CHP gizemli bir parti. Aşkları, idealleri, aksiyonlu yaşantıları, kavgalı kurultayları. Kime benzerler, kimi taklit ederler, neyi savunurlar, neleri eleştirirler bilemezsiniz. Birinin ak dediğine diğeri çok rahat kara diyebilir.
Ama bir tek şeyden ödün vermezler. Osmanlıyı biz yıktık, cumhuriyeti biz kurduk. Bu onların olmazsa olmazı. Birde Kemalizm. Kendi deyimleri ile Atatürkçülük.
Atatürk ilke ve inkılâplarını benimserler mi bilmiyorum ama bildiğim tek şey Atatürk adıyla yazdıkları partinin amentüsü sayılan altı ok ve din karşıtlığı.
Bu onların olmazsa olmazı.
Atatürk istismarının yapıldığı başka bir parti hatırlamıyorum.
Hâlbuki Atatürk cumhur reisi olduktan sonra ismet İnönü başbakandı.1937 sonbaharında milletvekilleri önünde yapılan kavgadan sonra Atatürk İnönü'yü başbakanlıktan azletmiş yerine vekâleten Bayar'ı atamıştı. Kısaca Atatürk ömrünün son günlerini İnönü'ye küs olarak geçirmişti.
CHP ideolojik kök olarak cumhuriyetten öncesine dayanır. İttihatçılara hatta jön Türklere kadar gider. Jön Türkler, Osmanlı İmparatorluğu'nun son döneminde ortaya çıkan milliyetçi, laik ve meşrutiyetçi önceleri muhalif olan daha sonraları ise iktidar olan kişilerdi.Genç Türkler kavramı yeni bir kavram değildir. Bu kavramların kullanımı daha çok Avrupa'da oluşan yönetime muhalif kesimlerin oluşturdukları partilerin bir benzeri gibi görünmek olduğu için kullanılmıştır. Daha sonra aynı ilkelerle ittihatçılar ortaya çıkmıştır. Hatta Atatürk'te bir dönem içlerinde bulunmuş daha sonra saraya damat olmak hevesimidir başka sebep midir bilinmez. Ayrılmıştır.
Tek parti dönemi olan 27 yıllık iktidarından başka pek önemli başarıları yoktur. Merhum Ecevit'in İnönü'yü tasfiye etmesinden sonra en parlak dönemini Milli Selamet Partisi ile kurdukları koalisyonla yaşamışlardır.
Rahmetli Erbakan'ın cesareti, basireti ve mahareti ile Kıbrıs fatihi unvanını almış aynı zamanda Erbakan'ın başlatmış olduğu ağır sanayi hamlesi ile başarılı bir hükümet dönemi geçirmiştir. Ancak Erbakan'ın etkinliği ve öne çıkması ile başarının tek mimarı olma içgüdüsü ile hükümetten ayrılmışlar ve 1977 seçimlerinde ciddi bir oy patlaması ile birinci parti olmuşlardır.
Ancak çıkarılan milletvekili sayısı tek başına hükümet olamaya yetmediği için tarihin yüzkarası olan ''Güneş Motel'' olayı ile bakanlık vaatleri ile 11 milletvekilini transfer edip hükümeti kurmuşlardır.
İşte ne olduysa bundan sonra oldu. Ülkede başta temel tüketim maddeleri ve petrol ürünleri karaborsaya düşüp tezgâh altından satılmaya başlandı. Benzin karneye bindi. Mazot, fuel oil yok.
Eskiden araç ruhsatnameleri çok sahifeli idi. Her petrol istasyonuna trafik polisi görevlendirilir pompanın başında durur 50 TL'lik benzini ruhsatın arka sahifesine işlerlerdi. O benzin bir hafta yetmek zorundaydı. Bendeniz bizzat yaşadım.
Kurdukları ''köy-kop'' larla yurt dışından ithal edilen traktörleri yandaşları marifeti ile yine yandaşlarına fahiş fiyatlarla pazarladılar. Yandaş belediyeleri ise yağ, sigara, çay, şeker, tüp gaz gibi temel ürünleri depolarında stokladılar ciddi para kazandılar.
