Cesaret, korkularımıza ve engellerimize rağmen, bizi ileriye doğru harekete geçiren güçlü bir kişilik özelliğidir. Sormamız gereken soru şudur: Cesaret doğuştan mıdır, yoksa sonradan öğrenilebilir mi?

Tarihteki saygın, önemli işler başarmış, toplumunu ileriye doğru götürmüş liderlere baktığınızda, değişmeyen bir karakter görürsünüz; o da bu kişilerin bireysel cesaretleridir. Peki, cesaret nedir?

Kanadalı Psikolog S. J. Rachman korku ve cesaret konusuna yoğunlaşan bir bilim insanı. Diyor ki, çoğu insan, cesareti, korkusuzluk olarak anlıyor. Oysa cesaret, stres ve korku karşısında direnmek, sabırla tahammül etmektir.

Cesaret kişisel bir güç olup, daha az cesur olan kişilerin yapamayacağı durumlarda, bireysel harekete geçme becerisi olarak tanımlanabilir. Cesaret, çaresizliğe, zorluklara ve fiziksel tehlikelere yakın olmasına rağmen, harekete geçme yeteneğidir.

Kendinize bir sorun:

Bildiğiniz en yiğit kişilik kimdir?

Tarihte bildiğiniz en cesur insanlar kimlerdir?

Düşündüğünüz bu insanları seçmenize neden olan “cesaret karakterleri” yani özellikleri nelerdir?

Eminim ki, düşündüğünüz insanlar, birbirini tamamlayan özellikler olan “risk alma, seçenekleri çoğaltma, karar verme, radikal fikirler taşıma” gibi cesareti oluşturan alt konularında da oldukça iyidirler.

CESARET ÖĞRENİLEBİLİR Mİ?

Tarihteki cesur insanlara bakarak şunu söyleyebiliriz. Erişilmesi zor insan modelleri vardır. Bunlar peygamberler, askeri veya siyasi liderler gibi insanlar ki, bunların cesaretleri sıra dışıdır. Bu cesur insanlar bize sadece örnek olup ilham verebilirler. Örnek olduklarına göre elbette normal insanlar da cesur olabilirler. Elbette cesaret öğrenilebilir.

Ailede, çocukların çevreyi tanıma, aileyi anlama, davranışlar kazanma gibi aile içi ortamlar, anne ve babalar ile diğer aile bireylerinin oluşturduğu ortamlar çocuğun cesaret öğrenimine katkı verecektir. Bunu okullar devam ettirmelidir. Korkunun olduğu bir sınıf ortamında öğrencinin öğretmenle iletişim kurması zordur. Korkunun egemen olduğu bir ortamda öğrencilerin içe kapanık olma riski fazladır. Bu açılardan bakıldığında, “Cesaret dersleri” doğal ortamlarda örtük öğrenmeyle kazanılabilir.

Köylerde güzel bir Anadolu deyişi vardır: Atmacanın serçe kuşuna musallat olması, serçenin uçma yeteneğini geliştirir. Serçenin yaptığı, atmacadan şikayet etmek değil, uçuş tekniklerini değiştirmek ve geliştirmekten ibarettir.

KORKULARINIZ CESARET DERSİ OLSUN!

Bazen cesareti korkaklardan da öğrenebiliriz. Normalde, korku cesaretin tamamlayıcı bir bileşenidir. Korku, Danis Waitley tarafından “Korku, deneyimlediğimiz güçlü motivasyon aracıdır.” şeklinde tanımlanmıştır. Korku insana hayatı korumak için verilmiştir, yoksa hayatı zehretmek için değil. Onun için insan korktuğu şeyleri yaparak korkuyu yenebilir. Korkuyu yenmek, korkuyu ortadan kaldırmak değildir; korkudan cesareti üretmektir. Cesaret korkmaktır, ama korktuğun şeyi yine de yapmaktır.

ÖZGÜVEN CESARETİN KAYNAĞIDIR

Talih cesurlara gülümser. Cesaret bir özgüven ürünüdür. Ne kadar özgüvenliyseniz o kadar cesur davranırsınız. Şuna da dikkat etmek gerekir ki, bilgi cesaretin kaynağıdır. Atasözü “Cahil cesur olur” dese de, bu cesaret cahilin dünyasını başına yıkabilir. Bilen insan temkinli olur, ama korkak olmaz. Sadece karar aşamasında alternatifleri düşündüğü için bazen hamle yapmakta gecikebilir. Buna “temkinli olmak” denir. Sazan gibi her oltaya atlamak, işte bu kara cehaletin işidir.

SONUÇ: CESARET ÖĞRENİLEBİLİR VE ÖĞRETİLEBİLİR

Pedagojik olarak söylemek gerekirse, başta aile olmak üzere, okullarda, okul öncesinde, ilköğretimde ve hatta ergenlik dönemine kadar olan eğitim süresinde, hem anne ve babalar, hem öğretmenler öğrencilerin bilgili cesaret duygusu kazanmalarına fırsat vermeliler ve yaşantılarında çocuk tarafından öğrenilmesini sağlamalıdırlar. Çocuklar anne ve babalarının, sonra öğretmenlerinin izinden giderler ve cesaretlerini ya kazanırlar, ya kaybederler.

Unutmayın; geleceğin girişimcileri akıllı cesurlar arasından çıkacaktır.

Çocuğun seçimi ne yazık ki yok; seçim siz anne ve babalar ile öğretmenlerin.