Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun dördüncü toplantısı sonrası Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan yeni asgari ücretin net 22 bin 104 lira olarak belirlendiğini açıkladı. İşçinin hakkını savunmak amacıyla toplantıya katılan Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (TÜRK-İŞ) son toplantıya katılmadığı da dikkat çekti. Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) verilerine göre kasım ayında yıllık enflasyon yüzde 47,09 olurken asgari ücrete yapılan zammın ise yüzde 30 olması vatandaşların tepkisini çekti. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın 2014 verilerine göre Türkiye'deki 12,2 milyonu aşkın kayıtlı işçiden yaklaşık 5 milyonu, yani yüzde 40'tan fazlası, asgari ücretle çalışıyor. Yeni asgari ücretle ilgili TÜRK-İŞ Konya İl Temsilcisi Abdulkadir Tamak, Hak- İş Konya İl Başkanı Hüseyin Keçeci ve Ekonomi Yorumcusu Erdal Özel konuştu.

Abdulkadir Tamak

‘ÜLKENİN DURUMU VE GEÇİM ŞARTLARI NET OLARAK ORTAYA KOYULMADI!’

 Asgari ücretin kişinin ailesiyle birlikte ‘insana yakışır geçim şartlarını’ asgari seviyede sağlamasına imkan veren bir ücret olması gerektiğine dikkat çeken TÜRK-İŞ Konya İl Temsilcisi Abdulkadir Tamak, bu kapsamda Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun üç kez toplandığını ancak üç toplantıda da hükumet ve işveren kesiminin herhangi bir teklifte bulunmadığını aktardı. Komisyonun tespit çalışmalarında ülkenin ekonomik durumu ve geçim şartlarının net bir şekilde ortaya koyulmadığını ifade eden Tamak, “Asgari ücret; işçinin gıda, konut kirası, doğalgaz, elektrik, su, giyim, sağlık, ulaşım ve kültür gibi zorunlu ihtiyaçlarını günün fiyatları üzerinden karşılamaya yetecek ücret olmalıdır. Komisyonda görev yapan işçiler, içinde bulundukları geçim şartlarını ortaya koymuş ve asgari ücretin bu çerçevede tespit edilmesi gerektiğini ifade etmişlerdir.” diye konuştu.

‘BİR TEKLİF GELMEDİ, MASAYA OTURMADIK’

Sendika olarak asgari ücretin 29 bin 583 TL olması gerektiğiyle ilgili geçtiğimiz günlerde bir açıklama yaptıklarını belirten Tamak, bu teklifin altında bir teklif durumunda masada yer alınmayacağı ile ilgili de açıklama yaptıklarını belirterek, “TÜRK-İŞ'in teklifine karşılık bugüne kadar ne Hükümetten ne de işverenden herhangi bir teklif gelmemiştir. Asgari Ücret Tespit Komisyonu 24 Aralık günü akşamı ‘karar için’ toplantıya çağrılmıştır. TÜRK-İŞ Yönetim Kurulu, asgari ücret teklifi konusunda bir bilgilendirme yapılmadan düzenlenen toplantıya katılmama kararı almıştır" şeklinde konuştu.

Hüseyin Keçeci

‘DAĞ FARE DOĞURDU, TİYATRO DEVAM ETTİ!’

Açıklanan asgari ücretle ilgili konuşan Hak- İş Konya İl Başkanı Hüseyin Keçeci, kimsenin ummadığı bir rakamın, ansızın açıklandığını ifade etti. Açıklanan rakamda işverenlere kulak verilerek bir ücretin belirlendiğini aktaran Keçeci, “Güncel yaşam şartlarını karşılamayan bir ücret açıklandı. Tepkiler çığ gibi! Kimse memnun değil, bu ücretle bir ailenin geçimini sağlayamayacağı aşikâr.” dedi.

‘VATANDAŞIN YAŞADIĞI, YAZANDAN DAHA FAZLASI!’

Yıl ortasında yeni bir zaman olup olmayacağı konusunda olumsuz bir tahminde bulunan Keçeci, “Yıl içerisinde tahmini olarak enflasyonun yüzde 30’a düşeceğini düşünmüyorum. Vatandaşımızın yaşadığı reel enflasyonun, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı verilerden daha yüksek düzeyde olduğunu düşünüyorum. Kâğıt üstünde bir enflasyon belirlenebilir ancak vatandaşımızın yaşadığı, yazandan daha fazla.” ifadelerini kullandı.

