7 Haziran'da gerçekleşen seçimin ardından yapılan açıklamalara bakıyorum da hayrete düşmemek elde değil.
Açıklamalara göre "Konya evladına sahip çıkmış, büyük destek vermiş, Konya gereğini yapmış..."
Şimdi seçim sonuçları bu ifadeleri doğruluyor mu?
Bir kere milletvekili sayısı artmadı Konya'da; AK Parti'nin.
2011 genel seçim sonuçlarıyla aynı;
11 AK Parti
2 MHP
1 CHP
2015 genel seçiminde AK Parti, milletvekili sayısını 12'ye çıkaramamış ki bir başarıdan söz edilsin.
Gelelim oy oranına yine bir düşüş var.
Yüzde 69,9 oy oranı, yüzde 65,4'e geriledi.
Oy oranında da bir başarı gözükmüyor.
Gelelim kimin kaç oy aldığına.
2011 genel seçiminde;
AK Parti 808.274
MHP 152.797
CHP 118.957
SP 25.284
2015 genel seçiminde;
AK Parti 798.526
MHP 200.395
CHP 118.822
SP 36.377 oy almıştır.
Dolayısıyla AK Parti'nin oy sayısında da bir artış yok.
Hatta 9 bin 748 oy kaybı var.
Buna karşılık Konya'da ikinci parti konumunda bulunan MHP oyunu 47 bin 601 artırmış, CHP oy oranını korumuş, SP de 11 bin dolayında oy artışı yaşamış.
Şimdi bu tablo karşısında AK Parti'nin, AK Partililerin veya AK Parti'nin zafere çıkacağına inananların bir başarıdan söz etmesi mümkün mü?
Elbette ki mümkün değil.
Çünkü sonuçlar ortada.
Ama buna rağmen "Başarı elde ettik" ifadelerinin akla ve mantığa uymadığı gibi seçmen nezdinde bir geçerliliği de yoktur.
Peki, oy oranı artması beklenen Konya'da neden oy kaybı yaşadı AK Parti?
Bu soruya AK Parti, kendi içinde cevap arayacaktır ama yine de biz düşüncemizi söyleyelim.
Bir kere topluma bir şey veremediler.
Hem milletvekili adayları hem de il teşkilatı Konya'da siyaseti 5 konu üzerinden kurdu?
Konya Başbakanı'na sahip çıkıyor,
Hızlı Tren ve Metro (Ki metro önemli bir hamleydi, eğer bu proje gerçekleşmeseydi kayıp daha çok olurdu),
28 Şubat sürecindeki yanlışlıklarla birlikte başörtüsü mağduriyeti,
Başkanlık Sistemi,
Çözüm Süreci...
Oysa bu söylemler önemli olmakla birlikte suyun üzerinde olan, bilinen gerçekliklerdi.
Ama önemli olan suyun altıydı.
Muhalefetin asgari ücret 1400-1500 TL, çiftçiye mazot 1500-1750 TL, emeklilere-memurlara yılda iki maaş ikramiye, dar gelirliye faizsiz konut, öğretmen ve polislere 3600 ek gösterge, emekli maaşlarının artırılması... gibi seçmenin beklediği ve sıkıntılarını çözecek projeler ortaya koyamadılar.
Koyamadıkları gibi alay ettiler.
"Bunların hiçbir imkansız, muhalefet değil mi bol keseden atıyorlar..."gibi ifadelerle seçmene gittiler.
Oysa seçmen gözünde AK Parti'nin ifade ettiği gibi 947 TL büyük para değildi, mazotun 2 liranın altına düşmesi de hayal değildi.
Nitekim seçim sonrası ortaya çıkan sonuçlar bunu gösteriyor...
Diğer yandan en büyük yanlış "Konyalılık" vurgusunun abartılması oldu.
Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun, Konyalı olması nedeniyle seçmen zaten gereğini yapacaktı ama Konyalılık vurgusunun insanların beklentilerinin önüne geçilmeye çalışılması ters tepki yaptı.
Daha önceki ifade etmiştim;"AK Parti'nin Konyalılık kavramını bırakıp, projelerden bahsetmesi yararına olacaktır. Aksi takdirde 7 Haziran akşamında hayal kırıklığı yaşama ihtimalinin olmayacağının kimse garantisini veremez" diye.
Çünkü insanlar asgari ücretten, elektrik, su, doğalgaz, toplu taşıma ücretlerinden, sendikalaşmadan, emekli maaşlarından, tarım girdilerinden, işsizlikten, yoksulluktan, yolsuzluktan... şikayetçi.
Bu noktada muhalefet partileri gibi projelerini açıklamalıydı. Bir partinin asgari ücret noktasında vaadini eleştirmektense kendi verecekleri asgari ücret miktarını ifade etmeliydi.
Fakat bu yapılmadı.
Seçmen, "Hayat standardım nasıl yükselecek?" derdindeyken Konyalılığın karın doyuramayacağını sandıkta göstermiş oldu...
Onun için bu seçimden Konya'da bir başarı çıkarmaya çalışmak veya tabloyu öyle göstermeye çalışmak anlamsızdır.
Bunun yerine AK Parti İl Teşkilatı ve AK Parti Genel Merkezi şapkasını önüne koyup seçimin muhasebesini yapmalıdır.
Aksi takdirde; "Biz ne yaparsak yapalım halk bize oy verir anlayışı" bitmiştir...