Pandemi sürecinde sağlığımızın vazgeçilmez olduğunu bir kez daha bütün dünya olarak anladık.

Salgın ve bulaşıcı hastalıklar karşısında vücudumuzun direncini attırmak için düzenli beslenme önemini yeniden kavradık.

Hastalıkları yenebilmemiz için öncelikle düzenli beslenip, vücudumuzun direncini artırmamadan başka bir yöntem de yoktur.    

Tabi ki vücudumuzun direncini artırmanın yöntemlerinden ön önemlisi de organik(doğal) ürünleri tüketmekten geçiyor.

Son yıllarda ve salgında organik ürünlere olan talebin sürekli büyümesiyle birlikte, bunu fırsata çevirmek isteyenlerinde çoğaldığı görülüyor.

Çeşitli hilelere başvuran fırsatçılar, gıda ürünlerini organik gibi satabilmekte ve bundan haksız kazançlar elde edebilmektedir.

Bu durum karşısında organik olduğundan şüphelendiğimiz ürünleri almayarak, hem sağlımızı hemde paramızın boşa gitmesinin önüne geçmiş oluruz.  

Hatta bu tür hileli gıda ürünleri satanları yetkililere bildirmeliyiz. Böyle davranmak bir vatandaşlık görevi olmalıdır diye düşünüyorum.

Sosyal medyada ve bazı e-ticaret sitelerinde, “Organik- Yöresel- Hakiki” gibi tanımlarla sahte ürünler piyasaya sürülüyor.

Organik ürün sahtekârlığına karşı Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken’in uyarısını sizlerle paylaşmak istedim.

Palandöken, Organik ürün sahtekârlığına karşı haklı olarak "Tanıdık Esnaf" önerisinde bulunuyor. 

Kelime oyunu yaparak sahte ve hileli ürünleri piyasaya sürenlerin son dönemde arttığını söyleyen Palandöken, İnternetten ya da merdiven altı yerlerden bu ürünlerin alınmaması gerektiğini dile getirerek, “Organik, doğal ya da yöresel yazılarak köy ekmeği, peynir, tereyağı, saman yapıştırılmış yumurta, tatlandırıcı kullanılmış bal, reçel gibi birçok gıda ürünü satılıyor. Özellikle sosyal medyada ve e-ticaret sitelerinde reklamlar yapılarak, 'organik', 'yöresel', 'hakiki' gibi tanımlarla müşteri kazanmaya çalışılıyor. Kelime oyunu yaparak sahte ve hileli ürünleri piyasaya sürenler son dönemde arttı. Oysaki doğal, yöresel veya organik ürün birbirinden tamamen farklı sistem ya da üretim aşamasından, birçok sertifika, izin, denetimle vatandaşa ulaştırılır."

Gıda ürünlerini organik ürün gibi satanlara karşı uyanık olmamız gerektiğine dikkat çeken Palandöken, güvenilir, sertifikalı ürün satan esnaflardan alışveriş yapmamızı dile getiriyor.  

Böylelikle haksız kazanç elde edenlerin önüne geçerken, kayıt dışı bu ticareti de önlemiş oluruz.

Gıda hilesinde temel faktörler, üretim eksikliği, vergi yüksekliği ve fiyat farkı olarak karşımıza çıkıyor.

Dünya Tüketici Örgütü'ne göre ise, bu yolla ortaya çıkan ekonomik kayıp tahminlere göre 60 milyar dolara yakındır.

Ülkemizde son 10 yılda üretimi 4 kat artan organik ürünlerin sahtekârlığının çoğalması karşısında denetimler yapılarak, gereken çalışmaları yapmaktadır.

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından yayınlanan taklit ve hileli ürünler listesinde birçok üründe zararlı maddeler tespit edildi.

Sağlığı tehdit eden bozulmuş, zehir saçan gıdaları üreten ve satan firmanın adı, ürün adı, markası, parti ve seri numarasını içeren bilgiler bakanlıkça, kamuoyunun bilgisine sunuluyor.

Gelelim, Çakma Organik ürün nasıl anlaşılır’? Sorusunun cevaplarına;

Hormonlu ürünler genetiği değiştirildiği için, kabuğu sert olur ve taşınırken ezilmez.
Aynı büyüklükte ve şekilde olmaları büyümelerini düzenleyen kimyasallarla sağlanır.
Üzerlerindeki kimyasal ilaç kalıntıları defalarca yıkansa bile çıkmaz. Kimyasallarla kısa süre içinde olgunlaşır.
Pürüzsüz ve güzel görünmesi için renklendirilmiştir. Hormonlu ürünler yılın her mevsiminde üretilebilir. Lezzeti ve kokusu organik olana göre daha azdır.

 

Sonuçta, organik diye aldığımız birçok hileli ürünlerden dolayı sağlımız tehlikeye girerken, ülkemizle birlikte bizlerde ekonomik kayıplar yaşıyoruz.

Diğer taraftan Hileli ürün satarak kayıt dışı kazanç elde edenler, işini dürüst yapan esnafın kazancını da önlemiş olur.

Bu tür olumsuzlukların yaşanmasını istemiyorsak yapmamız gerekende bellidir.

Organik ürün alırken öncelikle güvendiğimiz esnaflardan almalıyız. Şüphelendiğimiz ürünlerden uzak durmalıyız. Satanları da yetkililere bildirmeliyiz.

Böyle yapmakla hiçbir şey kaybetmeyiz. Aksine sağlımızı tehlikeye atmazken, paramızın da boşa gitmesini önlemiş oluruz.

Ne dersiniz sizce de böyle davranmak gerekmez mi?