İşte pek methettikleri CHP'nin Karaoğlan dönemi böyle geçti. Sosyal güvenlik bakanı ile gümrük ve tekel bakanı yüce divanda yolsuzluktan yargılanıp cezaevine gönderildi.
Yine 2001 yılında dönemin Cumhur Başkanı tarafından MGK toplantısında anayasa kitapçığı fırlatması sonucunda Cumhuriyet tarihimizin en kara gününü yaşadık. Gecelik faizlerin 9000-10000 leri bulduğunu gördük. Herkes servetinin yarısını kaybetmiş oldu bir gecede. O zaman da ANASOL-M hükümeti vardı iş başında. Başbakan Bülent Ecevit'ti.
Sonra Baykal dönemi başladı. Onu da nahoş bir kasetle gönderdiler. Ben kasetin gerçek olduğuna pek ihtimal vermiyorum ama tertibin kendi içlerinden iktidar hırsı ile yapıldığını düşünüyorum.
Ve yerine tarihinin en renkli, kendini Gandhy sanan Kılıçdaroğlu dönemi başladı. Yaptıklarıyla gafları ile meşhur. Girdiği her seçimi kaybettiği Erdoğan'a düşmanlığının esiri. Onu yenebilmek için yeri geldi bozkurt oldu, yeri geldi dindarlaştı, Ekmeleddin'den medet umdu, olmadı.
Laikleşti, oda olamadı. Biti kadar sevmediği saadetçi Mehmet Bekaroğlu'nu transfer edip partiye muhafazakâr kimlik kazandırmak istedi. Hatta genel merkez binasına mescit bile açtırdı.
Şimdi tutturmuş bana 4 yıl verin bakın nasıl yöneteceğim. Yahu İstanbul'u çöplüğe çevirip, susuzluktan neredeyse teyemmümle idare ediyorlardı. Ankara ise sormayın. Belediye başkanınızın adı şehrin ana arterlerinde oluşan çukurlar yüzünden ''ÇUKUR ALİ''ye çıkmıştı.
Allah bir sefer sizin iktidarınızı gösterdi. Neler yaptığınızı gördük.
Mehmet Akif'e bir resepsiyonda eksik arayan bir üslupla sormuşlar ''üstat tekrar milli marş yazmanızı isteseler aynısını mı yazarsınız?''diye. Üstadın cevabı pek manidardır. ''Allah bir daha bu millete istiklal marşı yazdırmasın'' diye.
Yani Allah sizin iktidarınızı bu millete bir daha göstermesin.
Hoş, şimdi de Şişli'yi yönetememişsiniz koca ülkeyi nasıl yöneteceksiniz.
Vaadleri de babalar gibi.''CHP iktidarında taşeron işçi kalmayacak hepsi kadrolu olacak.'' İyide Sayın Kılıçdaroğlu sözlerinizde samimi iseniz iktidar olduğunuz belediyelerdeki taşeron olan işçilerini önce bir kadroya alın sonra merkezi yönetime talip olun.
Diyeceksiniz ki ''efendim kadro almak için bakanlığın izni gerek''
Sayın bayım; Bakanlıkla falan uğraşmanıza gerek yok. Taşeronla iş akdi yaparken işçinin haklarını yazarsınız şartnamenize, yani kadrolu işçi ile aradaki farkı kapatırsınız olur biter. Bu işlem hiçbir mevzuatta karşı gelmez. Yapabilir misiniz?
Ama işinize gelmez. Hem işçiyi sömüreceksiniz, hem de işçi üzerinden siyasi rant sağlayacaksınız öylemi?
Öyle Tayyip Bey düşmanlığı ile yaptığınız siyasetle ülke yönetilmez.
Ekonomi, tarım, sanayi, eğitim, kültür, asayiş, güneydoğu, dış Türkler, dış pazarlar hakkında, bölge ülkeleri, Filistin sorunu, Somali, Sudan gibi dış politika ile hiçbir görüşünüzü duyamadık bu güne kadar.
Yapanların yaptıklarını eleştirmekten başka ne açıkladınız bu millete.
