Belki de insanoğlunun yerleşik hayata geçmesiyle ilk yaptığı icraat. İçimiz den birilerini temsilci veya yönetici olarak seçmek. Yönetici dedimse aklınıza Cumhurbaşkanı falan gelmesin. Ben daha küçük olanlardan yerellerden bahsediyorum. Ziraat odaları, süt üretici birlikleri, et üreticileri birlilikleri, sulama birlikleri, kooperatifler vb!

     Yukarıdaki listeye bölgemizdeki yerel yönetimleri, kaymakamlıkları muhtarlıkları, tarım il veya ilçe müdürlüklerini hatta belediyeleri de ekleyebiliriz. Temsilci ya da yönetici seçmekteki maksadımız faaliyet gösterdiği alandaki yenilikleri veya devlet desteklerini üyelerine anlatmak tanıtmak ve bunlardan üyelerinin, bulunduğu bölgenin faydalanmasını sağlamaktır. Araştırmalar yaparak yenilikleri getirmektir. Fakat siyasi düşüncesi veya nüfusuna göre seçilmiş kimseler bunu yapamamaktadır. Zaten üniversitelerimizi söylemeye hiç gerek görmüyorum. Peki, bunu neden söyledim; şöyle bir bakalım hangi köyde tanıtım günleri, konferanslar eğitim seminerleri yapılıyor?  Hangi il veya ilçe de muhtarlar, köylerin ileri gelenleri bir araya getirilip gelişen ve büyüyen ve ihtiyaçları değişen Türkiye anlatılıyor? Ben diyeyim yok. Bakın ilçelere köylere yeni adıyla mahallelere kaç tane organize hayvancılık bölgesi yapılmış? Kaç tane köylüye hangi ürünü neden ekmesi gerektiği anlatılmış? Hangi Kaymakamlık devletin verdiği fonlar haricinde proje üretmiş? Hangi üniversite köylü işbirliği ile ortaya bir proje çıkartmış? Cevap gene yok. Peki, onlarca birlik veya devletin bize göndermiş olduğu yöneticiler ne yapıyorlar? Ne yaptıklarını bilemiyorum ama eğer sadece onlara gelen tebliğleri uyguluyorlar veya nasılsa seçildik buradayız diye düşünüyorlarsa yanılıyorlar. Onların bir işe yaramadığını ya da hiçbir iş yapmadığını söylemiyorum bilakis çok önemli olduklarını ve daha verimli çalışmaları gerektiğini dile getiriyorum. Kalkınma ve büyüme top yekûn olur. Halkla köylüyle el ele omuz omuza olur. Buradaki söylemimiz sadece yöneticilere değil aynı zaman da onların alt birimlerine. Lütfen bulunduğunuz makam ve mevkilerin hakkını veriniz biz görmesek de sizi gören var unutmayın..! Üniversitelerimiz de festivallere verdiği önemi bir gün bölge halkının faydası içinde verir diye umut ediyorum. Geçtiğimiz hafta Güneş Tarlalarından bahsetmiştim. Onlarca köylünün arazisi üzerinden milyonlarca lira rant sağladı birileri ve ortadan kayboldu. Birileri hep bunu yapıyor izin vermeyelim biz bir olalım diri olalım ve yöneticilerimizden de bunu isteyelim. Bunu neden dile getirdiğimi merak edenlere söyleyeyim kalkınma projelerinde hem belediyeler hem özel sektör olarak son sıralardayız. Konyamıza yeni Başbakan yeni can geldi bunu iyi değerlendirmemiz lazım. 2023 de arkamıza dönüp baktığımızda nerden nereye diyebilmeliyiz. Yoksa gelen gider biz gene bize kalırız.

     Bizim yapmamız gereken işi ehline vermek. Bunu yaparken de, ne siyasi görüşüne ne de yaşam tarzına bakmak. Uzmanları bulmak, yerel yöneticileri kendi hallerine bırakmadan onlar çalışmıyor ise onları çalıştırmak. Kendi aramızdaki siyasi çekişmeleri bir kenara bırakıp, koşan Türkiye'yi yakalamamız hatta mümkünse geçmemiz gerekiyor. Bunun içinde bizi yöneten insanları ve birliklerimizi iyi analiz ederek belirlememiz gerekiyor. Umarım yeni süreçte ben yanılırım ve projeler birbirini kovalar, yöneticiler halkla yol göstermeye başlar. Kalkınmaya kırsaldan başlamak ümidi ile Allah'a emanet olun!