Konya’nın tanınmış isimlerinden, İl Müftü Yardımcılığı ve Müftü Vekilliği görevlerinde de bulunan, Mehmet Emin Parlaktürk, mânevi ve ahlâki çalışmalarıyla dikkat çekiyor. Dini görevlerinin yanısıra, sosyal hizmetlerde de oldukça başarılı olan Parlaktürk, Sivil Toplum Kuruluşlarında yaptığı çalışmalarla ön plana çıkan isimler arasında. Parlaktürk’ü kaleme alan Araştırmacı-Yazar Salih Sedat Ersöz, Parlaktürk’ün manevi konularda önemli hizmetlerinin olduğunu söyledi.
MEHMET EMİN PARLAKTÜRK
Aslen Bozkırlı olan Mehmet Emin Parlaktürk 1951’de Konya’da doğdu. İlk din eğitimini hoca olan babasından aldı. Yaz dönemlerinde Ağazade Osman Efendi’den Kur’an kıraati, Amcası Bozkırlı Mustafa Efendiden Fıkıh ve Hadis, Abdurrahman Öksüz’den Arapça dersleri aldı. İmam Hatip Lisesi mezunlarının Üniversiteye alınmadığı yıllarda Konya Erkek Lisesi’nden aldığı ikinci diplomayla 1970’de İ.Ü Edebiyat Fakültesi’ne kaydoldu. Ancak ağabeyi Ankara’da SBF’de okuduğu için ailesi Konya’dan ayrılmasını istemedi ve İstanbul’dan kaydını sildirerek geri döndü. Bir yıl sonra Konya Yüksek İslam Enstitüsü’ne girdi.
Parlaktürk, öğrenciliği sırasında hem gazetecilik, hem de Meram Fatih Camii’nde fahri imamlık yaptı. İmam Hatip Okulları Mezunları Cemiyeti’nin yönetiminde görev aldı, Cemiyetin yayın organı Oku Mecmuasında çalıştı, yazılar yazdı. 1968 yılında Anadolu’da Hamle Gazetesinde yayınlanan ilk makalesi onun köşe yazarlığına attığı ilk adım oldu.
Konya YİE’den Mezun olduğu 1976 yılında Sinop-Türkeli İlçe Müftüsü oldu. Buradaki eşraf ve daire müdürleriyle Türkeli Yardımlaşma ve Dayanışma Derneğini kurdu, Başkanlığa seçildi. Türkeli Lisesi’nde din ve ahlak bilgisi derslerine girdi. Derslerde kılık kıyafet ve şapka inkılabını eleştirdiği için Marksist-Devrimci Lise Müdürü soruşturma açtı fakat halk tepki gösterince sonuçsuz kaldı. Türkeli İHL’nin temel atma ve açılmasında aktif rol oynadı. “Türkeli’nin Sesi” gazetesini çıkardı ve başyazılarını yazdı. 1980 yılı başında askere gitti.
İstanbul-Tuzla’daki temel eğitimden sonra Edirne-Süloğlu’nda yedek subay olarak vatani görevini tamamladı. Mesaisi dışında Edirne camilerinde vaaz ve irşat faaliyetlerine katıldı. Kışlaya cami yaptırmak için teşebbüse geçti. Edirne Müftüsünden maddi-manevi destek sözü almasına rağmen Kurmay Albay Alay Komutanı “Camiye izin verirsem beni paşa yapmazlar” deyince bu gerçekleşmedi.
198l’de İzmir-Kınık Müftüsü oldu. Aynı zamanda Ortaokulda din derslerine girdi. Atıl duran bazı binaları resmi Kur’an Kursu açıp Diyanet’e bağladı. İmamların köylerde alkollü düğünlere katılmamaları ve sarhoşların dini nikâhını kıymamaları konusunda Kaymakam imzasıyla genelge yayınladı, CHP’li siyasilerin şikayeti üzerine İzmir Valiliğince soruşturma açıldı, Diyanet, bu uygulamanın yanlış olmadığını resmi yazıyla bildirince şikayet sonuçsuz kaldı. Bu uygulamayla İmamlar bu tür düğünlere katılmayınca içkili düğünlerde büyük düşüş yaşandı. Aynı siyasiler bu kez, “Müftü Kurban derisi topladı” diye şikâyet ettiler. İzmir Sıkıyönetim Askeri Mahkemesinde yargılandığı davada, Yatılı Kur’an Kursu bahçesine atılan derilerin TDV makbuzu karşılığında ve milli sermaye telef olmasın gerekçesiyle tutanakla teslim alındığını belgeleyince berat etti.
