Yaşadığımız pandemi süreciyle birlikte ister istemiz yeni bir hayat düzenine geçildi.

Daha doğrusu birçok unuttuğumuz veya dikkat etmediğimiz ilişkilerimize yöneldik.

Birçok şeyin yeniden farkına vardık. Öncelikle sağlığımızın, komşu ilişkilerimizin, etrafımızdaki esnafı, mahalledeki dükkânı yeniden keşfettik.

Kendi mahallemizdeki ve semtteki farklı iş kolundaki esnafla alışverişlerimizi artmaya başladık.

Böylelikle esnaflarımızın ayakta kalmasına katkı vermiş olurken, insani ilişkilerimizde de dayanışmaya daha fazla önem vermeye başladık.

Bu güzel gelişme sayesinde birçok konudaki tercihlerde eş-dost tavsiyesine önem verilirken, daha sıkı bir ilişki gelişmeye başladı.

Umarım yeniden gelişen ve unuttuğumuz ilişkilerimiz yine eskisi gibi artar. Birlikteliğimiz daha da güçlendirir.

Bu konuda ilginç gördüğüm bir araştırmayı sizlerle paylaşmadan geçemeyeceğim.

Araştırmaya göre, Pandemi ile birlikte vatandaşların yüzde 86’sı tanıdık-bildik mağazadan alışveriş yapmayı tercih ederken, her 4 kişiden 3’ü esnafın tavsiyesine değer veriyor.

Alışverişlerinde yerel mağazaları tercih edenlerin yüzde 77’si ise, COVID-19 salgını bitse de aynı yerden alışveriş yapmaya devam edeceğini ifade ediyor.

Mastercard tarafından ülkemizin de içinde olduğu 16 ülkede gerçekleştirilen bu araştırmadaki en dikkat çekenin ise, Yerel İşletmelerin öneminin giderek artmasıdır.  

Bu durum oldukça güzel ve anlamlı bir gelişe olup, belki de bu sayede zor durumda olan esnafımızın ayakta kalmasına çok büyük katkı verecektir.

Araştırmanın yine ilginç olanı ise, Komşuluk İlişkilerinin geliştiğinin görülmesidir.

Geçtiğimiz yıla oranla, komşularına selam verenlerin oranı yüzde 64 olurken, her 4 kişiden 1’i komşusunun yedek anahtarını taşıyor.

Araştırmaya katılanların yüzde 46’sı komşularının online siparişlerini teslim alıp, ilettiğini belirtirken, yine komşularıyla aynı WhatsApp grubunda buluşanların oranı ise yüzde 24 seviyesindedir.

Böylelikle Kolay ve hızlı erişim tercih edilirliği artırıyor.

Yerel mağazaların tercih edilmesindeki en önemli etkenlerin başında yüzde 56 ile kolay ve hızlı erişim geliyor.

Her 2 kişiden 1’inin büyük marketlerdeki kuyruğa girmek istemediğini belirttiği çalışmada, 3 kişiden 1’i ise ulaşım kısıtlamaları sebebiyle yerel mağazaları tercih ettiğini söylüyor.

Ayrıca yerel işletmelerin ürünlerinin daha kaliteli-kıymetli olduğunu ifade edenlerin oranı ise, yüzde 32 seviyesinde yer alıyor.

Araştırmadaki ilginç sonuçlardan biriside Tercihlerde Eş-Dost Tavsiyesi öneminin giderek artmasıdır.

Harcamalarını kendi semtinde yapanlar için de ‘kolaylık’ yüzde 61 ile ilk sırada yer alıyor. Tüketicilerin yüzde 49’u ‘yerel işletmelerin toparlanmasına destek olmak’ amacıyla yereli tercih ediyor.

Yerel esnafın tercih edilmesinde eş-dost tavsiyesi yüzde 33 olarak ölçülürken, bu mağazalarda satılan ürünlerin daha kaliteli - kıymetli olduğunu ifade edenlerin oranı da yüzde 33 seviyesindedir.

Sonuçta Pandemi sürecinde ister istemiz yeni bir hayat tarzıyla hayatımızı sürdürmek zorundayız.

Bu süreçte, sağlığımızın, konu-komşu ilişkilerimizin, etrafımızdaki esnafı, dükkânı yeniden fark ederek, ilişkilerimizi arttırdık.

Böylelikle birbirimizle olan ilişkilerimizin daha da güçlendiğini gördük.

Bu süreçteki unuttuğumuz ve dikkat etmediğimiz birçok kültürümüzü yeniden yaşatarak, Pandemi sürecini sağlıklı bir şekilde atlatırız.

Eskiden olduğu gibi, mahallemizdeki esnafları ve dükkânları alışveriş yaparak, yaşatırız.

Ne dersiniz böyle davranmamız gerekmez mi?