Yaşadığımız asrın felaketi Kahramanmaraş merkezli ve 11 ilimizi maddi ve manevi olarak etkileyen can ve mal kayıplarının yaşandığı depremler sonrası ülkemiz gündeminin birinci konusu seçimler oldu.

Büyük olasılıkla bu seçimlerin güçlü ittifakları Cumhuriyet İttifakı ile Millet İttifakı olacaktır.

Diğer ittifaklarda olmasına rağmen, Cumhur ve Millet ittifakları güçlü bir biçimde seçimlerde öne çıkacaktır.

Bu seçim diğer seçimlere göre de oldukça önem arz ediyor. Çünkü Cumhur İttifakı Başkanlık Sisteminde kalınmasını isterken, Millet İttifakı da Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemine geri dönüşmesini istiyor.

Tabi ki bu iki sistemden birisinde kalınmasına 85 milyonunu oluşturan Milletimiz oyu vererek, ülkemiz için hangi sistem yararlı olacağının kararını verecektir.

Bir bakıma ülkemizin geleceğine karar verilecek olan seçimlerde, sağduyulu bir şekilde tercihini yaparken de en iyi hizmeti hangi partinin ve liderin vereceğini de oyuyla onaylayacaktır.   

Ülkemizde 14 Mayıs’ta yapılacak seçimler için geri sayım başlarken, seçim çalışmalarına da hız verildi.  Uluslararası kamuoyu da gelişmeleri anbean takip ediyor.

Birçok yabancı medya kuruluşu Türkiye’de son dönemde yaşanan ekonomik kriz, yaşam maliyetlerinin artması, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın adaylığı ve muhalefetin hamlelerini analiz etmeye ağırlık veriyor.

Diğer taraftan da vatandaş olarak bizlerde, ülkemize yararlı hizmet verecek ve sorunlarını hangi parti çözecek tartışmalarını sürdürüyoruz.

Cumhur İttifakının adayı yeniden Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Millet İttifakının adayı da CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'dur.

Bunun dışındaki ittifaklarda Cumhurbaşkanı adaylarını birer birer açıklıyor.

Gelelim seçimlerin kazanılmasına yönelik yapılmakta olan ittifakların güçlendirilmesine,

 Yasal olarak siyasi partiler ülkemize hizmet vermek ve iktidara gelmek için kurulmuşlardır.

İktidara geldiklerinde uygulayacakları politikaları hayata geçirmek için faaliyetlerini sürdürüyor.

 Buna hiç bir kimsenin bir itirazı olacağını da düşünmüyorum.

Yalnızca bir başka partiyle ittifak yapılacaksa çok dikkatli olunmalıdır.

Partiler, ülkemizin geleceğine yön verecek,  sorunları çözecek ve her yönüyle kalkınmasını sağlayacak çalışmalar yaparak, politikalar üretmelidir.

Gelinen süreçte artık ülke olarak bir seçim havasına girmiş durumdayız. Siyasette seçime odaklandı.

 14 Mayıs’ta sandığa giderek, Cumhurbaşkanı adaylarıyla birlikte milletvekili adaylarına da oy vereceğiz.

Cumhurbaşkanı adayları seçim çalışmalarını hızla sürdürüyor. Saha çalışmalarında yapacaklarını ve ülke sorunlarını nasıl çözeceklerini anlatıyor.

Seçmen olarak bizler sandıkta ülkemizin geleceğine şekil verecek, sorunlarını çözecek adaylara oyumuzu vereceğiz.

Bu hepimizin bir yurttaşlık görevidir. Sandığı gitmek istemeyenlere de diyeceğim. Mutlaka sandığa gidip ve oyunu kullanın diyorum.

Oyunuzu kullanmakla ülkemize ve geleceğine sahip çıktığını bir kez daha gösterirsiniz.

Türkiye’de son dönemde yaşanan ekonomik kriz, yaşam maliyetlerinin artması ve gelecek kaygısı vatandaşları derinden etkilemeye devam ediyor.

Bunun yanında,  toplumda ağırlık olarak normalleşme beklentisinde çok yüksek olup, seçim sonrası geçinebileceği, ekonomik sorunların yaşanmayacağı bir ülke ve bunların yapacak bir iktidar beklentisindedir.

Vatandaş olarak bizlerin bu beklentisi doğal olduğu kadar, haklı bir taleptir.

 Bu seçimlerin en önemli konusu, ekonomik kriz, yaşam maliyetlerinin artması, depremler ve gelecek kaygısı olacaktır.

Umarım, 14 Mayıs sonrası seçilen Cumhurbaşkanı ve Milletvekilleri hiç vakit kaybetmeden ülkemizin sorunlarının çözümüne odaklanır.

Bizlerin her geçen gün kaygısını arttıran her türlü sorunlar çözüme kavuşturulur.

Ne dersiniz sizce de öyle yapılması gerekmez mi?