EBU SAİD el-HUDRİ(R.A.)

      Ebu Said Sa‘d b. Malik b. Sinan el-Hudri (ö. 74/693-94) en çok hadis rivayet eden yedi sahabeden biridir.
Medine’nin Hazrec kabilesinden olup daha çok künyesiyle tanınır. Hudri nisbesini dedelerinden Hudre’ye nisbetle almıştır. Annesi Üneyse bint Ebu Harise, Adi b. Neccar oğullarından olup Resul-i Ekrem’e biat eden hanımlardandır. Meşhur sahabe Katade b. Nu‘man onun anne bir kardeşidir. Ebu Said, Uhud Gazvesi’ne katılmak için Hz. Peygamber’in huzuruna çıktığı zaman on üç yaşındaydı. Babası Malik, gelişmiş olduğunu söyleyerek onun savaşa katılmasını istemesine rağmen Hz. Peygamber buna izin vermedi. Malik bu gazvede ailesine bir gelir bırakmadan şehit düşünce annesi Ebu Said’i yardım talep etmek üzere Hz. Peygamber’e gönderdi. Resul-i Ekrem ona, istemekten sakınanı Allah’ın iffetli kılacağını, halktan bir şey beklemeden elinde olanla yetineni zengin edeceğini, sabretmek isteyene de sabır vereceğini söyledi. O günden sonra Ebu Said kimseden bir şey talep etmedi. Hz. Peygamber’le birlikte ilk defa Hendek Gazvesi’ne, daha sonra on iki gazveye katıldı. Bey‘atürrıdvan’da bulundu; Resul-i Ekrem’e biat eden sahabeler arasında ilk sırada yer aldı.
Ebu Said, vefatından bir süre önce oğlu Abdurrahman’ı Cennetü’l-Bakī‘a götürerek öldüğü zaman gömülmeyi istediği uzak bir köşeyi gösterdi; üzerine türbe yapılmamasını, arkasından yas tutulmamasını vasiyet etti. 74 (693-94) yılında Medine’de vefat etti ve istediği yere gömüldü. Diğer bazı sahabeler gibi Ebu Said el-Hudri’nin de İstanbul’da Kariye Camii yakınında bir makam-kabri bulunmaktadır. İstanbul’un kuşatılması sırasında şehit düştüğü ve buradaki türbede medfun olduğuna dair çeşitli eserlerde kaydedilen bilginin ise gerçekle ilgisi yoktur.
Genç sahabilerin en fakihi olarak bilinen Ebu Said el-Hudri “imam” ve “Medine müftüsü” lakaplarıyla anılmış, pek çok içtihadı ve fetvası kaynaklarda yer almıştır. Rivayet ettiği 1170 hadisle, 1000’den fazla hadis rivayet eden yedi sahabe arasına girmiştir. Hz. Peygamber’in, hadislerin yazılmasını yasaklamasıyla ilgili en yaygın ve sahih rivayet Ebu Said’den nakledilmiştir. Kendisinden hadis öğrenenlerden bazıları ezberledikleri hadisleri yazmak isteyince buna izin vermemiş, hadislerin Kur’an haline getirilmemesini söyleyerek onları ezberlemelerini tavsiye etmiştir. Ebu Said, Resul-i Ekrem’den başka Hz. Ebu Bekir ve Ömer gibi önde gelen sahabelerden hadis rivayet etmiş, kendisinden de Abdullah b. Ömer, Cabir b. Abdullah, Enes b. Malik gibi sahabeler, oğulları Amir ve Abdurrahman, karısı Zeyneb bint Ka‘b b. Ucre ile Ebu Seleme b. Abdurrahman, İbn Ömer’in azatlısı Nafi‘, Said b. Müseyyeb, Ata b. Yesar, Said b. Cübeyr ve Hasan-ı Basri gibi tanınmış tabiiler rivayette bulunmuşlardır. Ebu Said el-Hudri talebelerini, “Merhaba Resûlullah’ın bize vasiyet ettiği kimseler!” diyerek karşılar, Hz. Peygamber’in, İslamiyet’i öğrenmek üzere dünyanın dört bir yanından insanların geleceğini haber verdiğini ve ashaba onlara iyi davranmalarını tavsiye ettiğini söylerdi.

Ebu Said’in, Baki b. Mahled’in el-Müsned’inde mükerrerleriyle birlikte 1170, Ahmed b. Hanbel’in el-Müsned’inde 955, Sahihayn’da 111 rivayeti bulunmaktadır. Bunlardan kırk üçü Sahih-i Buhari ile Sahih-i Müslim’de, on altısı sadece Buhari’nin, elli ikisi de sadece Müslim’in el-Camiu’s-sahihinde yer almaktadır. Onun rivayetleri, Hz. Peygamber ve ashap dönemine açıklık getiren söz ve yorumlar ihtiva etmesi bakımından dikkat çekicidir. EbuMusa el-Eş ‘ari, Halife Ömer’in kapısını üç defa çalıp cevap alamayınca geri dönmüş, niçin öyle yaptığını soran halifeye Hz. Peygamber’in böyle dediğini söylemişti. Kendisinin Resul-i Ekrem’den böyle bir şey duymadığını belirten Hz. Ömer ondan iddiasının ispatını isteyince EbuMusa şahit olarak genç sahabeEbu Said el-Hudri’yi göstermişti. Muaviye b. Hakem’ in bayram hutbesini bayram namazından önceye almasına karşı çıkan Ebu Said bunun sünnete uymadığını hatırlatmıştı. Aynı şekilde Dımaşk’ta Muaviye’nin huzuruna çıkarak beğenmediği tavırlarını tenkit etmiş, Hz. Peygamber’in, doğruyu bilenin onu söylemekten geri durmaması hususundaki buyruğu üzerine bu uyarıyı yaptığını belirtmişti.

Ebu Said’in kendisinden öğüt isteyen birine şunları söylediği rivayet edilir: “Allah’tan kork, çünkü her işin başı Allah korkusudur. Cihada sarıl, çünkü cihat İslam’ın ruhbaniyeti, dünya zevk lezzetlerine kapılmama hissidir. Allah’ı zikretmeye ve Kur’an okumaya devam et ki seni gökte melekler, yerde insanlar arasında yaşatacak olan budur. Doğruyu söyle, bunun dışında da sükûtu tercih et. Bunları yaparsan şeytanı yenersin”.

                                                                        KAYNAK: TÜRKİYE DİYANET VAKFI İSLAM ANSİKLOPEDİSİ

KABUĞU KIRILAN SEDEF ÜZÜNTÜ VERMESİN SANA, İÇİNDE İNCİ VARDIR.

 HZ.MEVLANA