HAK YOLUNDA HARCANAN ÖMÜRLER:26

       ÂSIM b. SÂBİT(R.A.)

Asıl adı; Ebû Süleyman Asım b. Sâbit b. Ebi'l-Aklah el-Ensari el-Evsî (ö. 3/624) olan Asım b. Sabit Medineli ilk Müslümanlardandır.

Hicretten sonra Hz. Peygamber onunla Abdullah b. Cahş arasında kardeşlik bağı kurmuştur. Bedir Savaşı'nda müşriklerin elebaşlarından Ukbe b. Ebû Muayt'ı öldüren Asım, Uhud Savaşı'nda Müslümanlar dağıldığında Hz. Peygamber'in yanında kaldı. Bu savaşta azılı müşrik kadınlardan Sülâfe binti Sad 'ın iki oğlunu öldürdüğü için Sülâfe onun başını getirene yüz deve vereceğini vaat etmiş, ayrıca kafatasıyla şarap içmeye yemin etmişti. Âsım b. Sâbit ok atmakta maharet sahibi olduğu için Müslümanlar arasında Hz. Peygamber'in okçusu olarak da ün yaptı. Onun kumandasında yedi (veya on) kişilik bir heyet, istek üzerine Hz. Peygamber tarafından muallim olarak Adal ve Kare kabilelerine gönderildi. Bu heyet, Kureyş 'in Uhud'dan sonra Müslümanlara bir daha saldırıp saldırmayacağını öğrenmekle de görevliydi. Yolda, adı geçen kabilelerin elçilerinden biri, Müslümanlarca öldürülmüş olan Hâlid b. Süfyân'ın intikamını almak için fırsat kollayan Lihyânoğulları'na -önceden yaptıkları bir anlaşmaya göre gizlice haber ulaştırdı. Bunun üzerine Lihyânlılar'dan yüz kadar okçu, Mekke ile Usfân arasındaki Recî' suyu yakınlarında Müslümanları kuşatarak teslim olmalarını istedi. Ancak Âsım b. Sâbit, “Allah'ım! Peygamberini durumumuzdan haberdar et!” diye dua ettikten sonra teslim olmayı reddederek savaşa girdi. Önce ok, sonra mızrak, daha sonra da kılıçla savaşan Âsım müşriklerden bir kişiyi öldürmüş, iki kişiyi de yaralamıştı. Çantasında yedi ok bulunduğu, her biriyle bir kişi öldürdüğü de rivayet edilmiştir. Çetin bir mücadele sonunda, “Allah'ım! Ben ilk günler senin dinini korudum, sen de bugün benim cesedimi koru!” dedi ve ardından şehit oldu. Asım'ın başını Sülâfe 'ye götürüp yüz deveyi almak isteyen Lihyânlılar, aniden üzerlerine saldıran arılar yüzünden onun naaşına yaklaşamadılar. Arıların dağılması için geceyi beklemeye mecbur kalan Lihyânlılar bu defa da birdenbire yağmaya başlayan yağmurun meydana getirdiği sellerin Asım'ın naaşını sürüklemesiyle emellerine kavuşamadılar. Asım'ın cesedi daha sonra da bulunamadı. Bu hadiseden dolayı Âsım “Hamiyyü'd-debr” (arıların koruduğu kişi) lakabıyla meşhur olmuştur.

       Asım b. Sabit, Bedir savaşına katılmış ve büyük kahramanlıklar göstermiştir. Hatta peygamberimiz (s.a.v) nasıl savaşılacağı hususunda ashabına sorular yöneltmiş, Asım 'da peygamberimize fikrini beyan etmiştir. Peygamberimizde onun fikrine değer vererek “Harbin icabı budur, bu şekilde savaşılmalıdır, savaşanda Asım gibi savaşmalıdır.” Buyurmuştur. Asım aynı Bedir'de olduğu gibi Uhud savaşında da büyük kahramanlıklar gösterdi, bir an olsun peygamberimizin yanından ayrılmayan Asım, Uhud savaşında müşriklerin sancaktarlarından Müsâfi bin Talha ile kardeşi Haris bin Talha'yı ok ile öldürdü. 

 KAYNAK: TÜRKİYE DİYANET VAKFI İSLAM ANSİKLOPEDİSİ                     

“Testi taştan korkar ama, o taş çeşme oldu mu, testiler her an ona gelmek için can atar.”

                                                                                                                                                           MEVLANA