Son yıllarda seyrettiğim en güzel kupa diyebilirim Fransa 2016'ya. Sonucu önceden tahmin edilemeyen,  en iddialı bahisçilerin bile çuvalladığı bir turnuva oldu bu sefer.  Takımlar birbirine o kadar yakın ki günlük performanslar sonucu belirliyor.İlk grup maçlarında alınan puanlar ve oluşan sıralamalar sonucunda dengesiz iki 8'li grup oluştu. Bir tarafta finali oynayan Galler- Portekiz, diğer tarafta önce İtalya – İspanya sonra İtalya – Almanya.Daha grup finalini göremedik bile.Bu gün elenen İtalya diğer tarafta olsa direk final oynar diyebilirdik.Yazık oldu İtalya'ya yenilmeden elendiler.Taktik anlayışın, rakibi analizinin, koşunun ve dayanıklılığın ne kadar önemli olduğunu gösterdi.Belki  çeyrek finalde elendiler ama hoş bir seda bıraktılar hafızalarımızda. Aslında turnuva takımlarını daha sonra detaylı bir şekilde ele almak istiyorum, çünkü bu turnuvadan çıkarılacak o kadar büyük dersler var ki!

Milli Takım ile ilgili düşüncelerimi daha önceki yazılarımda paylaşmıştım.Artık bir kan değişikliğinin şart olduğunu düşünüyorum, Fatih ALTAYLI kadar keskin düşüncelere sahip değilim ama  hem teknik kadroya hem de bazı oyunculara teşekkür edilmeli.Türkiye Futbol Federasyonu yetkilileri ne düşünür ve karar verir bilemiyoruz  ancak saygı duyulan, işini iyi yapan ve Milli Takımı yukarı taşıyacak yeni bir teknik kadroya ihtiyaç olduğu kesin (Yerli Antrenör Olması Tercihimiz).Özellikle parasal yönden kazandıkları ve kişisel egoları ile Fatih TERİM yeterince gündem oluşturdu.Artık Türk Futboluna yarar sağlamaktan ziyade zarar veren bir zemin üzerinde hareket etmemekte fayda var,  hırpalanan ve gözden düşen teknik kadro ile oyuncular hakkında radikal kararlar verilmeli.Yaklaşık 30 yıldır futbolun içinde olan biri olarak, eski bir futbolcu, antrenör ve iyi bir izleyici gözüyle tespitlerimi sizlerle paylaşmak isterim.Oyuncuların orijinal mevkilerinde oynayacağı bir Milli Takım oluşturulmalı. Ömer Toprak inadından vazgeçilmeli, solda Caner ve sağda Gökhan Gönül için mutlaka alternatif isimlere süre tanınmalı.Gökhan Töre, Emre Mor, Volkan Şen gibi orijinal kanat oyuncularından daha fazla faydalanılmalı, orta sahanın ortasında Salih Uçan gibi genç yetenekler artık Milli Takımlar kadrolarında denenmelidir.  Belki erken olduğunu düşünebilirsiniz ama Galatasaraylı Sinan gibi City'li Enes gibi oyuncular için zaman geldi de geçiyor bile, birde Almanya liginde 10 golün üzerinde atarak hemen her takımın transfer listesinde yer alan Yunus Mallı gibi bir oyuncu daha fazla süre almalı.  Aslına bakarsanız birkaç mevki hariç oldukça hazır ama yoğrulmamış bir kadromuz mevcut.Bu oluşturulacak yeni yapı için cesaretli kararlar verilip uygulama zamanı gelmiştir.Futbolda dün yoktur, bugün vardır, gelecek için bir şeyler söylemekte imkansız olduğuna göre, KİMSE VAZGEÇİLMEZ DEĞİLDİR ! Yazının finalini ÖLÜM GRUBU  ile yapmak istiyorum.Hırvatları hazırlık maçlarında seyretmedim, İspanya'yı izledim, Çekleri de bizimle yaptıkları maçlardan hatırlıyorum.Bana göre grubun favorisi Hırvatlardı, gerek tempoları, gerek isim isim pozisyonlarda oynayan oyuncuların kalitesi beni yanıltmadı.

 İspanyolların ezberlenmiş oyun sistemini bir önceki Dünya Kupası'nda çözmüşlerdi, oyunu geniş alanda çabuk oynayan takımlar İspanya'yı yeniyordu.Yani kendi kalenize yakın savunma yaparken topu kaptığınızda hızlı ve doğru paslarla oynarsanız, İspanya'yı geride eksik yakalayıp yenme şansına sahipsiniz.Hatırlayalım, Dünya Kupası'nda Hollanda İspanya'yı parçalamıştı benzerini bu Avrupa  Şampiyonası'nda İtalya gerçekleştirdi.Hazırlık maçlarında da temposuz ve formsuz oluşları turnuvaya yansıdı.  Çek Cumhuriyeti de grubun en zayıf ama dirençli halkasıydı, kadro kaliteleri biraz iyi olsa bu gruptan çıkacak puanları alacak oyun anlayışları vardı.ASLINDA ÖLÜM GRUBU DEĞİL birbirine yakın takımların oluşturduğu en zayıf gruptu bizimkisi. Biz her zaman olduğu gibi olayı abartıp kendimizi dev aynasında gördük.Yazık oldu en iyi üçüncüler arasında 5. olarak son 16 takım arasına giremedik, çekirge bu sefer sıçrayamadı. Sıçrasaydı bizim çekirge sanırım birkaç kez daha sekebilirdi bu şansıyla ama olmadı.İyi mi oldu ? Belki de Türk Futbolunun geleceği açısından iyi oldu.Sonuç olarak gördük ki Ölüm Grubu sadece isimde kaldı,  maalesef bu gruptan çıkan iki takım son 16 maçlarında hiçbir varlık gösteremeden turnuvadan elendi. Hırvatlar için bir şey söyleyemem ama diğer üç takım da teknik kadrolarını ve kadrolarını yeniden gözden geçirmek zorunda olduğu gerçeğiyle yüzleşti! ŞİMDİ BEKLEME VE GÖRME ZAMANI, UMARIM HATALARDAN DERSLER ÇIKARIR VE DOĞRU KARARLAR ALIRIZ!