Savvaf ailesi, İsrail ordusunun uçaklardan broşürler atarak Filistinlileri "güvenli bölge" olarak gitmeleri için yönlendirdiği Refah'a giden ailelerden biri.
Saldırılar nedeniyle yaşadıkları bölgeden ayrılarak Refah'ın Tel es-Sultan Mahallesi'ne gelen Filistinli 4 kişilik aile, buradaki kamplarda yer bulamayınca yıkılan bir binanın moloz yığınları arasına sığınmak zorunda kaldı.
Yaşadıkları dramı paylaşan Aişe es-Savvaf, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Gazze kentinden İsrail saldırıları nedeniyle çıkmak zorunda kaldıklarını dile getirdi.
Gazze kentinde yaşadıkları evlerine bitişik binanın bombalandığını ve bir okula sığındıklarını ifade eden Savvaf, ardından okulun olduğu bölge ve çevresine de saldırılar düzenlendiğini ve mucize eseri hayatta kaldıklarını anlattı.
Molozların üzerinde hayata tutunma çabası
Savvaf, evlerini terk etmek zorunda kaldıklarını ancak geldikleri Refah kentinde sığınacak bir yer bulamadıklarını ifade ederek, kısa bir süre güvenli yer bulana kadar bir ailenin yanında konakladıklarını belirtti.
Refah'taki sığınma merkezlerinin içinde de dışında da yer kalmadığını aktaran Savvaf, "Tüm kentlerden Refah'a göç olduğu için çok kalabalık var. Dondurucu soğuktan ve yağmurdan korunmak için çadır kurabileceğimiz boş bir yer dahi bulamadık." ifadelerini kullandı.
Savvaf, nihayetinde İsrail'in Refah'ta bombaladığı bir evin moloz yığınları arasında yeniden hayata tutunmaya ve yıkılan evin enkazı üzerinde küçük bir çadır kurmaya karar verdiklerini kaydetti.
"Gazze kentinin yıkıntılarından Refah'ın yıkıntılarına göç ettik." diyen Savvaf, dört kişilik ailesiyle kaldığı naylon çadırın kendilerini ne soğuktan ne yağmurdan ne de rüzgardan koruduğunu ifade etti.
Savvaf, en temel yaşam gereksinimlerinden yoksun olduklarını aktararak, şöyle devam etti:
"Gidecek hiçbir yerimiz yok. Mülteci kampı tıka basa dolu. Yer yok. Bu enkazda yaşamak zorundayız. Ancak bu çadır kış koşullarına uygun değil, sert bir rüzgarda ya da yağmurda başımıza yıkılabilecek kadar dayanıksız."
Savvaf, uluslararası topluma Gazze'ye yönelik yıkıcı saldırıların durdurulması ve sivillere insani yardım ulaştırılması çağrısında bulunarak, "İşte bizim durumumuz bu. Sığınmacıların kalacağı hiçbir yer yok. Hala neyi bekliyorsunuz?" diyerek tepkisini dile getirdi.
Filistinli kadın, ayrıca İsrail savaş uçaklarının, "güvenli" denilerek Filistinlilerin göçe zorlandığı bu bölgeleri ve buraya sığınan Filistinlileri her gün hedef aldığına dikkati çekti.
Birleşmiş Milletler (BM) Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansının (UNRWA) Gazze kentindeki Bilgi ve İletişim Ofisi Direktör Vekili İnas Hamdan daha önce yaptığı açıklamada, Gazze'deki insani koşulların felaket düzeyde olduğunu belirtmişti.
Hamdan, "Sığınmacıların sayısı çok fazla. Daha önce görülmemiş toplu bir göç yaşanıyor. Gazze halkının yaklaşık yüzde 90'ı sığınmacı durumuna düştü." demişti.
İsrail'in Gazze'yi işgalinde 7 Ekim sonrası
Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, "Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlere yönelik sürekli ihlallere karşılık verme" gerekçesiyle İsrail'e 7 Ekim 2023’te kapsamlı saldırı düzenledi.
İsrail, 7 Ekim'deki saldırılarda 1200 İsraillinin öldüğünü, 5 bin 132 kişinin de yaralandığını açıkladı.
İsrail'in Gazze Şeridi'ne saldırılarında en az 9 bin 100 çocuk, 6 bin 500 kadın olmak üzere, 22 bin 313 Filistinli öldürüldü. Enkaz altında binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı tahrip ediliyor.
İsrail ordusu, Gazze Şeridi'ne saldırılarının başladığı 7 Ekim'den bu yana 175’i karadan işgal sürecinde olmak üzere 509 askerinin öldürüldüğünü duyurdu.
Çatışmalara 24 Kasım 2023’te 4 günlüğüne verilen ve daha sonra 3 gün daha uzatılan "insani arada" 81 İsrailli ve 240 Filistinli esir karşılıklı serbest bırakıldı. Öte yandan İsrail, binlerce Filistinliyi alıkoyup hapsetmeye devam etti.
İşgal altındaki Batı Şeria ve Kudüs'te de 7 Ekim 2023’ten bu yana İsrail güçleri ve yasa dışı Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 325 Filistinli hayatını kaybetti.
İsrail ordusu ile Hizbullah arasında 8 Ekim 2023’ten bu yana sınırda devam eden çatışmalarda 28 Lübnanlı sivil, 147 Hizbullah mensubu ile 5 İsrailli sivil ve 9 İsrail askeri öldü.