1984’de Konya Ereğli Müftülüğüne atandı. Burada da, İHL’de dini mûsıki, Cumhuriyet Lisesinde din kültürü ve ahlak bilgisi derslerine girdi. Pek çok cami ve Kur’an kursunun yapılmasına ve açılmasına öncülük etti. Müftülüğe hizmet aracı aldı. Vakıflar ve Anıtlar Kurulu izin vermediği halde, bir formülünü bulup tarihi Ulu Camii’ne yeraltı kaloriferi döşetti. Bir cuma vaazında hükümet icraatını tenkit ve takbih ettiği iddiasıyla yargılandı. O sırada Avustralya’da olduğundan savunması alınmadan sonuçlanan mahkemede gıyaben bir ay hapis ve ağır para cezasına çarptırıldı.
Parlaktürk, Diyanet tarafından pek çok kez hac ve umreye kafile başkanı, Avrupa’nın değişik ülkelerine de Ramazan görevlisi olarak gönderildi. Hollanda’da Tercüman gazetesinin 1977’de Amsterdam’da düzenlediği “Avrupa İşçi Çalıştayı’na katıldı ve “Türk işçilerinin sorunları ve çözüm yolları” adıyla sunduğu tebliğ beğenilerek Çalışma Bakanlığına gönderildi. Ereğli Müftüsü iken daha önce Ramazan görevi için gittiği Avustralya Melbourne’ye bu kez uzun süreli olarak atandı.
Melbourne’de din görevliliği yanında, Avustralya 3ZZZ (trized) radyosu ve Ulusal SBS televizyonunda dini konuşmalar yaptı. İngilizce eğitim veren Dallas Primary School’da İngilizce olarak Dindersi, Braodmeadows Türk Okulu’nda da Türkçe dersi verdi. Hafta sonları, Braodmeadows Kur’an Kursu’nda koordinatör öğretmen olarak çalıştı. Görev yaptığı Braodmeadows Türk İslam Cemiyeti adına Haftalık Çağrı Gazetesini çıkarttı ve başyazılarını yazdı. Buradaki farklı cemaat ve cemiyetlere yaptığı ziyaretlerle aralarındaki ihtilafları gidermeye, Müslümanları birleştirmeye çalıştı. Bu süreçteki faaliyetleri ve konuşmaları dönemin Başkonsolosu Mason ve Lions Kulübü üyesi olduğunu övünerek söyleyen Sahir Armaoğlu’nu rahatsız etti. Onun düzenlediği olumsuz sicil raporuyla buradaki görevine son verilerek Türkiye’ye çağırıldı. Mesnetsiz, tutarsız ve uydurma iddialarla dolu bu rapora Parlaktürk belgelerle itiraz ederek yargıya başvurdu. Ankara İdare Mahkemesi itirazı haklı bularak sicil raporunu esastan bozdu. Kaybolan özlük haklarını Diyanet geri verdi. O tarihte Avustralya’da bulunan M.Esat Coşan’ın “Diyanet’ten ayrıl, burada birlikte çalışalım” teklifini teşekkür ederek geri çevirdi. Çünkü, buradaki eğitim ve hayat tarzının çocuklarını olumsuz yönde etkileyeceğini görüyordu. Bu sebeple Ereğli’deki görevine dönmeye karar verdi. Ereğli’den Konya Vaizliğine atandı. 1992 yılında da Konya İl Müftü Yardımcısı oldu.
Konya’da göreve başladığı andan itibaren yerel radyo ve televizyonlarda dini programlara devam etti. Farklı gazetelerde köşe yazıları yazdı. 1993’te SÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde İslam Hukuku dalında Yüksek Lisans yaptı. Ardından doktoraya başladı. 28 Şubat süreci ve STK faaliyetleri yüzünden doktorayı yarıda bıraktı. Parlaktürk, TİMAV’ın kuruluşunda yer aldı ve beş dönem başkanlık yaptı. Ayrıca, KİMSEV, Mezarlıklar Vakfı, Türkiye Trafik Kazalarını Önleme Derneği Konya Şubesi, Ensar Vakfı Konya Şubesi gibi kuruluşların oluşumunda ve yönetiminde görev aldı.
