On bir ayın bir sultanı mübarek ramazan ayı geldi kapımıza dayandı. Hoş geldi sefa geldi.

Ramazan ayı deyince akla bereket gelir. Herkes Ramazan ayının bereketinden istifade edebilmek için kendince bir takım hazırlıklara girişir.

Ramazan ayı temizlik ayı! Ramazana temiz girilmesi için evler cilalanır, camlar kapılar silinir, yerler süpürülür, halı ve perdeler yıkanır, taşlıklar balkonlar temizlenir.

Ramazan günlerinde yenilmek üzere erişteler, makarnalar, reçeller ve şerbetler hazırlanır. Envai çeşit şuruplar hazırlanır.

Ramazanda yufkanın ayrı bir ehemmiyeti vardır. Yufka ekmeği, ramazan sofralarının sultanıdır. Çumra'da Yufka ekmeğe şebit diyorlar. Çumra'nın Dinlendik Köyünde bütün hanımlar Ramazan hazırlıkları esnasında özellikle yufka ekmek yapımında birbirlerine yardım ederler. Bir gün bir hanımın yufkasını ederler, başka bir gün diğer hanımın yufkasını açarlar.

Ramazan ayında insanların başkalarına yardım etme ve merhamet duyguları da gelişiyor. Hanımlar kendi yufkalarını açtıkları gibi evlerinde bu imkâna sahip olamayan ya da imkânı olup da çok yaşlı ve hasta olduklarından dolayı güç yetiremeyen kadınların da ekmeğini yapıveriyorlar. Bu gerçekten takdir edilmesi gereken bir davranış!

Babamın rahatsızlığı sebebiyle bu ramazanı çoğunlukla Konya'da geçirecek gibiyiz. Bu sene köye gitme imkânım pek olmadı. Sağ olsun Hatice eltim, Ramazan için hazırladıkları malzemeleri benimle paylaştı. Biz “mayalı”, Konya'da “bazlama” derler; yaptığı ekmeklerden koca bir poşet arabamızın arkasına yerleştirdi. Yanına iki tane de somun ekledi. Bizimle birlikte dayımgile hazırladığı erzakları da gönderdi. İnsanın duygulanmaması elde değil. Allah kendinden ve ailesinden razı olsun.

***

İnsanın evini Ramazan hazırlaması, bunun için evini ocağını temizlemesi güzel bir davranış. Ama insanın her şeyden önce gönül hanesini Ramazana hazırlaması gerekir. Bunun için kalbimizden kin ve nefret tohumlarının kökünü söküp atmalıyız. İnsanları kırıcı sözlerden daima kaçınmalı onları incitmemeliyiz. Unutmamalıyız ki kalp, Allah'ın evidir. Cihana, âlemlere sığmayan Rabbü'l Alemîn kulunun küçücük kalbine sığar. Dolayısıyla kalp kırmakla, sadece o kimseyi değil Allah'ı da incitmiş oluruz. Yunus Emre'nin dediği gibi, bir kalp kırmakla “Kâbe'yi yetmiş defa yıkmış” oluruz.

Bu ayda her kim birine dargın ise fırsatı ganimet bilip gidip onunla barışma yollarını denemelidir. Bu konuda ilk adımı atan her zaman kazanır. Karşısındaki kişi barışmasa bile en azından kalbinde bir yumuşama meydana gelir. İkinci bir adımda bu yumuşama yerini kabule bırakır.

Kalbimizi güzel davranışlarla süslemeliyiz. Ramazan ayında neş vü nema bulan insanlara karşı cömert ve merhametli olma, yardımseverlik, iyilik, doğruluk, dürüstlük, adaleti herkese şamil etme gibi faziletli davranışlar diğer aylarda da devam etmeli, âdeta hayatımızın temel düstur olmalıdır.

Ramazan ayının bereketiyle günahlarımızdan tövbe edip, Cenab-ı Allah'tan af dileyelim. Onun kitabı olan Kur'an-ı Azimü'ş-şan'ı okumaya, okuduğumuzu anlamaya, verdiği mesajları hayatımıza uygulamaya çalışalım. Çalışanı Allah mahcup etmez.  Nasıl ki günlük nafakamızı temin hususunda canla başla çalışıyorsak, ahretimizi kazanmak için de canla başla çalışmalıyız. Allahü Zülcelal'in, mahzun bir kalble, ağlayan bir gözle, yanık bir gönülle yapılan duaları geri çevirmeyeceğini, kendisine açılan elleri boş bırakmayacağını ümit edelim. Asla ümitsizliğe düşmeyelim. Allah'ın lutfunun bol olduğunu, “rahmetinin gazabından üstün geldiğini” unutmayalım.

Herkese Ramazan-ı Şerifin hayırlara vesile olmasını diler, İslam âleminin Ramazanını kutlarım. Allah'a emanet olunuz. Rabbü'l- Alemîn, ülkemizi ve devletimizi, tüm İslam camiasını her türlü fitne ve belalardan uzak kılsın, rahmetiyle kuşatsın.

Âmin.