14 Nisan gecesinde İran, İsrail’e drone ve füzelerle hava saldırısı gerçekleştirdi. Meşru müdafaa ve misilleme hakkını kullandığını açıklayan İran’ın İsrail’e karşı olan saldırısı tüm dünyada geniş yankı buldu. İran Genelkurmay Başkanı Bakıri, İsrail'e düzenledikleri askeri operasyonun başarıyla sonuçlandığını öne sürerek, devamını amaçlamadıklarını söyledi. İsrail Savaş Kabinesi'nin ise İran’a verilecek “yanıtı” görüşmek için toplanacağı bildirildi. İran devlet televizyonuna konuşan Muhammed Bakıri, Devrim Muhafızları Ordusu tarafından İsrail'e düzenlenen saldırıyı değerlendirdi. Bakıri, "Operasyon başarıyla tamamlandı. Biz bu operasyonu tam bir sonuç olarak görüyoruz ve operasyonun devamına yönelik bir düşüncemiz yok." dedi. Sivil yerleşim yerleri ile ekonomik bölgelerin vurulmadığını kaydeden Bakıri, çok daha fazla füze atabilme kabiliyetine sahip olmalarına rağmen İsrail'e saldırının uyarı seviyesinde kalmasına çaba gösterdiklerini kaydetti. Tel Aviv yönetiminin, İran'ın Suriye'nin başkenti Şam'daki konsolosluğuna saldırarak kırmızı çizgiyi aştığını belirten Bakıri, İran'a yönelik yeni bir saldırının olması durumunda İsrail'e daha geniş kapsamlı bir saldırı düzenleyeceklerini ifade etti.

2 9

İRAN MEŞRU MÜDAFAA DEDİ

İran Cumhurbaşkanı Reisi, İsrail saldırısını "meşru müdafaa" olarak niteledi İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, Suriye'deki İran konsolosluğuna yönelik saldırısı nedeniyle İsrail'in, Devrim Muhafızları Ordusu tarafından düzenlenen saldırıyla cezalandırıldığını söyledi.

DAHA GÜÇLÜ KARŞILIK VERİLECEK

İran Cumhurbaşkanı Reisi, ülkesi aleyhine gerçekleştirilecek her türlü girişime daha güçlü karşılık vereceklerini kaydetti. Devrim Muhafızları Ordusu Komutanı Hüseyin Selami de "İran çıkarlarını ve unsurlarını hedef alması durumunda İsrail'i hedef alacaklarını" söyledi.

Konuyla ilgili Yenigün Gazetesine özel açıklamalarda bulunan Gazeteci-Yazar Güngör Yavuzaslan ise, Gazze’de olan işgallerin bütün Ortadoğu’yu birinci dereceden etkilediğine dikkat çekti.

İtibar suikastı yapılıyor! İtibar suikastı yapılıyor!

İRAN, İSRAİL’E MİSİLLEME YAPTI

En son 1 Nisan’da İsrail’in İran’ın Şam’daki Büyükelçiliğine vurmasından sonra bir gerginlik olmaya başladığını anımsatan Gazeteci Güngör Yavuzaslan, İran’ın daha önceden buna cevap vereceğine dair açıklama yaptığını anlattı. Dolayısıyla 14 Nisan gecesinde İran’ın, drone ve füze saldırılarının İsrail’e bir misilleme olduğunu ifade eden Gazeteci Yavuzaslan, “Bu noktada Ortadoğu’da en uzun gecelerden biri yaşandı ve savaş riskiyle karşı karşıya kaldılar. Bu saldırı, İsrail’in 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana Gazze’ye saldırmasının sonucu olarak karşımıza çıkıyor. Gazze’de olanlar bütün Ortadoğu’yu birinci dereceden etkiliyor. İsrail sadece Filistin’deki masumları değil İran’ı da bölgede hedef alarak askeri etki oluşturmaya çalışıyor” diye konuştu.

İRAN-İSRAİL SAVAŞI GÖÇ DALGALANMALARINA SEBEP OLUR

Yavuzaslan, meşru müdafaa ve misilleme hakkını kullandığını açıklayan İran’ın, kendi ana karasından ilk defa İsrail’e bir saldırı gerçekleştirdiğine dikkat çekti. Bu açıdan bakıldığında İran’ın saldırısının diğerlerinden ayrıldığını belirten Gazeteci Yavuzaslan, “İsrail’e gücünü göstermeye çalışan İran, çok az sayıda drone ve roket gönderdi ve sivillere atış yapmadı. Ama bir yandan İran’ın yetersiz cevap verdiği yönünde bir görüş de ortaya çıkabilir. Filistin işgaline baktığımızda Ortadoğu’daki bu saldırı süreci biraz daha devam edecek. Bunun yanında özellikle ABD’nin İsrail’i tamamen koruma altına aldığını ve sınırsız destek verdiğini görüyoruz. ABD adeta İsrail’i himaye etti. İsrail de Lübnan’a hava saldırısı düzenledi ama bu sınırlı oldu. Çünkü bu tür saldırılar birkaç günde bir karşılıklı olarak yapılıyor. Ayrıca İsrail’in İran’a vekiller ya da füzeler ve dronelar üzerinden bir karşılık verip vermeyeceğini bekleyip göreceğiz. Bu noktada ABD’nin tavrı çok önemli. Eğer İsrail’den bir karşılık gelirse İran da buna cevap verecektir. Bir İran-İsrail Savaşı Ortadoğu’da her şeyden önce yeni göç dalgaları ve terör örgütlerinin hareketlenmesi demek. Bu da kolektif bir istikrarsızlığa yol açar. Bu istikrarsızlıktan birinci dereceden etkilenen ülke Türkiye olur” ifadelerini kullandı.

BAĞIMSIZ FİLİSTİN DEVLETİ KURULMAZSA ORTADOĞU’DA SULAR DURULMAYACAK!

Ortadoğu’da suların durulmamasının asıl sebebinin yıllardır devam eden Filistin işgali olduğunu vurgulayan Yavuzaslan, “Filistin sorunu çözülmedikten, Kudüs’ün uluslararası statüsü tanınmadıktan, egemen ve bağımsız Filistin Devleti kurulmayıp güvenliği sağlanmadıktan sonra Ortadoğu’da daha çok saldırı görmeye devam edeceğiz. Filistin işgali sonlanmadığı ve İsrail’in tehdit sorunsalı ortadan kalkmadığı sürece Ortadoğu’da sular durulmaz” şeklinde konuştu.

TÜRKİYE’DE BİR İÇ SAVAŞ SÖZ KONUSU DEĞİL

Yavuzaslan son olarak şunları dile getirdi: “Türkiye’de iç savaş provası 15 Temmuz akşamı gerçekleşti. Türkiye’deki milli kuvvet bu savaşı engelledi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu noktada siyasi liderliği de ön plana çıkmıştı. Dolayısıyla bundan sonra dışarıdan bir tehdide karşı Türk Silahlı Kuvvetleri ve ülkemiz kendi vatanını koruyacaktır. Bu bağlamda Ortadoğu’daki işgal ve saldırıların, Türkiye’de iç savaşa neden olacağını düşünmüyorum. Sadece güney sınırımızda ve Doğu Akdeniz’deki gerginlikleri artırma yönünde etki oluşabilir. Hürmüz Körfezi ve Kızıldeniz’deki su geçiş kanallarının istikrarsızlığı meydana gelebilir. İran, İsrail sermayeli bir gemiye el koymuştu. Bunlar global ekonomide krize neden olabilir.”

TUBA KAYA

Editör: Tuba Kaya