Erdal Özel

Kökleriyle büyüyen bir çınar
Kökleriyle büyüyen bir çınar
İçeriği Görüntüle

ZARURİ GİDERLER, TALEP ENFLASYONUNU DÜŞÜRMEZ

TÜİK’in yayımladığı son verilere göre kasım ayında yıllık enflasyon yüzde 47,09 oldu. Merkez Bankası'nın piyasa katılımcıları anketine göre ise yıl sonu enflasyon beklentisi yüzde 45,28'e olarak kaydedildi. Yüzde 45’lere dayanan enflasyonist ortamda yüzde 30 oranında yapılan asgari ücret zammını Ekonomi Yorumcusu Erdal Özel değerlendirdi. Enflasyonla mücadelede farklı modellerin uygulanabildiğine dikkat çeken Özel, Türkiye’de de son dönemde talep enflasyonu başlığında talebi azaltmaya yönelik bir politikanın izlendiğine dikkat çekti. Asgari ücrete yapılan düşük orandaki bu zammın, 2025 yılından beklenilen enflasyona bir etkisi olmayacağını ifade eden Özel, bu durumu şöyle açıkladı: “Özellikle asgari ücretli insanların alışveriş yaptığı ürünler, zorunlu ihtiyaçlar! Yani harcamadan kısılamayacak, talep azaltma politikasına dahil olmayan ihtiyaçlar. Mecburi olarak yapılacak harcamalarda gelir- gider dengesini tutturamayan vatandaş kredi kartına yüklenecek ve dolayısıyla bu düşük zam, insanların borçluluk oranını artıracak.”

‘FAİZ ORANLARI DÜŞEBİLİR ANCAK VATANDAŞI RAHATLATMAZ’

Talep azaltmaya yönelik uygulanan enflasyonla mücadele planlamasında kredi faiz oranları da artırılmış; vatandaşın giderlerini kısmasına olanak tanınırken bu durum, işletme sahiplerinin yeni yatırımlar yapmasının da önüne engel olmuştu. Piyasadaki bu durgunluğa yönelik Merkez Bankasının 2025 yılı içerisinde faiz oranlarında bir düşüş yapabileceğini aktaran Ekonomi Yorumcusu Özel, “Burada yalnızca bordrolu çalışanların ihtiyaçları değil, finansmana erişimde zorlanan firmalar dolayısıyla ülkenin ekonomisinde de daralma görülür. Finansmana ulaşımı kolaylaştıracak indirimlerin başlamasını bekliyorum. Ancak faiz düştükçe döviz de yukarı yönlü hareket edeceğinden insanları rahatlatacak bir indirim de beklemiyorum.” diye konuştu.

‘BU MAĞDURİYETİN GİDERİLMESİ, ORANSAL ZAMLA MÜMKÜN DEĞİL’

Enflasyonla mücadele kapsamında uygulanan kararların yanı sıra asgari ücretle geçinen insanların da düşünülmesi gerektiğinin altını çizen Özel, vatandaşların şu anda yüzde 45’leri gören enflasyonist ortamın etkisinde olduğunu aktardı. ‘Bir bireyin zorunlu ihtiyaç ve kültürel faaliyetler de dahil bir aylık ihtiyaçlarını karşılaması için yeterli ücret’ tanımına uymayan bir ücretle vatandaşın karşı karşıya kaldığının altını çizen Özel, “Asgari ücrete henüz zam olmadan hizmet sektöründe zamlar yapılmaya başlandı. Asgari ücretlilerin mağduriyetinin giderilmesi, ne yazık ki oransal seviyelerde bir artışla mümkün değil. Burada tanımların ve asgari ücret uygulamasının değişmesi gerekiyor.” diye konuştu.

‘TÜM ÇALIŞANLARIN AYNI MAAŞI ALDIĞI DÜZEN,YALNIZCA KOMÜNİST ÜLKELERDE OLUR’

Özel, asgari ücretin 4 kişilik bir ailenin yaşam standartlarını karşılamaması rağmen Türkiye’de yüzde 40’tan fazla kişinin asgari ücretle çalışmasının tartışılması gereken asıl konu olduğuna dikkat çekti. Bu kapsamda çözüm önerisi sunan Özel, ikinci bir asgari ücret ortaya çıkarılarak yıllarca sektöre hizmet veren kişi ile meslek hayatına yeni başlayan kişilerin aynı düzeyde maaş almasının önüne geçilerek refah payının da böylelikle artırılabileceğini belirtti. Özeli konuyla ilgili, “Asgari ücretin, 6 aylık stajyer eğitim ücreti olmasını tavsiye ediyorum. Yani ikinci bir asgari ücret belirlenmeli. 10-15 yıldır çalışan insanlarla işe yeni başlayan insanların aynı maaşı alması, ancak komünist ülkelerde olur!” dedi.

Muhabir: HACER CEYLAN ZAMAN