Tevhid inancını esas alan İslam, bu inancı korumak için son derece titizlik göstermiştir. Akla ve kalbe, gizli ve açık bir şekilde girebilecek her tür şirk ve putperestlik yolunu kapatmıştır.

Bu sebeple Hz. Peygamber (asm) İslam’ın ilk döneminde, ne suretle olursa olsun, tasvir (resim-heykel) yapmayı ve tasvirli eşya kullanılmasını yasaklamıştır. Çünkü Hz. Peygamber (asm) şirkle mücadele halindeydi; insanları putlara, heykellere, resimlere ibadetten uzaklaştırıyordu.

Nitekim resim ve heykeli şiddetle yasaklayan,

“Kıyamet gününde en şiddetli azaba maruz kalacak olanlar musavvirlerdir.” (Buhari, Büyu’, 36; Libas, 89);

“Bu tasvirleri yapanlara kıyamet gününde azap edilir ve onlara ‘Hadi bakalım, yaptığınız şu suretlere bir de can verin.’ denilir. İçinde suret bulunan eve melekler girmez.” (Buhari, Bed’ü’l-halk 7; Libas, 92, 95; Ebu Davud, Taharet 91)

gibi hadisler bu dönemde söylenmiştir. Buradan, yasaklanan şeyin bunların kişileri şirke götürmesi, kutsallık ve tapınma aracı yapılması olduğu anlaşılmaktadır.

Daha sonraki dönemlerde ise İslam bilginleri, suret yapmanın hükmüyle ilgili olarak farklı mütalaalarda bulunmuşlardır.

Bazı alimler yukarıdaki ayet ve hadislerden hareketle, ayrım yapmaksızın suret yapmayı caiz görmezken, bundan suretin başıyla gövdesinin irtibatsız olması ya da başsız olması gibi canlı hükmüne girmeyeceği durumları istisna etmişlerdir.

Bir kısım alimler ise ibadet ve tazim amacı taşımayan eğitim amaçlı canlı resmi yapılmasına olumlu bakmışlar, böyle bir amaca yönelik olmayan ve daha çok heykel tarzı, tam vücutlu suretleri yapmayı ve duvarlara asmayı caiz görmemişlerdir. Resmi caiz görenler, gerek oyuncakların yasaklanmaması (Ebu Davud, Edeb, 62. ) gerekse, örtülere nakış ve desen şeklinde canlı tasvirlerinin yapılmasının caiz olmasından (Müslim, Libas, 26) hareketle, tapınma ve Allah’ın yaratma sıfatına benzetme gibi bir amaç olmadıkça resim çizmekte beis olmadığını belirtmişler; ancak resmin dinin genel hüküm ve ahlak ilkelerine ters olmaması gerektiğini de vurgulamışlardır. İçinde yaşadığımız çağın gerçeklerine ve ihtiyaç ilkesine uygunluğu bakımından bu görüş tercih edilebilir.

2. İslam alimleri, tapınma ve tazim amacı güdülmeyen, umum adaba ve genel ahlak kurallarına aykırı olmayan canlı varlıkların resimlerinin yapılmasını, evlere ve işyerlerine asılmasını caiz görmüşlerdir. (Tecridi Sarih, 6/414-421)

Ancak, heykel tarzındaki biblolarla, küçültülerek yapılmış olan insan ve hayvan heykellerini hoş karşılamamıştırlar. Bunlardan sakınmak gerekir.