir.” diye konuştu. Spor ve yürüyüşlerin de Ramazan ayında farklı bir saatte yapılabileceğine dikkat çeken Öten, bu kapsamda iftardan hemen önce ya da iftardan birkaç saat sonrası vakitlerin spor için günün en ideal zaman aralığı olduğunu ifade etti. Öten, düzenli ilaç kullanması gereken hastaların da tedavinin iftar ile sahur arasında sıkışmaması için doktora danışması gerektiğini söyledi.

HACER CEYLAN

Editör: TE Bilişim