DAVA ADAMI OSMAN YÜKSEL SERDENGEÇTİ

Bu yaratılışta dünyaya gelen adam gibi adamların sayısı azdır. Onlardan biri olmak da her babayiğidin harcı değildir. Hiç olmazsa onun gibi büyük fikir ve dava adamlarının hayatlarını ve nüktelerini yazalım da az da olsa rahatlayalım, dersler çıkaralım, ibretler alalım.

O dini ilimlerin tahsil edildiği, alimlerin çok olduğu bir ailede dünyaya geldi. Son devrin fikir, kültür ve siyâset adamlarındandır. 1917 yılında Antalya'nın Akseki kazâsında doğan Serdengeçti'nin babası, Müfti Ahmed Sâlim Efendi'dir. İlk öğreniminden sonra Ankara Gâzi Lisesi'ni bitirdi. Ankara Üniversitesi Dil ve Târih Coğrafya Fakültesi'ne kayıt olup devam ettiyse de, o devrin idârecileriyle yaptığı mücâdele sonunda son sınıfta okuldan atıldı.     

Serdengeçtidergisinin sahibi, Yazı İşleri Müdürügazeteci ve siyasetçidir. Asıl adı Osman Zeki Yüksel'dir. Ankara ÜniversitesiDil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi öğrenciliği sırasında 1944Mayısında meydana gelen olaylara karıştığı için Hüseyin Nihal Atsız'la birlikte bir süre hapis yatmış, hapisten çıktıktan sonra öğrenim için aynı fakülteye başvurmuşsa da bu isteği reddedilince dönemin Milli Eğitim BakanıHasan Âli Yücel'e hitaben yazdığı ve "Yüksek makamın alçak vekiline" diye başlayan yazı yüzünden yeniden hapsedilmiştir. Fütursuz cesaret ve şecaati, yüksek vatan sevgisi dolayısıyla gözünü ve sözünü budaktan esirgememiş, hapishane hapishane gezmiş, hatta Dr. Mustafa Güçlü Bey'in naklettiğine göre sırf zulüm olsun diye Konya Hapishanesine atılınca Hakim'in çık demesine rağmen çıkmamış, bir hafta fazladan yatmıştır.

Osman Yüksel Serdengeçti, 1965-1969 yılları arasında Adalet Partisilistesinden Antalyamilletvekilliği de yapmıştır. Partisine yönelttiği eleştiriler yüzünden bir süre sonra Adalet Partisi'nden ihraç edilmiştir. Milletvekilliği sırasında kravat takmadığı için uyarılmış, uyarıları dikkate alınmayınca genel kurula girişi yasaklanmıştır. Bu kez beline bağladığı kravatla içeri girmiş, yakasına takması gerektiğini söyleyenlere ise, “Kanunda nereye takılacağı belli değil. İstediğim gibi takarım” demiştir. Hatta ilk defa geldiği Mecliste bir türlü döner kapıdan girememiş bu arada kendisine gülenlere, “ Ülen oğlum, döneklik burada daha kapıda başlıyor” diyerek hazırcevaplılığını ve hicivdeki ustalığını göstermiştir.

Necip Fazıl'ın yakın arkadaşlarından olan Serdengeçti hazır cevaplığıyla tanınır ve muhafazakar dünyanın en sevilen fikir adamlarındandır. Türkçülerin "Tanrı Türk'ü Korusun" demesi üzerine Serdengeçti "Tanrı Türk'ü, Allah da Müslüman'ı Korusun" diyerek bir döneme damgasını vurmuştur.

Üniversite sıralarında mâneviyâta bağlılığı, mücâdele azmi, korkusuzluğu ile tanındı. Başta Türk Ocağı olmak üzere devrin milliyetçi-muhafazakâr kuruluşlarında faal rol oynadı.
Osman Yüksel ismine ilaveten Serdengeçti lakabını ise serhat boylarında düşmana aman vermeyen atalarından almıştır. Dergisine de isim yapmıştır. Devrinin zulüm ve baskılarından bahsettiği için on dört yılda otuz üç sayı çıkarabilmiştir. Hayatın nimetlerinden çok külfetlerine talip olmuş, hicivleri, şiirleri, serdengeçti yazıları ile devrine damgasını vurmuştur. Nükteleri ile sevilmiş ve meşhur olmuştur.
Meşhur nüktelerinden birkaç tanesini sizlerle paylaşmak istiyorum.
BATAKLIK KURUTMAK
Yavuz Bülent Bakiler, Agah Oktay Güner, Hüseyin Üzmez ve ekibi Osman Yüksel Serdengeçti'yi ziyarete giderler. Serdengeçti, kendisine memleketi Akseki'den gönderilen büyükçe bir tabak pekmezden tadına baksınlar diye ikram eder. Ne var ki, iri kıyım ve iştahlı ekip çarşı ekmeği ile pekmeze fena halde banarlar. Bir tabak pekmez, iki tabak, üç tabak derken sonu gelecek gibi değildir. Osman Yüksel dayanamaz:
-Beyler! Ne yapıyorsunuz. Yahu pekmez mi yiyoruz yoksa bataklık mı kurutuyoruz! Der.
KARIŞTIRMAK
Büyük mücadele adamı Osman Yüksel Serdengeçti, son yıllarında Parkinson hastalığına yakalanmıştı. Bir zamanlarının ele avuca sığmayan kahramanının elleri titriyor, hiçbir eşyayı tutamıyordu. Bir gün ikram edilen çayı, eli titrediği için şekerini atıp karıştıramayınca kendi kendisiyle dalga geçti:
-Hey gidi günler hey!.. Bir zamanlar Türkiye'yi karıştıran Serdengeçti, şimdi bir çayı bile karıştıramıyor!
ALLAH ALLAH
Merhum Osman Yüksel Serdengeçti, milletvekili olduğu dönemde radyoda yaptığı konuşma esnasında "Allah'ın, vatanın ve milletin yolundayız" dediği için tutuklanır. Hâkim sorar:
-Bak, hakkında böyle bir suçlama var, ne diyorsun?
Serdengeçti'nin cevabı müthiştir:
-Vallahi Hâkim bey, günlük konuşmalarımızda Allah kelimesini kullanmak o kadar normal bir şeydir ki... "Allah yolunu açık etsin" deriz, "Allahaısmarladık" deriz, "Allah'a emanet ol" deriz... Allah kelimesini kullanmak bu kadar normal bir şey iken benim Allah demem suç sayılıyorsa, benim buna karşı söyleyeceğim son söz şudur: ALLAH ALLAH...
Böyle güzel nüktelerle dolu on bir kitap yazan, dergiler çıkaran Serdengeçti 10 Kasım 1983 yılında vefat eder. Arkadaşları 'en büyük nüktesini 10 Kasım'da vefat ederek yaptı' derler. Allah böyle cesur, şecaatli ve onurlu Müslümanların sayısını artırsın.
Allah mekânını cennet eylesin. Amin!

 

Muhammed Acıyan

[email protected]

 Kültür Dünyamızdan