28 Şubat sürecinde, dini yapılanmalara, İmam Hatip Okulları ve Kur’an Kurslarına baskıların arttığı, katsayı uygulamasının ve başörtüsü probleminin yaşandığı, 8 yıllık zorunlu Temel Eğitim Kanunu tasarısının Mecliste görüşüldüğü dönemde TİMAV Genel Başkanı olarak yönetimiyle birlikte Hükümet ve Siyasi Parti Liderleriyle Ankara’da birebir görüşmeler yaptı. İstanbul’daki televizyonlarda açık oturumlara ve canlı haber programlarına katıldı. Arkadaşlarıyla yine İstanbul’daki ulusal basını tek tek dolaşarak bu şekliyle çıkacak kanunun doğuracağı zararları anlattı. Yine, ilgili resmi ve siyasi makamlara sunulan ve sahadaki eğitimcilerle üniversiteden akademisyenlerin katkılarıyla hazırlanan TİMAV’ın Din Eğitimi Raporu büyük ses getirdi. Raporda, İHL dışındaki diğer okullara seçmeli Kur’an-ı Kerim, Peygamberimizin hayatı ve Arapça dil derslerinin konması, okul öncesi 4-6 yaş grubuna din eğitimi verilmesi gibi köklü teklifler yer aldı. Bugün bunların hepsi çok şükür hayata geçmiş bulunuyor. Emeği geçenlere şükran borçluyuz.
1996 ve 1997’de büyük çapta ses getiren yoğun faaliyetler, diyanetin, siyasi ve askeri makamların dikkatini çekti. Pek çok soruşturma geçirdi, idari, adli ve askeri takibata uğradı. Dönemin Garnizon Komutanı ile Vali’nin bizzat takibi ve ısrarlarıyla 1998’de Sinop’a sürgün edildi. Konya’dan ayrılınca TİMAV Genel Başkanlığını bıraktı. Sinop’tan Karaman’a atandı. Ama her gittiği yerde yakın takibat devam ediyordu. Artan siyasi ve idari baskılar sonucunda 2001’de Karaman Müftülüğünden emekli olmak zorunda kaldı ve memleketi Konya’ya döndü.
Konya’da TİMAV Genel Başkanlığı’na tekrar seçildi. Merkezi İstanbul’da bulunan TGTV’nin Yönetim Kuruluna seçildi. 2002’de Avustralya İlim Kolejinin davetlisi olarak tekrar Melbourne’ye gitti. Bir ay boyunca Sydney, Wollongog, Adelaide ve Melbourne’de bir dizi konferans ve seminerler verdi. 2003 ila 2010 yılları arasında ise, davet edildiği Almanya’da eğitim programlarına ve irşat faaliyetlerine katıldı. Stutgart, Heilbronn, Ludwigsburg, Waiblingen ve Pforzheim gibi şehirlerdeki İslâm Cemiyetlerinde üçer aylık periyotlarla din görevlisi ve eğitimci olarak çalıştı. Wesel’deki öğrenci yaz kampında öğretmen, Düsseldorf’taki aile eğitimi kampında da seminerci olarak görev aldı.
Emeklilikten sonra da radyo ve televizyonlarda düzenli programlar yapan Parlaktürk, 2010 yılında kısa bir süre SUN TV Genel Yayın Yönetmenliği ve Genel Müdürlüğü görevinde bulundu. Uzun süre habervaktim.com’da köşe yazıları yazan Parlaktürk’ün makaleleri halen farklı haber sitelerinde de yayınlanmaktadır. Son olarak 2012-2022 arasında on yıl süreyle Özel Konya Başak Koleji’nde öğretmenlik yapan Parlaktürk’ün burada öğrencilerle birlikte “Kalbe Dokunan Kavramlar” adıyla yürüttüğü e-Twinning Avrupa projesi, “Kalite Etiketi” ile ödüllendirilmiştir.
Kendisinin basılmamış dört kitabı, çeşitli dergi ve gazetelerde yayınlanmış yüzlerce makalesi bulunmaktadır. Parlaktürk, evli olup 3 çocuk ve 6 torun sahibidir. Arapça ve İngilizce bilmektedir.
Her hali ile örnek alınacak bir yaşantıya sahip olan ve kendisini yakından tanımaktan büyük mutluluk duyduğum, ne zaman kafama takılan bir konu olursa kendisine müracaat ettiğim değerli hocamıza bundan sonraki hayatında sağlık ve mutluluklar dilerken, yıllarca yaptığı olumlu faydalı, verimli hizmetlerinin devamını temenni ederim.
SALİH SEDAT ERSÖZ
