Bayram denince hepimizin hayalhanesinde farklı bir görüntü belirir. Özellikle de çocuklukta yaşanan o eşsiz bayramların anıları üzerinden uzun yıllar geçmesine rağmen zihnimizin bir köşesinde tazeliğini korumaya devam eder.

Eski bayramlara duyulan özlemin beklide en önemli nedeni; sevmenin ve sevilmenin karşılıksız olduğu, tüm duyguların saf ve hesapsızca yaşandığı çocukluk zamanlarına bir daha geri dönemeyecek olmanın verdiği elemdir. Nitekim büyüklerimizin (ton ton nine ve dedelerimizin)yanında disiplinden azat olmak, İstediğimiz kadar hatta midemize ağrılar girinceye kadar şeker lokum yemek, cebimize girecek olan üç kuruş fakat bizim gözümüze servet gibi görünen bayram harçlıkları, bayramın sevincini doyasıya yaşamak. Çocukluk zamanlarıyla beraber geçmişte kalan ve bir daha asla geri dönüşü olmayan sisli zaman dilimlerine dönüşür. Bu da insana her bayram tekrarlanan nerede o eski bayramlar sözünü anımsatır.

Artık büyümüşsünüzdür. Sorumluluklar beklentilerle birlikte mutluluk eşiği yükselmiştir. Eskiden olduğu gibi bayramlıklar yüreğinizi hoplatmaya yetmez. Ayakkabınızın kutusunu defalarca açıp bakmazsınız. Onu göstereceğiniz arkadaşlarınız yoktur artık. Babanızın arabasını yıkadığınızda harçlık alıp soluğu bakkalda da almazsınız. Aynanın yanından geçerken gözünüz şimdiki görüntünüze kayar. Nasılda hızlı geçmiştir yıllar? Buna o an daha da şaşırırsınız. Anne babanız yaşlanmıştır. Size bakınca eskisi gözleri parlamaz. Daha çok onlar sizden ilgi beklerler. Artık evlenmişsinizdir ve çocuklarınız vardır. Onlarda sizden ilgi beklerler. Ağırlaşan şehir yaşamı daha çok kazanmanızı ve daha hesaplı harcamanızı gerektirir.

Bu yoğunluğun arasında bayramın tadı nasıl çıkarılabilir ki? Pekiyi olayı bu kadar acıklı hale getirmeden başka bir açıdan bakmaya ne dersiniz? Bizler çocukken anne babamız tamda bizim şimdiki halimizi sürüyorlardı. Bizler o zamanlar farkında olmasak ta elbette ki onlarında sıkıntıları vardı. Fakat en azından bayramlarda kendi çocuklarına yani bizlere bu olumsuz duyguları yansıtmama gayretinde oldular. 

 Dünya ne kadar değişmiş olursa olsun çocuklar için bayram sevinci hep var. Bayramlıkla mutlu olan, harçlığını alınca sevinçten gözleri parlayan, yeni ayakkabılarını giyince yerinde duramayan, bayram şekerlerinin içinde en sevdiği şekeri arayan o saf, o masum canlar için geleneği yaşatma, yeni nesillere bu eşsiz duyguları yaşamak için ortam hazırlama sırası bizde.

Dini vecibeleri yerine getirirken, topluma özgü geleneği yaşatırken çocukları buna tanık etmeli, büyüklerle küçükleri buluşturmada köprü görevi üstlenmelidir. Sayılı bayram günlerini deniz kenarlarında havuz başlarında değil aile ve akrabaların yanında geçirmeye özen göstermelidir.

Alvarlı Efe Hz. ne güzel ifade etmiş,

Mevlâ bizi afvede
Gör ne güzel ıyd olur
Cürm ü hatalar gide
Bayram o bayram olur

Bayramınız bayram ola.