Çok bilinmeyenli bir denklem gibi çıktığımız Beşiktaş maçından aldığımız muhteşem galibiyetle bu haftayı 4-1 geyiklerine sararak keyifli bir şekilde geride bırakıyoruz.

Çok bilinmeyenli diyorum çünkü yeni hoca ve yeni oyuncuların katıldığı ekibimizi sadece 90 dakika izledik. Takımımızda her ne kadar eski oyuncular olsa da kilit pozisyondaki yeni isimlerin performansını hep birlikte merak ediyorduk. Kravets in ilk maçında iki gol ve bir asistle oynaması, üzerine çok az pozisyon gelse de Sehiç in kalede güven vermesi, Cikaleshi nin kapasitesinin üzerine çıkmaya çalışması bu maç genelinde bizlere büyük keyif verdi ve asıl önemlisi de gördük ki takım disiplininden ödün vermeyip kararlı ve konsantre bir şekilde maça çıkılınca galibiyet de kaçınılmaz oluyor.

İsmail hoca takımla çok fazla antrenman yapma şansı bulamadı ama hem rakibi hem de Konyasporumuzu iyi analiz ettiği bir gerçek. Yorgun rakibe karşı nasıl oynanır ve eldeki kadrodan nasıl verim alınır bu maçla göstermiş oldu hocamız.

Maçı dikkatle takip edenler de mutlaka görmüştür ki Konyaspor sistem takımıdır ve sistem oyununa sadık kaldığı sürece istediğini bir şekilde alır. Biz bu oyunla büyük başarılara imza atmıştık ve bu oyunla kupalara uzanmıştık. Sistem içindeki oyuncuların uyumu ve kalitesi bizim sıralamamızı her zaman doğrudan etkiledi. Oyuncularda ki aidiyet hissi ve adaptasyonun yüksek olduğu her dönem biz başarılara ulaştık. İsmail hoca bu maçta sistemin ilk yapı taşlarını yerine koydu gibi görünüyor Denizli maçından sonraki milli arada bu felsefeyi tam olarak yerleştirirse diğer haftalarda böyle güzel maçlar izlememiz hiçte sürpriz olmaz.

Lig uzun maraton ve biz hala transfer defterini kapatamadık. Bu maça bakarak pembe tablolar çizmek kolay ama bu takımın 40 50 maç oynayacağı gerçeğini de unutmamamız gerekiyor. Bir an önce düşünülen oyuncular takıma kazandırılmalı ve milli arada hocanın tam kadro çalışması sağlanmalı.

Kalın sağlıcakla.