Geçtiğimiz sezonu sekizinci sırada bitirip bu sezon için çıta yükselten Konyaspor'da transfer çalışmaları taraftarın beklentisini karşılamaktan oldukça uzak.
Transfer sezonu açılır açılmaz 2 yabancı futbolcuya birden imza attırdı yönetim. Dosa Junior ve Alban Meha. Özellikle duran topu kullanma konusundaki sıkıntımız nedeniyle Alban Meha'nın takımımıza kazandırılması sevindirici. İzlediğimiz kadarıyla duran topları çok etkili kullanan bir oyuncu.
Sonraki günlerde yapılan transferler ise taraftarı pek mutlu edecek türden değil. Almanya 2. liginden Selçuk Alibaz, Rize'den Serkan Kırıntılı ve Gençlerbirliği'nden Emre Can Atila.
Ben burada özellikle gençlerden alınan Emre Can ismine takıldım. Genç futbolcu bulma ve alma konusunda işinin piri olan bir başkandan genç oyuncu almak kolay bir iş değil. Bu konuda Cavcav'ın ne derece yetenekli olduğunu tüm Türkiye biliyor. Burada sorulması gereken soru şu: Bu çocuğu Cavcav nasıl bıraktı? Acaba Cavcav'ın göremeyip bizimkilerin gördüğü bir şeyler mi var? Her neyse bekleyip göreceğiz. Ama elinde Vedat Bora gibi bir yetenek varsa öncelik her zaman Vedat'ta olmalı. Bu sene gereken şans verilirse takımı yıldızı olacağından eminim.
Serkan mı yoksa Kaya mı diye sorsalar gözüm kapalı Kaya cevabını veririm. Bana göre Kaya, Serkan'dan çok daha kaliteli bir kaleci. Özellikle bu seneki performanslara bakacak olursan Serkan Kırıntılı transferi çok gereksiz bir hamle.
Gurbetçi Selçuk Alibaz'ı kimse tanımıyor. Şimdiden önyargılı olup olumsuz konuşmaya gerek yok. Hazırlık maçları bize gerekli bilgileri az çok verir zaten. Onu da bekleyip göreceğiz.
Torje konusunda çalışmalar devam ediyor. Takımın geçen seneki tartışmasız en başarılı ve en faydalı ismi. Muhakkak takıma tekrar kazandırılmalı. Gerekli olan fedakarlık her neyse kesinlikle yapılmalı ve Torje formayı giymeye devam etmeli.
Gidenler konusunda kesinlikle üzüldüğümü söyleyemem. Hatta sevindim bile diyebilirim. Fuchs layık olduğu yere PTT'ye geri döndü.
Hasan Kabze Akhisar'la anlaştı. Bizdeki ikinci ve son sezonunda tam bir hayal kırıklığı yaşattı. Bir çok maçta vasatın altında kaldı. Bu lig ve Konyaspor için yetersiz olduğunu çok net bir şekilde gördük. Gitmesi kesinlikle takımımıza bir şey kaybettirmez.
KÖR ÖLÜR!
Gelelim Mehmet Güven transferine! Bizde çok güzel bir söz var :Kör ölür badem gözlü olur kel ölür sırma saçlı olur. Mehmet'in durumu aynen bu. Sezon içerisinde son 3-4 maç hariç belki de takımın en kötü oyuncularından. Tribünlerin en fazla tepki gösterip sürekli protesto ettiği bir oyuncu. Osmanlıspor'a imza attıktan sonra sosyal medyada yorumlara bakıyorum sanki Messi'yi kaybettik. Yok şöyle mükemmel yok böyle harika bir oyuncu nasıl elden kaçırılır? Yahu bırakın hikayeyi. Bizim hepberaber seyrettiğimiz Mehmet Güven asla bu ligin topçusu değil. Bu kalitedeki bir oyuncunun da asla Konyaspor forması giymesini istemem. Ne diyelim yolu açık olsun.
KOMBİNEYE ZAM YOK
Kombine fiyatları değişmemiş. Geçen sezon hatırlarsanız bizim hayalperest yöneticiler 30 bin kombine satacaklarını iddia etmişlerdi. Taraftar guruplarına verilen sudan ucuz kombineleri saymazsak en fazla 7-8 bin civarında satar tahminimde yanılmadım. Üstelik yapılan yeni stadın heyecanına rağmen kombine satışlarının beklenenin çok altında kalmasından yönetim gerekli dersi almış olacak ki bu sene fiyatları sabit tutmuş. Yeter mi peki? Bence yetmez. Fiyatlar gene yüksek.
Geçtiğimiz sezon 18.632 seyirci ortalamasıyla Galatasaray ve Fenerbahçe'nin ardından ligi 3. bitirdi takımımız. Kapasitenin 42.000 olduğunu düşünürsek yakalanan bu ortalama oldukça düşük. Yeni yapılan statların olduğunu da göz önüne alırsak bu sene kim takımına daha fazla sahip çıkıyor göreceğiz.
Bu sene ise taraftarda genel bir isteksizlik var. Stadın hevesi alınmış sanki. Bunda yapılan daha doğrusu yapılamayan transferlerin etkisi oldukça fazla. Tribünlerin beklediği golcü transferi hala yapılamadı. Bunun haricinde takıma ofans olarak katkı yapabilecek birkaç oyuncuya ihtiyacımız var. Belki buralara alınacak kaliteli isimler taraftarı da kombine alma konusunda harekete geçirebilir.
YÖNETİME KOMBİNE TAVSİYESİ
Yıllardır tribünlerde olan koyu bir Konyaspor taraftarı olarak yönetime küçük bir kardeş tavsiyesinde bulunmak istiyorum. Kombine fiyatlarına şöyle bir baktığımızda fiyatlar uygun gibi gözükse de günümüz Türkiye şartlarında bu fiyatlar çok yüksek. İnsanların ay sonunu getiremediği, kredi kartlarına mahkum yaşadığı bir yerde futbola harcanan para gözlerde çok ama çok büyüyor. Maksat tribünlerin dolması değimli? Her dolu tribünde seyirci baskısı bize çok daha fazla puan kazandırmaz mı? Her galibiyetin 1 milyon TL olduğunu göz önüne alacak olursak yönetimin birinci önceliği tribünleri doldurmak olmalı. Bir nevi sürümden kazanmalı.
Bu fiyatlar yüksek. Bizim için yüksek. Benim tahminim taraftar gruplarına verilen kombine hariç yönetim 10 bin satarsa çok büyük başarı sağlamış olur.
Gelin henüz biletler satışa çıkmadan indirim yapın. Öyle az buz değil indirimin babasını yapın. Gelin yarı yarıya indirin bilet fiyatlarını. O zaman işte en az 30 bin kombine satarsınız. Dediğim gibi hem sürümden kazanırsınız hem de seyirci baskısıyla daha çok puan ve para kazanırsınız. Ve har maçımıza en az 35bin seyirci gelir. Anadolu'nun seyirci lideri gene biz oluruz.
Dediğim indirimli fiyatları yıllarını Konyaspor'a vermiş cefakar ve vefakar taraftarın hak ettiğini düşünüyorum. Yapın bir güzellik.