Bir manifestonuz bile yok. Varsa yoksa Tayyip düşmanlığı. Tayip beyin bu denli büyümesinde en büyük katkıyı da maalesef siz ve partiniz yapmıştır.
En büyük özelliklerinizden biride reddi mirasçı olmanız.
Genç Türkleri, ittihatçıları işlerine geldikleri gibi kabul veya ret ederler. Osmanlı ve Selçuklunun adını bile anmazlar. İnönü'yü severlerdi. Ama bir TV programında Sayın Kılıçdaroğlu onu da ret etti. 1971 muhtırasından sonra askeri vesayetin kuracağı teknokrat hükümetine hiçbir parti milletvekili vermezken, İnönü'nün genel başkanı olan CHP Nihat Erimi vermişti.
Buna karşı çıkan genel sekreter Ecevit daha sonra İnönü'yü devre dışı bıraktı. İşte bu sebepten dolayı Sayın Kılıçdaroğlu biz İnönü ile yollarımızı o zaman ayırmış olduk dedi. Ey CHP'liler gördünüz mü liderinizi(?) nasılda unutuverdi milli şefinizi.
Bir de CHP çok çabuk oyuna ve gaza geliyor.
Dersim olayları malum. Devletin iddiası, ''orada ayaklanma var'', halk ise ''soykırım'' var diyor.
Ama sonuç; Sağlıklı bir Devletin yapamayacağı türden.13000 sivil, 110 asker öldü, 12000 sivil ise çoluk çocuk, kadın yaşlı herkes zorunlu tehcire uğradı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan devlet adına Dersimli'lerden özür diledi.
Bir kaç sağduyulu CHP'li özür dileyecek oldu onları hemen partiden kovdular.
''Arsız hırsız ev sahibini bastırır'' demiş atalarımız.
Bakın CHP'li Dilek Akagün Yılmaz'ın özür dileyenlere gösterdiği tepki. Dersim olayları nedeniyle özür dilemesi gereken CHP değil, ayaklanmayı kışkırtan, ölümlere neden olan emperyalizm ve işbirlikçileridir yani birileri bizim halkı kışkırttı biz sorumluları bulmak yerine şehri toptan cezalandırdık demeye getiriyor. Yahu siz bunun komplo olduğunu, ülkemize ekilen fitne olduğunu göremeyecek kadarda mı basiretsizsiniz?
DEVLET AKLI İLE HAREKET EDER NEFSİ İLE DEĞİL.
Emperyalizmle iş tutan siz değil misiniz?
Siz değimlisiniz kan kokusu almış çakalların karşısında direnen Osmanlı'yı ve Hilafeti yıkan?
Siz değimlisiniz Abdülhamit Han'ın üzerine tapulu Musul Kerkük petrollerini ''padişah mülküdür bizi ilgilendirmez deyip Avrupa istinaf mahkemesine avukat göndermeyen?
Siz değimlisiniz Musul petrollerinin gelirinin %10'unu 25 yıllık hakkının 4 yılını aldıktan sonra 21 yıllık hakkını 500.000 sterlin'e İngiltere'ye satan?
Siz değimlisiniz Batu'mu Ruslara, Batı Trakya ve on iki adayı Yunan'lara veren?
Şimdide ülkede darbe girişiminde bulunmak isteyen bir grup cemaatle aynı yatağa giren, siz değimlisiniz?
En önemli özelliklerinden biride taklitçilikleri. Hep birilerini taklit ederler. Biri Tony Blair özenir Ricky Martin taklidi yapar, diğeri kendini Gandi zanneder. Yani kendileri gibi hiç olamazlar.
SİYASİ GELECEĞİNİ KARŞISINDAKİNİN BAŞARISIZLIĞI ÜZERİNE DÜŞÜNEN, ASKERİ VE YARGI VESAYETLERİNDEN MEDET UMAN, ULUSLAR ARASI EGEMEN GÜÇLERİN İKİ DUDAĞI ARASINDAN ÇIKACAK KELİMELERE ENDEKSLİ BİR YAPININ BU ÜLKEYİ İDARE ETME HAKKI VARMIDIR?
